Kıtık, Raco’nun güneyinde 4 kilometre Kıtık. Kıtık denen bir mevkide. Zaten o da tren hattının üstünde olmuş. Orada onları bitiriyorlar, öldürüyorlar, oradan radyodan Hacı Halil Köyü’ne geliyorlar. Orada kendilerini misafir ediyorlar. Bir haftalık orada kalıyorlar.Kendilerini arkadaşları ile beraber. Aslında bölgede söylenen yaralanarak geldiği ama başka muhtelif rivayetler de var. Bir böbrek rahatsızlığı geçirdiği söyleniyor. Rahatsızlığın tedavisi için. En çok rivayet yaralandığıyla alakalı ama.
Gazi Mustafa Kemal bu konuştuğumuz eve geliyor. Bir hafta tedavi oluyor orada. Yani 41 günün bir haftası tedavi bölümü. Orada hazırlanıyor. İstişare yapıyorlar. Hanif Ağa'da başka Kürt aşiretlerini toparlıyor. Bin kişilik bir asker sayısına ulaştırıyor. Oradan Halep'e bir operasyon yapıyorlar. Halep'in girişinde Hıriten bir ilçesi var. Halep'in kuzey tarafında.
Zaten belli olan Halep'in en belli bir mahallesinden birisi Hıriten. Bu Gaziantep yolunun üzerinde oluyor. Orada bir çatışma sürüyor. Kürt Hanif Ağa'nın direnişçilerle, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın askerlerle birlikte oradaki Arap ajanlarla, İngiliz askerleri orada büyük bir hasara uğruyorlar. Ve İngiliz uçakları geri çekilmeye mecbur kalıyor. Orada büyük bir mezarlık var. İngiliz kabri. Oradan çekiliyor, geliyorlar.
*Ama şunu doğru mu anlıyorum hocam? Hanife Ağa'nın çabalarıyla Gazi Mustafa Kemal yaralı ya da hasta Hacı Halil Köyü’ne getiriliyor. Bu konağa yerleşiyor. Bir hafta tedavi görüyor. Sonrasında da Gazi Mustafa Kemal askeri çabalarını sürdürüyor. Örgütlüğünü sürdürüyor. Hanife Ağa'nın hazırladığı ordu marifetiyle aslında belki üç günlük, iki günlük çatışmalara katılıyor. Ama karargâh binası olarak bu yapıyı kullanıyor.
Zaten o çatışmalarda da Hanife Ağa'nın yeğenleri de şehit olduğu içinde. Orada kırk bir gün kalması. Tedavi, savaşma, direnç o şekilde kalmış.
*Hanife Ağa'nın da bir altyapısı var zaten. Çünkü bu Atma'dan Islahiye'ye kadar olan tren yolunun korumasını kendisi üstlenmiş.
O sırada Arap işbirlikçilerin yaptığı aslında demir yoluna zarar vermek değil mi? Onların bütün çabası. İkmal hattını Türkiye ile kesmek.
Onun zaten korumasını Hanife Ağa Islahiye'den Atma hattının sonuna kadar üstlenmiş.
*Sonrasında da bu yaklaşık bir buçuk ay, kırk bir gün neyse devam eden bir süreç. Gazi Mustafa Kemal Anadolu topraklarına dönecek. Orada Kırık Han meselesi var değil mi? O yolculuğunda Hanife Ağa'nın refakat ettiğini biliyoruz. Ama Hanife Ağa bütün bu çabalarından sonra dönüyor ve yargılanıyor değil mi?
Fransızlar idam emri veriyor. Fransızların askeri sorumlusu Lübnan'da kalıyor. Lübnan'da. Yerden Hanife Ağa dönüşte. Oradan Lübnan'a geçiyor. Ona büyük miktarda altın verip affını getiriyor. Rüşvetle affını da sağlıyor.
Unutmayayım da orada bir şey unuttuk. Gazi Mustafa Kemal orada kendi parası yok. O yüzden armağan edecek bir şeyi olmadığından üç tane tüfeğini Hanif Ağa’ya hediye ediyor.
*Peki şimdi ne yapacağız? Bunu izleyenlerimizle paylaştık. Muhtemelen kamu da, ülkeyi yönetenler de bundan haberdar edilecekler. Bu yapının hızla restore edilerek korunması, bir iltifat edilmesi lazım. Siz bu noktada nasıl bir görev üstleneceksiniz? Yani derneğinizin örgütlenme biçimi buna uygun herhalde.
Biz korumasını ne lazımsa bize ne düşerse biz hazırız. Maddi manav her şeye hazırız. 1920 senesinin sırasında konaklar nasıl oluyor? O taşlardan, o şehirden. Güzel bir şekilde getirmemiz. Çay bahçesinden beraber. Oraya gelen velimiz, kıymetli paşalarımız. Ziyaret ettiğinde onlara güzel bir şekil getirmemiz lazım. Artık orada Türk bayrağını dalgalanmalı.
*Tabii bu ufak ufak dillenmeye başlayınca Türkiye'den çeşitli tarihçiler, bilim adamları veyahut devlet görevlileri sık sık ziyarete gelip o bölgeyi görmek üzere oraya ziyaretler olmaya başlayınca yöre halkından biz şunu duyduk. Biz mahcup olduk buranın böyle yıkık dökük vaziyetine. Kendi imkanlarımızla bir şeyler yaptık. İçeriyi temizlemişler, bir boyamışlar. *Fotoğraflarında gördüm Ahmet Hocam, bir kere PYD grupları bu çatışma sırasında yakmışlar burayı. Yani bu bina, dumanları, alevi izleri... Görünüyor. Son fotoğraflarda aslında oralarda da bir temizlik yapıldığı görülüyor.
Aslında uygun olmasa da aynen şunu söylediler, o bizi çok duygulandırdı. Oranın bir güvenlik görevlisi dedi ki; biz mahcup oluyoruz. İçeriye bir koltuk koymuşlar, bir kanepe koymuşlar, çikolata şeker koymuşlar falan. İçeriye böyle bir beyaza boyamışlar falan. Tabii çok aslına uygun değil ama yaptıkları da çok değerli. İhya edilebilirse.
Müthiş bir şey. Ben anlaşılan iyi bir girişim olduğunu düşünüyorum. İyi bir işi başlattığınızı düşünüyorum. Müthiş bir duyarlılık bu. Buna da kimsenin bigane kalmayacağını düşünüyorum açıkçası. Dilerim en kısa sürede bu ses, bu çığlık duyulur. Aslında anlıyorum ki kamusal bir destek olmasa da aslında siz kendi çabalarınızla aslında sadık bir yapıya, burayı dönüştürmeye hazırsınız. Büyük Atatürk'ün 41 gün konakladığı konutun yeniden ihyası çok heyecan verici olsa gerek.