Bu nedenle yöre halkları da bu girişimleri engellemek için ayağa kalkmış durumda. Bu günkü köşemde bu konudaki bir anımı anlatmak istiyorum. Koç ailesi bilindiği gibi 10 binlerce kişiye ekmek veriyor.
Her alanda o grubu görebilirsiniz, Doğruyu söylemek gerekirse yanında çalıştırdıklarının haklarını sonuna kadar vermeyle tanınır Koç ailesi. Son yıllarda yatırım alanlarının bazılarını yurt dışına taşıdıklarını da duyuyoruz.
Buna rağmen yatırımlarının büyük çoğunluğu hala ülkemizde. Son yıllarda yatırım çeşitliliğini de artırarak maden işlerine de daldılar, özellikle Altın madeni arama çalışmalarında da onları görüyoruz. Buda yöre halkları tarafından büyük tepki ile karşılanmaya başlandı.
Bu aileyi çocukluk yıllarımdan itibaren yakından tanıma fırsatı buldum. Esasen dede olan sayın Vehbi Koç’tan itibaren 3 kuşakla da temasım oldu. Vehbi Koç’a ayrı bir pencere açmak gerekiyor.
Kendisini, 17-18 yaşlarımda Ankara’da Şeker Spor’da voleybol oynamaya başladığım yıllarda tanıma fırsatım oldu. Her yıl yaz aylarında tatil için arkadaşlarımla beraber Erdek’e giderdim.
İşte o yıllarda Sayın Vehbi Koç’ u tanıdım. O da tatil için Erdek’i seçermiş. Son derece kibar, nazik, yumuşak sesli, tam bir dede görünümlü idi. O da tatili için, Erdek’i seçermiş.
İşte böyle bir tatil mevsiminde Vehbi Koç’u, Gül isminde mütevazi bir Pansiyon Otel önünde kahvesini yudumlarken gördüm. Hemen arkadaşımla beraber tornistan yaparak yanında dolaşmaya başladık.
Bu hareketlerimizi gören Vehbi Koç bizi işaret ederek yanına çağırdı. Bekler miyiz aradığım fırsat çıkmış, Vehbi Koç bizi yanına çağırmıştı.
Pamuk gibi bir dede olduğunu hatırlıyorum, çok heyecanlandığımız için bizden gık çıkmıyordu. Koç bizi sakinleştirmek için o kibar ince sesiyle rahatlatmaya çalıştı. Bizle ilgili bilgiler aldıktan sonra bize nasihat vermeye başladı.
Hiç unutmuyorum, kulağımıza küpe olacak nasihatini bugünkü gibi hatırlıyorum. Dikkatle dinledik. Dede Vehbi koç bize konuşmasının bir bölümünde ‘’ çocuklar sizden bir şey rica ediyorum. Siz siz olun çok çalışın, doğru olun, özellikle bu güzel memleketimize sahip çıkın, birde Atatürk’ü çok sevin ‘’ demişti
İşte Dede Koç’un bu nasihatleri hep kulağıma küpe olmuştur. Ancak, oğulları ve torunları öylemi, hiç zannetmiyorum, özellikle iki ve üç kuşak çocukları ülkeyi delik deşik etmek için, maden aramalarına dalmış durumdalar.
Dede Koç ne demişti ‘’aman siz siz olun ülkenize sahip çıkın. ‘’ Peki sorarım size oğul ve torun Koçlar öylemi yapıyor. Karın yüzde 80’i yabancılara gidecek olan altın madenini çıkarmak üzere ülke topraklarını, üstelik, zeytinlikmiş, kuş gölüymüş, köylüymüş bakmadan altın ruhsatının peşine takılmışlar.
O çocuk yıllarımda tanıdığım dede Vehbi Koç bugün hayatta olsa oğul ve torunlarını ülkeye verdikleri bu zararlar için kapıdan kovardı herhalde. Şunu da belirtmeliyim Koç Holding bu günlerde o güzelim Kırşehir yöresinde, hem de en verimli topraklarında altın arayacakmış.
Ancak, başta Milletvekili Metin İlhan ve Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu olmak üzere tüm Kırşehir halkı bu yatırımcılara şiddetle karşı çıkıyorlar.
Koç ailesinden bir başka torun, rahmetli Mustafa Koç’u yakından tanıma fırsatım oldu. Yıllar önce ben Günaydın Gazetesi Ankara temsilcisi iken, oda patronumuzun eşi Çiğdem Simavi’nin oğlu olduğu için Ankara’da zaman zaman bir araya gelir oturur sohbet ederdik.
O da rahmetli dede Vehbi Koç gibi duyarlı ve onun gibi düşünen bir torundu. Hep ülkesinden ve Atatürk’ den bahsederdi. Torun Mustafa Koç, her cümlesinde, neredeyse sürekli bu memlekete karşı olan borcundan bahsederdi.
Ülkesini çok sevdiğini bu topraklarda daha çok sanayi yatırımlarının yapılmasından bahsederdi ama asla maden aramalarından bahsetmezdi.
İşte Koç ailesinde, böyle dede ve torunlarda vardı, ancak şu anki Koç ailesi ülkemize kalacak üç kuruş için, kıymetli topraklarımızı altın aramak için talana hazırlanıyor. Ah dede Vehbi Koç neredesin?