Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa'da miting düzenledi.
'EMANETİNİZ GÖZÜMÜZDÜR'
Özgür Özel, CHP'nin Bursa'da birinci parti olması hakkında konuştu. Özel, ''Bursa bizi bekliyormuş. Emanetiniz gözümüzdür, gözümüz gibi bakacağız. İstanbul'da 3 büyükler, Türkiye'de 4 büyükler yok. Bursaspor ile birlikte Türkiye'de 5 büyükler var.'' dedi.
Özel konuşmasına, ''19 Mart sizin seçme hakkınıza yapılan bir darbedir. Bir önceki yerel seçimin kazanına darbe, bir sonraki genel seçimin millet takdir ederse bir sonraki cumhurbaşkanımız Ekrem İmamoğlu'na yapılan bir darbedir. Bir sonraki cumhurbaşkanını bir irade belirler o da milletin iradesidir.'' diye konuştu.
Özgür Özel, ''Erdoğan sadece kendi gördüğü ahtapota inanıyor. Bütün yetkileri istediniz millet takdir etti yaptınız. 66 gün önce ''1 ay sonra bunlar birbirlerinin yüzüne bakmayacak'' diyordu. Geçen cuma Ekrem başkanın gözünün içine baktım bu perşembede bakacağım. Tüm milletin gözünün içine bakarak diyorum ki 'Ekrem İmamoğlu masumdur, bunların hepsi iftiradır'. Bana diyor ki ''Ekrem Başkana sahip çıkma'' diyor. Özgür Özel'den barış güvercini olur. Bu ülkeye barışı, kardeşliği getirir. Ben Ekrem başkana da, tüm arkadaşlarımıza da kefil olurum. Geçmişte bunun gibi bir savcın daha vardı, adı Zekeriya Öz'dü. Her şeyi ona verdin, sen ona kefil oldun. Ben İlker Başbuğ'a kefil oldum, ben Atatürkçü subaylara kefil oldum. Benim kefil olduklarım burada, senin kefil oldukların Amerika'ya kaçtı.'' dedi.
''TÜRKİYE'DE SUÇ İCAT ETMEK VAR''
Özel, ''Bir ülkede önce adalet varsa önce suç bulunur. Bugün Türkiye'de suçtan suçluya gitmek yerine kişilere suç icat etmek var. Bugüne kadar yenemediğin adam var karşında. Bugüne kadar bir tane kanıt ortaya çıkmadı. 2 aydır atılmadık iftira kalmadı. 560 milyar yolsuzluk var dediler. Bir tanesi bile ispat olmadı. Belediyenin tüm masraflarını toplasan 490 milyar dolar.'' ifadesinde bulundu.
''TERÖRSÜZ TÜRKİYE''
Özgür Özel, ''Terörsüz Türkiye, yasaksız Türkiye ve gençlere vizesiz Avrupa istiyoruz.'' dedi.
“‘DOSTUM SANCHEZ’ DİYORDUN, ‘İMAMOĞLU’NA ÖZGÜRLÜK’ DEDİ”
“81 ülkeden 89 partinin üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal’i İstanbul’da üç gün ağırladık. Bugün onları uğurladım ve onlar kapıdan, biz bacadan koştuk Bursamıza geldik. Hepsi partimizin Avrupa Birliği’ne üyelik çabasını sonuna kadar destekliyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olunca Türkiye’yi hızla Avrupa Birliği’ne sokacak. Şüphesiz soruyorlar, ‘Terörsüz Türkiye’ye ne diyorsunuz?’ Kan akmasın, gözyaşı dinsin, silahlar gömülsün, verilsin, terör bitsin. Yürekten destekliyorum. Ama hem terörsüz Türkiye istiyoruz, hem gençler için yasaksız bir Türkiye istiyoruz. Hem de gençler için vizesiz Avrupa istiyoruz. Hem de Kürt’üyle Türk’üyle her vatandaş için demokrasi istiyoruz, eşitlik istiyoruz, kardeşlik istiyoruz. Bir yandan 81 ülkeden 89 parti. Başkanımız İspanya’nın Başbakanı Pedro Sanchez. Hepimiz ellerimize aldığımız ‘İmamoğlu’na Özgürlük’ dövizleri ile bütün dünyaya Ekrem Başkan’ın ve tüm belediye başkanlarımızın, meclis üyelerimizin serbest bırakılması gerektiğini haykırdık. Hani ilk günlerde diyordu ya bana ‘Konuşma, dünyaya şikayet etme.’ Dedim ki, ‘Ne münasebet? Sen benim canımı yakacaksın. Sen bizim canımızı alıp hapislere tıkacaksın. Sen bu millete darbe yapacaksın, ben susacağım.’ ‘Dünyaya seni rezil edeceğim’ dedim. Ne oldu? ‘Dostum Pedro Sanchez’ diyordun, Sanchez ‘İmamoğlu’na özgürlük’ dedi. ‘Dünyanın sayılı liderleri ile görüşüyorum’ dedin. O sayılı liderlerin ülkeleri, insanları hepsi Türkiye’deki darbeden haberdar oldular. Buradan Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum. Küresel lider olmak için önce evde demokrat olacaksın. Adil olacaksın, eşit olacaksın. Kumpasçı, iftiracı, mızıkçı olmayacaksın. Bunları yaptıkça sen küresel lider olamazsın. Olsan olsan dünyaya rezil olursun, hepimizi de rezil edersin. Bir taraftan da güya Suriye'de zafer kazanmıştın, ne oldu? Suriyeli sığınmacılar gidecekti, ne oldu? Bursa Suriyeli sığınmacılardan en çok canı yanan illerden biridir. Soruyorum Bursa’ya, dönen Suriyeli var mı? Hepsi burada. Buradan söylüyorum, biz sığınmacılara değil ama sığınmacı yaratan politikaların ve politikacıların düşmanıyız. Komşuda iç savaşı kışkırttılar, istikrarı bozdular. Şimdi oradaki geçici yönetimde ‘Herkes temsil olacak’ dediler, onu da çözmediler. Her an bir iç savaş olma tehlikesi ile kimse ülkesine dönmüyor. Bursa’dan bir kez daha hatırlatıyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Suriye'de de barış, eşitlik, kardeşlik, demokrasi olacak ve tüm Suriyeli sığınmacılar memleketlerine gidecekler. Söz veriyoruz.”
“NE KORKUYA BOYUN EĞERİZ, NE YOKSULLUĞA ALIŞIRIZ”
“Adalet, özgürlük ve bu uğurdaki mücadelemiz her gün artarak devam ediyor. Bursa, muhteşem Bursa, gelincik tarlası Bursa, ay - yıldızlı al bayraklarıyla milletin kalesi Bursa, seni seviyoruz, seni bağrımıza basıyoruz. Bizi bağrına basan Bursa’ya yürekten selam söylüyoruz. Ekrem Başkan’ın selamlarını, saygılarını, sevgilerini iletiyoruz. Değerli Bursalılar hepinize söz veriyoruz. Bizim bizden başka kimsemiz yok, bizim bizden başka ülkemiz yok. Düşersek, birbirimize tutunup biz kalkacağız. Üzülürseniz yanınızda olacağız. Siz açken, biz tok yaşamayacağız. Siz ağlarken, biz gülmeyeceğiz. Küserseniz, ilk adımı biz atacağız. Çünkü biz biriz, birlikte güçlüyüz. Ne korkuya boyun eğeriz, ne yoksulluğa alışırız, ne birbirimizin elini bırakırız. Bundan sonra ya hep birlikte başaracağız, ya hep birlikte kaybedeceğiz. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz. Herkes imzaları attı değil mi? Ama görev bitmedi. İmza, 20 milyona doğru gidiyor. 20 milyon olunca tespiti yaptırıp notere, ilgili kuruluşlara… Ama imzanızı kimselere vermeyip, resmi kuruluşlara tespit yaptıracağız. Kimse korkmasın. ‘Oğlum polis, imza atamam.’ ‘Devlet memuruyum, imza atamam.’ Ya da ‘Çocuk ileride mülakata girecek, imza atamam.’ Bu kaygıların hiçbirisine gerek yok. İmzalar en güvenli şekilde korunuyor. Noter görecek. Mali Müşavirler Odası’ndan heyet isteyeceğiz. Bağımsız denetim kuruluşları görecek, yerinde sayacak, tutanak yapacak. Ama bizlerin, imza atanların imza föylerini alıp ilden, ilçeden, stantlardan; imza atmayan komşularımızı, işçi kardeşlerimizi bulmamız, imza atmayanlara ulaşmamız ve en yüksek imzaya, seçmenin yarısından bir fazlasına ulaşmamız lazım. Attığımız imza ile sadece Ekrem Başkan’a değil, Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ’a da DEM Parti’nin Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a, Figen Yüksekdağ’a da… Bu arada bir partinin genel başkanını alıyorlar eskiden, öbürleri susuyor. Onunkini alıyorlar, berikiler susuyor. Alan, gemisini yürütüyordu. Bu meydanların farkı bu. Bu meydanlar, demokrasi diyenlerle otokrasi diyene karşı büyük bir muhalefet birlikteliğinin meydanıdır. Bu meydanda en sağdan en sola kadar seçmenler var. Ama ortak noktaları demokrat olmalarıdır. İyiliği sırf kendisine değil, demokrasiyi sırf kendisine değil, ötekine de isteyebilenlerdir. İşte bu bakış açısı Türkiye'nin gelecek yüzyıla güvenle bakacağı iktidarının bakış açısıdır. Hepinize helal olsun.”
“TOPU ALIN DEDENİZDEN, KESTİRMEYİN”
“Bir çağrım, Bursalı AK Partili gençlere. Tercih sizin, kapımız açık. Ama AK Parti’de siyaset yapmak istemişsiniz. Bence hiç yapmamaktansa kendini nerede hissediyorsan orada olmak doğrudur. Ama şöyle bir sorun var, AK Partili gençler. Ne diyorsunuz? AK Gençlik. Sizin Genel Başkanınız, ülkenin şu anki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, partisini kurdu, Allah nasip etti 23 yıl müsabaka yaptık, maçları hep o kazandı. Hep o yendi. Biz 47 yıl yenemedik, millete küsmedik. Afra tafra yapmadık. Maçı bırakmadık, sahadan kaçmadık. Şimdi 23 yıldır kazanan Genel Başkanınız geçen sene 31 Mart’ta bu millet bu sefer de öyle takdir ettiği için maçı kaybetti. Biz kazandık. Ekrem Başkan, Mansur Başkan, Mustafa Başkan kazandı. Cumhuriyet Halk Partisi kazandı. Şimdi Genel Başkanınız sahadaki topu almış, kolunun altına koymuş ‘Oynamam, oynatmam’ diyor. Eve götürüyor. ‘Topu keseceğim’ diyor. ‘Bir daha maç yok’ diyor. AK Gençlik, AK Gençlik. Dededen topu alın, babadan, reisten topu alın. Deyin ki ‘Dede niye kaçıyoruz? Vaktiyle oynadın, kazandık. Bir kere de kaybettik. Topu ver, biz maç yapacağız. Belki de kazanacağız.’ Buradan söylüyorum, AK Partili gençler bunu yaparsa belki bir seçim, iki seçim kaybederler. Ama tarihe korkaklar, kaçaklar ve anti demokratlar, otokratlar olarak değil; sağcı, muhafazakar demokratlar olarak geçerler. Topu alın dedenizden, kestirmeyin topu.”
“ATATÜRK’ÜN PARTİSİ İKTİDARA YÜRÜYOR”
“Attığınız her imza, attığınız her adım, yaptığınız her alkış, ağızdan çıkan her slogan öyle dört başı mahmur bir demokrasi mücadelesi. İçindeyiz, fark etmiyoruz. Yıllar geçecek, ‘Oradaydım’ diyeceksiniz. ‘O Pazar günü Bursa’da Kent Meydanı’ndaydım’, ‘Ben o gece Saraçhane’deydim’, ‘O gün Konya’daydım, Van’daydım, Mersin’deydim ve biz başardık’ diyeceksiniz. ‘Biz bunu başardık, sandığı biz kurtardık, demokrasiyi biz kurtardık, ülkeyi 100 yıl öncesi gibi omuz omuza hep birlikte biz kurtardık, bugünlere memleketi biz getirdik’ diyeceksiniz. Siz hepiniz demokrasinin kahramanlarısınız. Siz bu ülkenin umudu, gururusunuz. Her birinizle ayrı ayrı gurur duyuyoruz. Ve attığımız imzalarla, adımlar, sloganlar ve alkışlarla söylediğimizi hep bir ağızdan bir kez daha söyleyelim: Ey Erdoğan. Ben milletim, milli iradeyim. Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. Hepinizi çok seviyorum, iyi ki varsınız arkadaşlar. Geldiniz, onur, şeref, gurur, güç verdiniz. Şimdi hep birlikte yola çıkıyoruz. Hep birlikte yürüyoruz arkadaşlar. Yürüyelim arkadaşlar, yürüyelim arkadaşlar. 100 yıl sonra Atatürk’ün partisi iktidara yürüyor, yürüyelim arkadaşlar.”