Bugün, İstanbul'un tarih boyunca yaşadığı en büyük felaketlerden biri olan ve "Küçük Kıyamet" olarak adlandırılan 1509 Büyük Depremi'nin 516. yıl dönümü.
10 Eylül 1509'da sabaha karşı yaşanan bu doğal afet, Osmanlı İmparatorluğu'nun en güçlü dönemlerinden birinde şehri baştan aşağıya sarstı ve Sultan II. Bayezid'i bile derinden etkiledi.
Bu haberde, 1509 depreminin yaşanma sürecini, sonuçlarını ve hakkında az bilinen ilginç detayları derinlemesine inceliyoruz.
BİR FISILTI GİBİ GELEN FELAKET
1509 Büyük İstanbul Depremi, 10 Eylül 1509'da sabaha karşı yaşandı. Ancak pek çok tarihçi, depremin öncesinde bazı olağan dışı olayların meydana geldiğini kaydetmiştir.
- Hayvanların Garip Davranışları: Tarih kaynaklarına göre, depremden birkaç gün önce İstanbul'daki hayvanlar huzursuzlaşmış, kuşlar gökyüzünden garip çığlıklarla uçmuş, kediler ve köpekler ise endişeli davranışlar sergilemişti.
- Denizin Çekilmesi: Depremden hemen önce Marmara Denizi'nde su seviyesinin anormal derecede çekildiği, limanlarda teknelerin karaya oturduğu ve balıkların su yüzeyine çıktığı rivayet edilir.
YER VE GÖK İSTANBUL'U SALLADI
Sabaha karşı saat 04.00 civarında başlayan deprem, 45 saniye sürmüş ve tarihçilere göre 7.2 büyüklüğünde olduğu tahmin edilmektedir. Sarsıntının o kadar şiddetli olduğu söylenir ki, halk arasında "Küçük Kıyamet" adını almıştır.
- Yıkımın Boyutu: İstanbul'daki tüm evlerin neredeyse dörtte biri yerle bir oldu. 1070'ten fazla ev ve 109 cami yıkıldı. Ayasofya'nın ana kubbesinin yarısı çöktü, minarelerinden biri yıkıldı. Fatih Camii, Topkapı Sarayı ve birçok sur da ciddi hasar gördü.
- Can Kaybı: Dönemin kaynaklarına göre, depremde 5 ila 13 bin kişinin hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.
Tsunami Etkisi: Depremin ardından Marmara Denizi'nde oluşan tsunami dalgaları, Galata ve Marmara Denizi kıyısındaki yerleşim birimlerini vurdu. Dalgaların şehir surlarının içlerine kadar ulaştığı ve ciddi bir yıkıma neden olduğu belirtilir.
DEPREM SONRASI YENİDEN İNŞA
Depremin ardından Sultan II. Bayezid, şehir halkının büyük bir kısmını Eski Saray'da toplayarak onları koruma altına aldı ve ardından hızlı bir yeniden inşa süreci başlattı.
- İş Gücü Seferberliği: Yeniden inşa için 80 binden fazla işçi ve usta, imparatorluğun dört bir yanından İstanbul'a getirildi. Bu işçiler, büyük bir hızla şehri yeniden ayağa kaldırdı.
- Bir Bilgi Kaynağı Olarak Kayıtlar: Depremin detayları, o dönemin vakanüvisleri (olay yazıcıları) ve yabancı elçilerin raporları sayesinde günümüze kadar ulaşmıştır. Bu raporlar, hem depremin şiddeti hem de toplumun bu felaketle nasıl başa çıktığına dair değerli bilgiler sunar.
HAKKINDA AZ VE İLGİNÇ BİLGİLER
- Avrupa'da Hissedildi: 1509 Depremi, sadece İstanbul'da değil, aynı zamanda Bulgaristan, Yunanistan, Mısır ve hatta İtalya gibi uzak bölgelerde de hissedilmiştir.
- Rönesans'ta Yankıları: Deprem, o dönemde Avrupa'da yaşanan Rönesans'ın önde gelen bilim insanları ve filozofları arasında da büyük bir merak uyandırmıştır. Bazı Avrupalı seyyahlar, İstanbul'a gelerek depremin etkilerini kendi gözleriyle incelemişlerdir.
1509 Büyük İstanbul Depremi, doğal afetlerin yıkıcı gücünü ve bir imparatorluğun bu zorlu süreçle nasıl başa çıktığını gösteren tarihi bir örnek olarak tarihteki yerini korumaktadır.