Gıda zehirlenmesinin her yıl dünya genelinde 420 binden fazla ölüme yol açtığını belirten İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş, “Gıda zehirlenmesi tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 420 binden fazla insan gıda zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybediyor ve ölümlerin üçte biri 5 yaş altı çocuklarda görülüyor. Kreşler, okullar, yemekhaneler ve restoranlar gibi toplu tüketim alanlarında vakaların daha sık görülmesinin nedeni, aynı ürünün çok sayıda kişiye verilmesi ve hijyen eksiklikleridir” diye konuştu.

Gıda zehirlenmesinin bakteri, virüs veya parazit bulaşmış gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıktığını söyleyen İstanbul Esenyurt Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş, bozulmuş gıdaların kısa sürede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade ederek, tüketicilerin son kullanım tarihine uyması ve hijyen kurallarına dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Güneş, “Gıda zehirlenmesi, bakteri, virüs veya parazit gibi mikroorganizmaların kendileri ya da ürettikleri toksinlerle gıdaların kirlenmesi sonucu ortaya çıkan ve çoğunlukla sindirim sistemini etkileyen bir hastalıktır. Bozulmuş gıdayı anlamak için tüketiciler mutlaka son kullanım tarihine bakmalıdır. Kanatlı etler, kırmızı etler, kirli sular ve bunlarla temas etmiş yüzeyler en önemli bulaş kaynaklarıdır” dedi.

‘GIDA ZEHİRLENMESİ, BAKTERİ, VİRÜS VE PARAZİTLERLE KİRLENEN GIDALARDAN ORTAYA ÇIKAR’

Gıda kaynaklı hastalıkların ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş, “Gıda zehirlenmesi, bakteri, virüs veya parazit gibi mikroorganizmaların kendileri ya da ürettikleri toksinlerle gıdaların kirlenmesi sonucu ortaya çıkan ve çoğunlukla sindirim sistemini etkileyen bir hastalıktır. Bozulmuş gıdayı anlamak için tüketiciler mutlaka son kullanım tarihine bakmalıdır. Kanatlı etler, kırmızı etler, kirli sular ve bunlarla temas etmiş yüzeyler en önemli bulaş kaynaklarıdır. Marketlerden alınan kanatlı etler, hava sıcaklığı 32 derece ve üzerindeyse en geç bir saat içinde; daha serin mevsimlerde ise iki saat içinde mutlaka dondurucuya konmalıdır. Dondurucudan çıkarılan etler buzdolabının alt rafında çözündürülmelidir” diye konuştu.

Erdoğan ve Zelenskiy ne konuştu?
Erdoğan ve Zelenskiy ne konuştu?
İçeriği Görüntüle

‘HER YIL 420 BİNDEN FAZLA İNSAN GIDA ZEHİRLENMESİ NEDENİYLE HAYATINI KAYBEDİYOR’

Gıda kaynaklı hastalıkların ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Güneş, “Gıda zehirlenmesi tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 420 binden fazla insan gıda zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybediyor ve ölümlerin üçte biri 5 yaş altı çocuklarda görülüyor. Kreşler, okullar, yemekhaneler ve restoranlar gibi toplu tüketim alanlarında vakaların daha sık görülmesinin nedeni, aynı ürünün çok sayıda kişiye verilmesi ve hijyen eksiklikleridir. Çapraz bulaş çok kritik bir konudur. Çiğ tavuk veya et kullanılan kesme tahtası sebze ya da başka bir yiyecekte kullanılırsa, oradaki bakteri ve virüsler yeni gıdaya geçer. Her gıda için ayrı kesme tahtası kullanılmalıdır” dedi.

‘SEBZE VE MEYVELER BOL SUYLA İYİCE YIKANMALIDIR’

Toplu alanlarda hijyen eksikliği nedeniyle gıda zehirlenmesi vakalarının artmasına değinen Prof. Dr. Güneş, “Sebze ve meyveler bol suyla iyice yıkanmalıdır. Günümüzde tarım ilaçları birçok üründe mevcut olduğu için bu adım çok önemlidir. Eller mutlaka 20 saniye boyunca sıcak su ve sabunla yıkanmalıdır. Toplu alanlarda hijyen eksikliği nedeniyle gıda zehirlenmesi vakaları artmaktadır. Risk gruplarında çocuklar, hamileler, 65 yaş üstü bireyler ve kronik hastalığı olan kişiler bulunur. Hamilelerin çiğ süt ve pastörize edilmemiş süt ürünlerinden uzak durması gerekir; bazı bakteriler düşük ya da ölüme kadar giden sonuçlara neden olabilir” dedi.

‘KUSMA, İSHAL, ATEŞ, KARIN AĞRISI, MİDE KRAMPLARI VARSA SAĞLIK KURULUŞUNA BAŞVURULMALI’

Belirtiler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Güneş, “Belirtiler arasında bulantı, kusma, ishal, ateş, karın ağrısı, mide krampları ve iştahsızlık bulunur. Günde altıdan fazla ishal, kanlı dışkı, yüksek ateş veya ağızdan sıvı alamama varsa mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bu tür vakalarda ciddi sıvı kaybı ve potasyum–sodyum gibi elektrolitlerin kaybı olur. Bu da kalp ritim bozukluklarına ve sistemik enfeksiyonlara yol açabilir” diye konuştu.

‘RESTORANLARDA SOĞUK ZİNCİR VE HİJYEN HAYATİ ÖNEM TAŞIR’

Yeme-içme işletmeleri için temel kuralları söyleyen Prof. Dr. Güneş, “Restoranlarda saklama koşullarına, soğuk zincire ve personel hijyenine dikkat edilmesi şarttır. Dolap düzeni hiyerarşik olmalı; etler, beyaz etler, sebzeler ve pişmiş gıdalar ayrı raflarda tutulmalıdır. Köfte, hamburger, kokoreç, sakatat gibi sık tüketilen gıdaların iyi pişmiş olması gerekir. Bakteriler pişmemiş ette çok hızlı çoğalır. Kirli içme suyu da gıda zehirlenmesine yol açabilir; sadece yiyecekler değil içecekler de risklidir” dedi.

‘MİDYE AĞIR METAL İÇERİR, DOĞADAN TOPLANAN MANTARLAR RİSKLİDİR’

Son olarak riskli gıdalara değinen Prof. Dr. Güneş sözlerini şöyle tamamladı:

“Belirtiler genellikle kontamine gıdanın tüketilmesinden 6 ila 72 saat sonra başlar; bazen 6 gün sonra ortaya çıktığı da olur. Hafif vakalar birkaç günde düzelir ancak belirtiler uzun sürüyorsa mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Midye gibi kabuklu deniz ürünleri ağır metal biriktirdiği için dikkatle tüketilmelidir. Bu ağır metaller insan vücudunda birikir ve karaciğer ile beyinde hasara neden olabilir. Mantar zehirlenmeleri de sık görülür. Doğadan toplanan her mantar güvenli değildir, paketli ürünler tercih edilmelidir.”

Kaynak: DHA