KARDELEN UÇAK
Kadrajıyla, çekim teknikleriyle ve sanatıyla kısa sürede Türkiye’nin en tanınmış fotoğrafçılarından biri olan Sıtkı Fırat’ın öyküsü, yedi yaşında gurbetçi olmasıyla çoktan başlamıştı. Fırat’ın gurbetçi olmasıyla başlayan gezinti serüveni, ilerleyen yaşlarında onu gezgin fotoğrafçıya dönüştürdü. 1949 yılında ilk kez fotoğraf makinesiyle tanışan Fırat, eğitimini kendisi gibi gezgin bir sanatçı olan Şinasi Barutçu’dan aldı. Fotoğrafla iyice temas kuran Sıtkı Fırat, bir yandan da resim öğretmeni olarak çalıştığı Diyarbakır ve Ankara Öğretmen Okullarında fotoğraf kursları açtı. Fotoğraf sanatında gittikçe derinleşmeye başlayan Sıtkı Fırat, ilerleyen yıllarda Fıratcolor Renkli fotoğraf laboratuvarını kurdu.
TÜRK’Ü TANITMAYI HEDEFLEYEN GEZGİN FOTOĞRAFÇI
Sıtkı Fırat, Türkiye’nin tanıtılmasını hedefleyerek hem Türkiye’de hem de Arjantin, Çin, Mısır, Endonezya gibi 30’u aşkın ülkede adım adım dolaşarak ülkelerin doğasını, kültürel zenginliklerini fotoğrafladı. Anadolu, Amerika, Çin, Avrupa, Afrika bölgelerinde kültürel bir sanat köprüsü inşa eden Sıtkı Fırat’ın fotoğraflarındaki gerçekçilik boyutu, insanları gezip göremedikleri ülkelere ışınlıyordu. Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Almanya, Rusya, Malezya, Kuveyt, Azerbaycan, Balkan Ülkeleri, Kıbrıs, Japonya ve Çin’de sergiler açan Fırat, dünyaca tanınmaya başladı. 1989’da Pekin’de açtığı “Türkiye” ve Ankara’da açtığı “Çin” sergilerinden sonra, 1999 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nin 50.kuruluş yılı nedeniyle hazırlanan “Focus One Chaine’’ isimli prestij kitabına fotoğraf çekmek için Çin Kültür Bakanlığından davet aldı.
AYKUT FIRAT, BABASININ İZİNDEN GEZİYOR
Sanatla iç içe geçmiş bir hayatı tercih eden Aykut Fırat da babası Sıtkı Fırat’tan ilham alarak onun gibi fotoğraf sanatında ilerlemeyi seçti. Aykut Fırat gençliğinde sık sık babasıyla gezerek fotoğraf çekti. Babası gibi gezgin bir sanatçı olan Aykut Fırat; Tanzanya, Afrika, Zambiya, Çin gibi birçok ülkeyi dolaşarak kültürleri fotoğrafladı. Gittiği ülkeleri “Seyahatname” adıyla toplayan Aykut Fırat’ın internet sitesinde belgesel köşesi de mevcut. Sanatçı Aykut Fırat, gazetemize babası Sıtkı Fırat’ı ve anılarını anlattı.
BABA, OĞULLARINA DA İLHAM OLDU
Babası Sıktı Fırat’ın kendisine ilham olduğunu dile getiren Fırat, “O, vizyoner bir insandı. Öğretmenliği sırasında Almanya'ya eğitime gitti. Yani fotoğrafçılık yapıyordu ama vizyonerliği sayesinde ülkesi adına yüklendiği eğitimci misyonuna ek olarak, aynı zamanda paralel olarak yaptığı fotoğrafçılık adına da dünyanın önünde gelen fotoğrafçıları arasındaydı. Çocukluğunda başucu kitaplarım Goya, Michelangelo, Da Vinci gibi albümlerdi. Çünkü okumaktan çok onlara bakmak, resimlerle ayrı hatta ailece bakmak çok şey ifade ediyor. Babamın bu yolda bize ön gördüğü, bize gösterdiği yolda yürümek tabii bizim de tercihimizdi. Bizim de fotoğraf üreten, çeken, eğitimli olan, eğitim veren kişi olarak ortaya çıkmamızı sağladı.” diye konuştu.
“DÜŞMESİNE RAĞMEN FOTOĞRAF MAKİNESİNİ BIRAKMADI”
Babası ile olan anılarından birini paylaşan Fırat, şu ifadeleri kullandı: “Mesela Karadeniz'de birlikte bir Türkiye içi gezide, dik bir yamaç, yamacın altında uçurum ve deniz var. Onun uç tarafında fotoğraf çekiyordu. Bir elinde pozometre vardı. Slayt çekerken ışığın çok hassas olması lazım. Doğru ölçmemiz lazım. Sonra diğer elinde de büyük makine var. Ben de yukarı tarafta bir ağaca yaslanmış ona bakıyorum. Sonra ayağa kaydı. Bir elinde makine, yere vurmamak için tutuyor. Öbür elinde de pozometre, atmıyor. Tutunamıyor da elinde onları olduğu için. Kaydı, kaydı. ‘Baba, baba bırak at’ diye, bağırıyorum. Yukarıdan bakınca da sanki uçurumun dibinde aşağı düşecekmiş gibi hissediyordum. Ne attı ne bıraktı. Sonra ayakları ile tutunarak kendisini çekti. O kazadan kurtulması benim için dünyanın en mutlu anıydı. Düşmesine rağmen fotoğraf makinesini de bırakmadı.”
BABADAN ÖTE ABİ, KARDEŞ, AKIL ADAMI
Babası Sıtkı Fırat ile aynı yerde çalıştıklarını bilgisini veren fotoğrafçı Aykut Fırat, “Dolayısıyla bir abi, bir kardeş, bir arkadaş, bir akıl adamı olan babamla yıllarca yan yana, kavgasız, gürültüsüz, huzur içinde ve yaptığınız işe odaklanarak yaşadık. Kolay unutulacak gibi değil. Çünkü çok derin izleri var. Onunla fotoğraf yolculuklarına çıkıyorduk. O zaman, Türkiye'yi tanıtmak adına gezilere çıkıyor ve çektiği slayt filmleri, yani pozitif filmleri dağ bayır gezip döndükten sonra da birlikte fotoğrafları banyo ettiriyorduk. Sonra onları alıp ışığa tutarak baktığı zaman yüzündeki mutluluk ifadesini hiç unutmuyorum. Sergide öğrencileri de vardı orada, üniversitedeyken öğretmen okulundan olan öğrencilikten çıkmış vardı. Ona çıraklık eden, belki kalfalık eden gibi insanlar da vardı. Bütün bir geçmişi, birlikte yaşadığımız bir geçmişi bana tamamıyla yeniden o kısa dönem içerisinde yaşadım diyebilirim.” dedi.
Sıtkı Fırat’ın oğulları Artuk Fırat’ın ve Aykut Fırat’ın verdiği katkılarla Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF), vefa etkinliği kapsamında “Sıtkı Fırat Anısına” isimli sergi düzenledi. Birçok sanatçının katıldığı etkinlikte, Sıtkı Fırat’ın öğrencileri de yer aldı. TFSF Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akanlın’ın Aykut Fırat’ın, Artuk Fırat’ın açılış konuşmalarının ardından Akalın, Aykut ve Artuk Fırat’a teşekkür belgesi takdim etti.
Yorum yazarak Zafer Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Zafer Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Zafer Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Zafer Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Zafer Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Zafer Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Zafer Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Zafer Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.