GRAMOFON MU DEDİNİZ !!!

Yıl 1932 olmalı. Seyyah Kandemir gramofona dair gözlemlerini paylaşıyor. Çok çarpıcı. Böyle algılandığını hiç düşünmemiştim.

Ahşap, geniş ve eski hanın birinci katındaki odalardan birisine yerleştim, yeni odamda biraz dinlenirken aşağıdan hâlâ gramofon sesi geliyordu.

Adalardan bir yar gelir bizlere... Amanallah gözlere bak gözlere...

Gramofon Anadoluda başlı başına bir varlıktır. Hiç kim- seye sormadan, hiç bir şeyden korkmadan hemen her evin içine girmiştir. Kasabalarda, kaza merkezlerinde gramofon pek çoktur. Hiç bir kayt ve şarta tabi olmadan, bir çoğu rasgele doldurulmuş olan ve bir musiki çorbası halinde herkese her çeşitten tattıran plakların yaygarası içinde insan adeta bunalır.

Bir çok defa kendi kendime sorarim:
Bu musiki benimmidir? Beynelmilelmidir? Yoksa başka bir vermez, hele hiç bir terbiye vasıtası olamaz, vatanî ve milli parçalar bulmak pek güştür. Osmanlı musikisi dediğimiz «yahey» li, «

Bereket versin köylü bu musikiye asla iltifat etmez. Ona yabancı gelen bu ses, bu eda, bu ahenk, bütün arsızca soku- luşuna rağmen köy muhitinde devamlı bir tesir yapamamakta- dır. Bazı halk şarkıları halkın çok hoşuna gidiyor. Fakat bunda yine halka yabancı gelen bir başka hal var. Sebep şudur:

Halk asırlardanberi kendi musikisini maşerî, içtimaî bir zevk ve terbiye vasıtası olarak tanır. Bir düğünde, bir eğlenti- de, bir çok insanların birleştiği herhangi bir toplantıda söylen- meyen türkü, orada çalınmayan çalgı manasız bir laf yığınıdır. Bir koşma, bir âşık ağızından dinlenmelidir. Bir saz, bir yeğit sanatkâr elinde inlemelidir ki, maksada ve zevke hizmet etsin.

Halbuki, makineleşmiş hir ses, meçhul bir diyardan haykı- ran, uzak pek uzak bir yapma âşık, onun kalbine heyecan vermiyor. Yalnız münevver geçinen bazı kimseler, kalbindeki bir sürü elemlere teselli bulmak isteyen bir esnaf, ister istemez bu sahte musikinin geçici zevkini duymak için kahvelerdeki çorba musikisini dinliyor.

İnkılâp Türk musikisini unutmuyor, o da bu halde kalacak değil, fakat musiki inkilabı ölünceye kadar halktaki musiki zevki sönecek galiba !..

* Türkiye Seyahatnamesi No.1 Ankara Vilayeti Seyyah Kandemir 1932