KALECİKLİ ŞEHİT SALİH

Salih Ali 1900 yılında Kalecik’te doğmuş. Babası yok, annesi yok, fakir, iki kardeşi var. Kardeşlerinden biri...

Abone Ol

Salih Ali 1900 yılında Kalecik’te doğmuş. Babası yok, annesi yok, fakir, iki kardeşi var. Kardeşlerinden biri Çanakkale’de şehit olmuş, diğer kardeşi Irak köylerinde şehit olmuş, köyde hanımı ve ufak bir çocuğunu bırakıp askere geliyor. Seyitgazi birliğine geldiği zaman, Teğmen Salih’i çok seviyor, gariban olduğunu biliyor. Salih oraya teslim olurken, heybesinde bir kaval var. Çaldığı kaval birliktekiler tarafından seviliyor. Cuma akşamları birliğinde kaval sesi ile askerleri dinlendiriyor.

Eskişehir Kütahya muharebelerinde, Eskişehir’in geri alınabilmesi için yapılan son taarruzda başarısız olunuyor. Birliklerimiz geri çekilirken, Kalecikli Salih’in bulunduğu mangaya Tahtalı Baba tepesini tutma görevi verilir. Çarpışmalar sırasında mangadan bir çok asker şehit olur.

Salih ve 4 arkadaşı sonuna kadar direnirler. Tahtalı Baba tepesinde bulunan mangadan istenilen 2 saatlik zaman kazandırıldığında, düşman ile aralarında 20-30 adım mesafe kalmıştı. Bu tepede bulunan mangadan sağ kalan 500 insan artık son anlarını yaşadığını düşünüyordu ve beklemeden son bir hamle ile vatana karşı son görevlerini yerine getirme kararını verdiler. O çabalarla 2 saat orada, tepeyi savunuyorlar. Teğmen vuruluyor, ağır yaralanıyor, tam yere düşecekken Salih onu kucaklıyor. Teğmeni kucakladığı gibi, tepenin yamaç ucundaki çuvallar arasına koşmaya başlıyor. Aynı zamanda da teğmene moral vermeye çalışıyor. “Ben seni gavur çizmelerine bırakır mıyım?”

Kütahya-Eskişehir kaybedilmiş ve ordumuz Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmiştir ancak Salih ve yüz binlerce kahramanımız için daha savaşacak çok cephe vardır. Sıra ulusun kaderini değiştiren, Sakarya Meydan muharebesindedir. Salih, Mustafa Kemal’in başlattığı bağımsızlık yürüyüşüne Kartaltepe, Karatepe ve en son eski Polatlı tepelerinde vuruşarak devam edecektir.

31 Ağustos 1921 günü, Karatepe’ye ve eski Polatlı köyüne yoğun bir top atışının ardından, taarruz eden Yunan Ordusu Köyü ele geçirir. 12 gün boyunca düşman işgalinde kalan köy halkı, gerek savunmada, gerekse işgal altındayken çok büyük bir direniş gösterir. Cepheden yaralıları Polatlı istasyonuna taşıyan sıhhiye kafilemiz, eski Polatlı köyünün kenarına yaklaşırken, bir Yunan makineli tüfeğinin yandan yoğun ateşine maruz kalır ve kafilede bulunan birçok yaralı ve sıhhiye personeli şehit olur. Köye çok yakın bir yerde gerçekleşen bu olay, köylüleri çok etkiliyor, köyde bulunan ihtiyar ve kadınlar, şehitlerimizi, askerlerimizle birlikte kazdıkları toplu mezara defnederler.

Köyün güneyinde bulunan en yüksek tepeye doğru baktığınızda, bayrağın altında, bu toprakları vatan yapmak için kanını döken, canını veren, yüz binlerce şehidimizden birinin daha yattığı görülür. Önceleri bir komutana ait olduğunu düşündükleri bu mezarı sık sık ziyaret eden köylülerin merak ettiği gerçekler, 1974 yılında yayınlanan Savaş Menkıbeleri adlı dergide yer alan “Bir teğmenin anıları” adlı hatıratta, gün ışığına çıkar.

Torunu anlatıyor; “Yüz yıl önce şehadete eren kahramanımızın mezarının kaybolmadan günümüze kadar gelmesin de çok büyük emeği olan eski Polatlı sakilleri, şehidine sahip çıkmak için seferber olur. Polatlı Belediyesi ve Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parklar Müdürlüğü’nün, Şehit Kahraman Kalecikli Salih’in mezarı için yaptığı çalışmalara katkıda bulunurlar. Şimdi köy olarak hakikaten herkes onlara sahip çıktı. Tepedeki bayraklar bazen rüzgardan yırtılıyor, kendimiz değiştirip, geri göndere çekiyoruz. Devamlı gözümüzün altında, bilhassa benim kendi evimin her iki tarafı şehitliği görüyor. Devamlı göz altı takip ediyorum. Köylülerimiz 100 yıldır buralara sahip çıkmışlar, bundan sonra da çıkacağız hep beraber. Biz görevimizi yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Polatlı Belediyesi, Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi olarak bölgenin tanıtımı için, gerek vatandaşlarımızla gerekse Milli Park Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde çalışmaktayız. Kalecikli Salih dedemizin mezarını tespit ettikten sonra, onu akrabalarıyla buluşturmak bir hayalimizdi ve bu konuda Kalecik Belediyesi’nin yardımıyla akrabalarını bulduk ve onlarla buluştuk.

O buluşma anı bizim için çok duygulu ve inanılmaz bir andı. Kalecik Belediyesi’nin yapmış olduğu anıtta dedemizin ismini görüyorduk ama dedemiz olduğunu bilmiyorduk. İşin doğrusu dedemizin şehit olup kahraman olması bizi çok duygulandırdı. Çok sevindik, çok gururlandık. Buraya geliyor, isimlerini okuyordum ama Salih dedemizin olduğunu bilmiyordum. Nefes aldığı bu alanlarda bulunmak, bu havayı teneffüs etmek, onun yaşadığı bu topraklarda olmak, büyük bir onur. Bağımsızlık ateşiyle yanan göğsüyle, arkasına aldığı vatanına siper olan Kahraman Salih, şimdi al bayrağı göklerde tutan, soğuk demire her vurduğunda ninni sedası çıkaran ipin düğümü çözülmesin diye, nöbet tutuyor.