FARKLI ÜÇ KONU

Çok ilginç bir ülkeyiz, nereye el atsan, hangi konuya takılsan şaşkınlık geçirmeniz hiç de zor değil. Bu nedenle bugün biraz siyaset dışı konuları işlemeye karar verdim.

Abone Ol

Bilmem sizde benle aynı görüşte olacak mısınız? Yazımı üç farklı alandan seçtim, daha doğrusu bu haberler biraz kıyıda köşede kalmış, ihmal edilmiş haberler.

Düşünün bir kere, ülkemizin Et ve Süt üretimi yapan ve tek kamu kurumu olan ET ve Süt Kurumunda garip şeyler oluyor. Hükümet yetkililerinin zaman zaman önerdiği bu kurum 2024’de 22 milyar lira gelir elde etmiş.

Peki insan şimdi sormaz mı? ‘’ madem bu kamu kurumu bu kadar kar edebiliyor, neden öyleyse piyasayla yarış eder durumda ‘’ diye. Sorması da lazım zira, Et ve Süt Kurumu bir Kamu Kurumu, görevi mümkün olduğu kadar kendi tekelinde bulunan ET ve Süt ürünlerini vatandaşa ucuz fiyatla ulaştırması olmalıdır.

Bu kurum öylemi yapıyor, hayır, nedendir bilinmez adeta piyasayla yarış eder durumda. Öyleyse böyle neden davranıyor. Gelin bir bakalım, millet Ete ve süte hasretken, o zam üstüne zam yaparak kurumu kara geçirmeye çalışıyor.

Bunun bir sebebi olmalı, yukarıya şık gözükmek bence. Kağıt üzerinde kurum kar ederken, başındaki yönetim Cumhurbaşkanı’ nın takdirini almış olacak. Çünkü bizde işler böyle yürüyor.

İnanın önce insan, çok gerilerde kalmış bir kavram artık. Büyüğü, küçüğü, önce kendisini düşünüyor. Hem şunu da belirteyim, 22 milyar gelir elde eden ET ve Süt Kurumu aynı yıl içinde devlete 4,5 milyar lirada vergi ödemiş. Vay vay vay.

XXX

Gelelim ikinci konuya, bu konu dahada vahim, zira bu konu bizim geleceğimiz, kalkınmamız, yaşam kaynağımız. Ülkelerin kalkınması çalışan nüfuslarla ölçülür.

Peki bizde öylemi? Nerede, ilk kez işsiz ordusunun sayısı 6,5 milyonu geçti. Erdoğan Hükümetine büyük ümitlerle sarıldığımız o başarılı yıllarda, işsizlik son bulacaktı, yatırım artacak, sanayide patlama olacaktı?

Öyleyse bu neyin nesi 2024 yılı raporlarına göre, ülkemiz 88 yabancı ülke nüfusundan fazla işsize sahip. Üstelik bu genç nüfus ne eğitimde ve nede işte. Şimdi sorarım size, gıpta ile bakılan ülke biz miyiz? Bunun cevabını bence şu anda mevcut yönetim vermeli ve hükümet bu işsiz ordusuna bir çözüm bulmalıdır.

XXX

Şimdi sıra üçüncü konuda. Bu olay geçmiş günlere ait, olsun gücüme giden bir konu olduğu için ele alıyorum. Kısa bir süre önce ABD Başkanı Trump, Rusya ve Ukrayna liderlerini Beyaz Sarayda ağırladı.

Yetmedi Avrupa Birliği ülke liderlerini de bu toplantıya kabul etti. Şimdi sizlere soruyorum bizim liderimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan bu iki ülke arasındaki sorunlarının çözülmesi konusunda en fazla emeği sarf eden lider değil miydi? Tabi ki o idi.

Kim ne derse desin Cumhurbaşkanımız iki ülke arasındaki savaşın durdurulması konusun da, hem Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ve hem de Rusya Cumhurbaşkanı Putin arasında giderek, ya da telefon diplomasisi ile büyük çaba sarfetmiştir. Öyleyse, en önce o liderler toplantısında baş köşede Cumhurbaşkanı Erdoğan yer almalıydı bence.

Hem bu iki ülkeye en yakın konumda olmamız ve hem de yakın ilişkilerimiz bakımından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çabası asla yadsınamaz. Şimdi sorarım size? Cumhurbaşkanımız o toplantıda neden yer almamıştır.

Bunu gerçekten çok merak ediyorum. Cumhurbaşkanımızdan da bu konuda bir ses çıktığını duymadım. Acaba yanılıyormuyum diye bir araştırma yaptım bu konuda en ufak bir açıklama yok.

Peki şimdi siz olsanız sormazmısınız? Ukrayna ve Rusya liderlerine, Erdoğan’ın bu toplantıda olması için isyan bayrağını açmaları lazım değil miydi? İşte bunlar hiç sorulmadı. Gerekli sorular olarak hala ortada duruyor.