Zafer gazetesinin sevgili okuru; Burada başlangıçta danışman sonrasında
genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığım Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi Metropol İmar A.Ş’de uygulanmasından, örgütlenmesinden ve halkla ilişkilerinden sorumlu olduğum ve tüm karar süreçlerinde “Karar Kurulu” üyesi kimliğimle tanıklık ettiğim DİKMEN
VADİSİ (DVP) projesini bilgilerinize ve değerlendirmenize sunmak istiyorum.
Başlarken çok önem yüklediğim iki tanıklığımı aktarmak istiyorum.
İlki; Projeyi olgunlaştırdığımızda bugünün moda yaklaşımı ile projeyi hayata geçirmenin bir adımı olarak hazırladığımız fizibilite ilkeleri kapsamında tüm yatırımın finansmanını sağlamak üzere hasılat paylaşımı olarak tanımlayabileceğimiz bir modelle, projemizi İstanbul’un ve ülkemizin
en deneyimli yatırımcı gruplarına görücüye çıkardık. İstanbul’da yaptığımız toplantımızda son derece şeffaf bir biçimde projemizin sunumunu yaptık.
Beklentimiz bugün olduğu gibi birçok yatırımcının tek başlarına ya da proje ortaklıkları biçiminde bu çağrımıza yanıt verecekleri biçimindeydi.
Toplantıdan iki hafta sonra İshak ALATON ve Üzeyir GARİH Ankara’ya Murat Karayalçın’ı ziyarete geldiler. Dikmen Vadisini dolaştıklarını ve gecekondulular ile konuştuklarını söyleyerek özetle; Siz vadi içine inemezsiniz gecekonduluları ikna etmenize imkan yok.
Eğer bir uzlaşı ile yıkımları tamamlarsanız bizler sadece yapımcı kimliğimizle açacağınız ihalenize katılabiliriz dediler. Dönemin 1991-92 yılları olduğunu ve ülkemizde ilk kez uygulanacak ve henüz adı bile konulmamış, yasal altyapısı mevzuat olarak düzenlenmemiş yaklaşımına bakışın ve vizyon meselesinin düzeyine dikkat çekmek istiyorum. Ancak bu düş kırıklığı ileride ayrıntılarını anlatacağım yine ülkemizin ilklerinden olan proje gelirlerinin daha proje aşamasında uluslararası borsalarda (Frankfurt ve Japon Samurai) tahvil biçiminde kıymetlendirilmesi finansman arayışlarımızı tetikledi ve sonuç almamızı sağladı. İkinci tanıklığım ise; proje hazırlama ve uygulama kararlılığımızın motivasyon düzeyi ile ilgilidir. Önermelerimizi vadinin birinci etabındaki 525 gecekonduluya birebir anlatma ve yüzyüze görüşmeler sürecinde, ilk hak sahibi olarak tapusunu dönemin Başbakan Yardımcısı merhum Erdal İnönü’den alacak olan bir vadilinin sözleridir. «Ey oğul bu anlattıklarınızı yaparsanız Allah ne muradınız varsa versin, ancak yapamazsanız nimet önünüzde tazı olsun sizde tutamayın” şeklindeydi. Ülkemizde önceki yıllarda öyle tanımlanmamış olmakla birlikte kentsel dönüşüm anlamına gelebilecek ya da benzer işlevli proje çalışmaları yapılmıştır.
Büyük kentlerimizde açılan geniş yollar meydan düzenlemeleri ve gecekondu tasfiyeleri sayılabilir. Ancak günümüzde kentsel dönüşüm ve gelişim anlayışının miladı Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 1989-1994 yılları arasında uyguladığı DİKMEN VADİSİ PROJESİ’dir. Gerçekten Dikmen Vadisi Projesi dönemin Belediye Başkanı sayın Murat Karayalçın’ın değerlendirmesi ile son yıllarda kentsel dönüşüm çalışma ve tartışmalarında gittikçe artan ölçülerde kendisine göndermede bulunulan bir örnek durumuna gelmiştir. DVP’nin imar planıyla yapılabilirlik çalışmasıyla finansman biçimiyle ve yaratıcı örgütlenme tasarımıyla kentsel dönüşüm projelerinde ortaya çıkacak değerin halka ve kamuya aktarılmasında öncü bir proje hatta bir laboratuvar olduğunu söylemek olanaklıdır. Çünkü proje uygulama süreci kentleşme yazınına yansımamış olsa da kentsel dönüşüm projelerinde kullanılabilecek
çok sayıda kavramın geliştirilmesine olanak sağlamıştır. Ayrıca DVP kamulaştırma yaklaşımı ile yeşil alan uygulamasıyla ilginç hatta özgün sayılabilecek çalışmalar ortaya koymuştur. Dikmen Vadisi Ankara’nın güneyinde ve bir tarihte bağlarıyla ünlü bir alandır. 1930’larda hazırlanan Jansen Planı’nda vadi planlanmamıştır. İlk planı 1957 yılında (Uybadin-Yücel) yapılmıştır ve yeşil alan olarak korunması öngörülmüştür. Ancak bu karar 1960’ların ikinci yarısından itibaren delinmiş 70’li yıllarda tümüyle gecekondu ve kaçak yapılarla kaplanmıştır.
26 mart 1989 yerel şeçimlerinden sonra başlatılan proje çalışmaları aşağıda özetlenen etapları ve iş kalemleri ile geliştirilmiştir
11.04.1989 Hukuk tasarımı çalışmalarının başlatılması
24.10.1989 Jeolojik çalışmaların ve hidrojeolik araştırmaların başlatılması
24.11.1989 Hava fotoğraflarının alınması ve mevcut altyapı şebekelerinin saptanması
07.01.1990 Vadi halkı ile proje ve örgütlenme üzerine ilk büyük toplantının yapılması
30.07.1990 Belediye şirketi Metropol İmar tarafından üretilen haritaların Büyükşehir Meclis’i tarafından onaylanması
02.08.1990 1/5000 nazım plan ve 1/1000 uygulama imar planının 290 sayılı kararı ile onaylanması
13.10.1990 Dikmen Vadisi Çevre Geliştirme ve Konut Yapı Kooperatiflerinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca onaylanması
26.03.1991 DVP Karar Kurulunun ilk toplantısı
02.08.1991 Metropol İmar tarafından hazırlanan DVP yapılabilirlik çalışmasının ve hak sahiplerine verilecek konut sertifikalarının Belediye Meclisinin 352 sayılı kararı ile onayı 24.04.1992 DVP nin birinci aşamasında hak sahiplerine verilecek 404 konutun yapım sözleşmesinin imzalanması
09.09.1992 Kültür köprüsü ve konut kulelerinin yapım sözleşmesinin imzalanması Japonya’da Samuray piyasasında 50 milyar Yen’lik tahvil satışı 31.01 1994 DVP birinci etaptaki 404 konutun hak sahiplerine anahtar teslimi.
Gazetenin sınırları içinde bu bölümde ancak bu kadar bilgiyi paylaşabilmiş oldum. Dilerim ve umut ederim ki ilerleyen günlerde projemize ilişkin daha çok bilgi paylaşabileceğimiz, projenin toplumsal etki ve sonuçlarını, paylaşım matematiğini bulunan özgün finansman ve örgütlenme modelini anlatabileceğimiz bir fırsat oluşur.
Devam Edecek…