Konya ve çevresinde etkisini sürdüren kuraklık, bölgedeki baraj ve göllerin su seviyelerini alarm verecek noktalara taşıdı. Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre, Türkiye’nin en büyük tatlı su kaynağı olan Beyşehir Gölü'nde su hacmi geçen yıla göre yüzde 8 oranında azalarak doluluk oranı yüzde 55’e geriledi. Göl yüzeyinin büyük kısmını su bitkileri kaplarken, Altınapa ve Bağbaşı barajlarında da sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 8’lik hacimsel düşüş kaydedildi.
Doluluk oranları ise Apa Barajı’nda yüzde 1, Bozkır’da yüzde 6, Çavuşcugöl’de yüzde 14, İvriz Barajı’nda ise sadece yüzde 9 olarak ölçüldü. Bu seviyeler, son yılların en düşük değerleri arasında yer alıyor.
Yeraltı sularında da ciddi kayıp var
Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fetullah Arık, sadece yüzey sularında değil, yeraltı su kaynaklarında da kritik bir düşüş yaşandığını belirtti. Arık, özellikle Konya Kapalı Havzası’nı oluşturan Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde illerinde uzun süredir yağışların yetersiz olduğunu ve akarsu desteği bulunmadığı için yeraltı su kullanımının hızla arttığını ifade etti.
Bu durumun, yeraltı sularını besleyen kaynakların yetersiz kalmasına ve kuyu sularının çekilmesine neden olduğunu vurgulayan Arık, “Bazı bölgelerde artık yaşamı bile destekleyemeyecek seviyelerde su kalmış durumda” dedi.
İklim değişikliği riski artırıyor
Kurak geçen mevsimlerin ardından yaz sıcaklıklarının rekor düzeylere ulaştığına dikkat çeken Prof. Dr. Arık, bölgedeki yağışların bu yıl 300 mm’nin altında kaldığını, bunun da çölleşme sınırı olan 250 mm’ye yaklaştığını ifade etti.
Uzmanların iklim projeksiyonlarına göre yüzyılın sonuna kadar hava sıcaklıklarında 3,5 ila 7 derece arasında bir artış bekleniyor. Bu da hem tarım alanlarını hem de içme suyu kaynaklarını tehdit ediyor. Arık, “Bu sürecin tersine dönmesi için sadece daha fazla yağış değil, aynı zamanda sürdürülebilir su yönetimi politikaları da gerekiyor” uyarısında bulundu.