KILIÇDAROĞLU İLE CHP ARASINDAKİ İPLER TAMAMEN KOPTU

Abone Ol

En önemli ilk ise CHP ile Kılıçdaroğlu’nun arasındaki iplerin kopması olmuştur. Hem bu kopma öğle bir kopma ki, işi Kılıçdaroğlu’nun partiden ihracını istemeye kadar götürmüştür.

CHP’ de İlk kez bir lidere rakip çıkmadı, teşebbüs bile olmadı. Bu nedenle CHP Genel Başkanı delegelerin tamamının oylarını alarak sandıktan çıktı. Tabi 24 oy geçersiz sayıldı. Belki biraz bu oyların üzerinde durmak gerekir.

Ancak salonda bulunan delegelere sorduğumuz vakit kimse bu oyların muhalif oylar olarak göstermedi. Olsa olsa yanlış işaretlemelerden kaynaklanmış olabileceği üzerinde durdular.

Bu kurultay önemli sayılabilecek ilklere de sahne oldu. Şöyle biraz gerilere gittiğimiz vakit, yapılan kurultaylara göz gezdirirseniz, hep aday çatışmaları, kulisler ve özellikle salonda kavgalara çokça rastlamışızdır.

Şunu itiraf etmeliyim, bu kurultay Genel Başkan Özgür Özel’in tartışmasız liderliğinin tescili anlamına gelen bir kurultay olmuştur. Bu nedenle liderine bağlı ve inanmış bir delegelerin seçimi olmuştur.

39 kurultayda başka ilklerde yaşanmıştır. Bugüne kadar yapılan kurultayların tamamında karşı adaylar çıkar, birbirleri ile kıyasiye mücadele ederlerdi. 38. Kurultayda da böyle olmuştu.

O kurultayda, çok sayıda aday çıkmış ancak, salonda konuşma yapılmalarına izin bile verilmediği yolunda tartışmalar yaşanmıştı. Geriye Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel kalmış ve salon ikiye ayrılmış görüntüler vermişti. Bu kurultayda öylemi oldu?

Bu kurultayda başka bir ilk yaşanmış ve önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile şimdiki Genel Başkan Özgür Özel ve özellikle CHP arasındaki ipler tamamen kopmuştur.

Ancak şunu hemen belirtmeliyim. CHP’nin 38 kurultayında yarışı kaybederek köşesine çekilen Kılıçdaroğlu hakkında Özgür Özel bugüne kadar hiç, ama hiç saygısız konuşmamıştır.

Son dakikaya kadar hep eski genel başkanına karşı son derece saygılı ve kibar davranmıştır Özgür Özel. Ta ki bardağı taşıran son damlaya kadar sabretmiştir.

Ne zaman Kemal Kılıçdaroğlu durdu durdu Kurultay günü son yumruğunu vurdu, o zaman aradaki buzlar çatırdamaya ve dağılmaya başladı. İşte o zaman Özgür Özel’de üslubunu bozdu ve kürsüden kükredi.

Haksızda değildi hanı sırası mıydı? Yıllarca feyz aldığı genel başkanı, tam parti olağan kurultaya gittiği bir anda çıkıp, iktidar ağzı ile partisini bombardımana tut, bu olacak iş miydi sayın Kemal Kılıçdaroğlu.

Ben 45 yıllık gazetecilik hayatımda çok sayıda kurultay toplantılarına katıldım, gene çok sayıda parti liderleri ile birlikte çalıştım. Ama ilk kez bir parti liderinin üstelik 13 yıl genel başkanlık yaptığı bir partiyi bu kadar ağır bir suçlama ile karşı karşıya bıraktığını gördüm.

Ben bu yazımda 39. CHP kurultayını yazmaya karar vermiştim, ancak inanın bu değindiğim konu bence kurultaydan da önce çıktı. O nedenle bu konuya ağırlık verdim ve sayın Kılıçdaroğlu’nun partisine karşı acımasız saldırıyı ön plana çıkardım. Kurultay notlarını başka yorumculara bıraktım.

Çünkü bu hareket neredeyse çocukluk yaşlarında mücadeleye başladığı ve partisine bu kadar ağır suçlamalarda bulunmak hiçbir parti liderine nasip olmamıştır. Bu yüzden bugün bu konuya ağırlık verdim.

CHP eski genel başkanı, önceleri Erdoğan’la müzakere değil, mücadele etmek gerekir diye sürekli partisini uyarmışken, bu kez uzlaşmalardan, hatta bu konuda öncü olmaktan bahsetmektedir Kılıçdaroğlu.

Sevgili okuyucular düşünün bir kere bir iktidar partisi liderinin, CHP’nin üzerinde kara bulutların dolaştığı bir sırada, partiyi ağır yolsuzluklarla suçlarken, şimdiki genel başkan ise, avazı çıktığı kadar ‘’benim belediye başkanlarım suçsuzdur‘’ diye arkadaşlarını savunduğu bir anda bu hiç olmamıştır sayın Kılıçdaroğlu.

Yaklaşık 55 yıllık partili olan Kemal Kılıçdaroğlu, çıkıp üstelik kurultay sabahı ‘’ CHP yolsuzluk söylentilerinden arınmalıdır ‘’ diye açıklamalar yapıyor. CHP’lilere göre iktidar partisinin değirmenine su taşıyor.

İşte CHP’ ye 4 kez genel başkan seçilen Özgür Özel’i bu açıklamalar çileden çıkarmış ve eski genel başkanına ağır suçlamalarda bulunmuştur. Burada da haksız değildir. Şu bir gerçek, Kılıçdaroğlu artık CHP’nin bir abisi, bir babası değildir. Bunu partililer açık açık söylemektedirler.

Bu durum bütün partililer tarafından kurultay salonunda dile getirilmiştir. Hatta delegelerin bir bölümü işi biraz saha ileriye götürmüşler ve Kılıçdaroğlu’nun partiyle ilişkilerinin kesilmesini bile istemişlerdir.

İşte bu nedenle bu günkü yazımın büyük bir bölümünü kurultaya değil, toplumun bile dikkatlerini üstüne çektiği bu konuya ayırdım. Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun bu tutumu karşısında yerden göğe kadar haklıdır.