Çubuk'un kendisini dünyaya tanıtma aracı olan ve herkesin beğenerek yediği Çubuk Turşusu'nun tarihsel sürecini, özelliğini, yapılış tarzını gelin birlikte okuyalım.
Ankara'nın Çubuk ilçesi ile özdeşleşen Çubuk turşusu, sadece bir gıda maddesi değil, aynı zamanda yörenin tarihini, kültürünü ve damak zevkini yansıtan köklü bir lezzettir. Bu turşuyu diğerlerinden ayıran en önemli özellikler, kendine has aroması, gevreklik ve dayanıklılığıdır. Bu lezzetin tarihsel yolculuğu ve üretim süreci, onu ulusal çapta tanınan bir marka haline getirmiştir.
ÇUBUK TURŞUSU TARİHİ
Çubuk'ta turşuculuğun geçmişi, Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar dayanır. Ankara'nın merkezi bir konumda olması ve Çubuk Ovası'nın verimli toprakları, sebze yetiştiriciliği için elverişli bir ortam sunmuştur.
Özellikle salatalık, sivri biber, havuç gibi turşuluk sebzelerin bolca yetişmesi, yöre halkını bu lezzeti geliştirmeye yönlendirmiştir. Başlangıçta ev yapımı olarak üretilen turşular, zamanla yöre ekonomisi için önemli bir gelir kaynağına dönüşmüştür.
1950'li yıllarda başlayan ticari üretimle birlikte Çubuk turşusu, önce Ankara ve çevresine, ardından tüm Türkiye'ye yayılmıştır. Markalaşma süreci, 2008 yılında düzenlenen Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali ile hız kazanmıştır.
Bu festival, turşunun tanıtımına büyük katkı sağlamış, geleneksel yöntemlerle üretilen bu lezzeti binlerce kişiye ulaştırmıştır. 2012 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından "Coğrafi İşaret" belgesi almasıyla Çubuk turşusu, resmi olarak tescillenmiş ve bu lezzetin özgünlüğü güvence altına alınmıştır.
ÇUBUK TURŞUSU'NUN SIRRI VE YAPILIŞI
Çubuk turşusunu bu kadar özel yapan şey, sadece kullanılan malzemeler değil, aynı zamanda geleneksel üretim yöntemleridir. Yapım süreci, titizlik ve ustalık gerektiren bir sanattır.
Malzemeler:
-
Çubuk salatalığı: Turşunun ana malzemesidir. Kendine has aroması ve gevrekliğiyle bilinir.
-
Kaya tuzu: Turşunun bozulmasını önler ve lezzetini dengeler.
-
Sarımsak: Turşuya karakteristik aromasını veren en önemli bileşendir. Çubuk'ta yetişen taze sarımsaklar tercih edilir.
-
Üzüm sirkesi: Turşunun mayalanmasını sağlar ve ekşiliğini verir.
-
Acı sivri biber: İsteğe bağlı olarak turşuya acı bir tat katmak için kullanılır.
-
Nohut: Mayalanma sürecini hızlandırmak için kavanozun dibine birkaç adet konur.
-
Dereotu, defne yaprağı, kişniş, karabiber: Aromayı zenginleştirmek için kullanılan doğal baharatlardır.
-
Su: Tercihen doğal kaynak suyu kullanılır.
Yapım Süreci:
-
Hazırlık: Turşuluk sebzeler (özellikle salatalıklar) iyice yıkanır ve sirkeli suda bir süre bekletilir. Bu işlem, sebzelerin yüzeyindeki zararlı bakterileri temizler.
-
Dizme: Temizlenmiş ve dezenfekte edilmiş cam kavanozların dibine bir miktar nohut ve sarımsak yerleştirilir. Ardından, salatalıklar kavanoza dik bir şekilde sıkıca dizilir. Aralarına defne yaprağı, biber ve diğer baharatlar eklenir.
-
Tuzlu Su Karışımı: Uygun oranda kaya tuzu, su ve sirke karıştırılarak salamura hazırlanır. Bu karışımın ölçüsü, turşunun lezzetini doğrudan etkiler.
-
Mayalanma: Hazırlanan salamura, kavanozdaki sebzelerin üzerine dökülür ve hava almayacak şekilde kapak sıkıca kapatılır. Kavanoz, serin ve güneş almayan bir yerde yaklaşık 15-20 gün boyunca mayalanmaya bırakılır. Bu süreçte salatalıklar yavaş yavaş sarı-yeşil bir renk alır ve gevrek bir doku kazanır.
Çubuk turşusu, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda probiyotik içeriğiyle de sağlığa faydalı bir gıdadır. Geleneksel yöntemlerle üretilen bu turşu, hem yöre halkının hem de gurmelerin sofralarından eksik olmayan önemli bir değerdir.