AKP’nin hazırladığı Kamuda tasarrufun attırılması amacıyla hazırlanan kanun teklifinin Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildiğini televizyondan öğrendim.
Tasarruf tedbirlerinin arasında “kreş açmanın yasaklandığı” haberini de önceki gün Anıtpark’ta CHP’nin başlattığı “24 saatlik Eğitim Maratonu”na katıldığımda öğrendim.
CHP’nin eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekmek üzere Ankara Çankaya AnıtPark’ta 24 saatlik Eğitim Maratonu’da etkinlikte Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da söz aldı.
Mansur Yavaş, belediye olarak pandemi döneminde okulların çevrimiçi eğitime geçmesiyle 918 köye ücretsiz internet verdiklerini ve şu anda ortaöğretimdeki 60 bin öğrencinin okuluna ücretsiz gittiğini belirtti. İlköğretimdeki 15 bin öğrenciye günlük 25 liralık kantin yardımı verdiklerini, yıllık 240 bin öğrenciye düzenli şekilde kırtasiye yardımı yaptıklarını belirten Yavaş, 220 bin ailenin çocuklarının lise ve üniversite sınav ücretlerini karşıladıklarını anımsattı.
Kreş yapmak yasaklandı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş , tasarruf tedbirleri kapsamında devletin ve belediyelerin kreş açmasını yasakladığını söyledi.
Mansur Yavaş "Şu ana kadar 25 kreş açabildik. Ancak tasarruf tedbirleri nedeniyle kreş yapımı yasaklandı. Bakana yazı yazdık, cevap bekliyoruz. Özellikle dezavantajlı mahallelerde kreş açmak istiyoruz." dedi.
Vallahi şaşırdım kaldım. Kreş açmak devlete ne kadar yük getiriyor ki, açılması yasaklanır.
Milyonlarca çalışan anne var. Özellikle büyükşehirlerde kreş açığı var. Belediyeler bu konuda çalışmalar yapıyor. Eğer yasaklanırsa çocukların durumu ne olacak? Çocuklarına bakacak kimseyi bulamazlar ise nereye bırakacaklar.
"Çocuklar daha sağlıklı imkanlarda okusunlar istiyoruz"
Sosyal demokrat belediyecilik olarak 220 bin aileye düzenli şekilde 1 kilogram kırmızı et parası yatırdıklarını aktaran Yavaş, şunları kaydetti: "Sadece et almakta kullanıyorlar. Neden? O çocuklar yetişirken, dezavantajlı grupların evine mutlaka protein girsin, çocuklar daha sağlıklı imkanlarda okusunlar istiyoruz. Bu 5 yılın karşılığını da Ankara halkı fazlasıyla bize verdi. Yaptığımız çalışmaların betondan, asfalttan ibaret olmadığını, insan öncelikli olduğunu gördü ve bunu seçimlerde ödüllendirdi. Gerçek belediyeciliğin ne olduğunu bu şekilde bütün Türkiye'ye göstermiş olduk."