Hz. Muhammed “Büyüğüne saygı göstermeyen bizden değildir.” diye buyurmuştur.
Ona göre aklınızı başınıza alın. Çalışmalarınızı emekliyi üzmeden yapın.
TDK sözlüğüne göre beklenti: “gerçekleşmesi beklenen şey” anlamına gelmektedir. Ömrümüz beklenti içerisinde geçiyor. Her gelen hükümet ve muhalefet çeşitli vaatlerde bulunuyor, bu vaatlerde her nedense ya yarım ya da hiç gerçekleşmiyor. Vatandaşa umut vaat ediliyor, umut ise işkenceyi uzatıyor. Beklentiler uzun, orta ve kısa vadeli vaatlerden oluşuyor. En son vaatlerden birisi de Ekim ayında meclis açılınca emeklilerin maaşlarında iyileştirme yapılacağı ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı münasebetiyle emekliye ikramiye verileceği söylentisi bu gerçek mi? yoksa balon mu? Bekleyerek hep birlikte göreceğiz. Maaşlara iyileştirme yapmayıp ufacık bir ikramiyeyle durum geçiştirilmek isteniyorsa emeklinin öfkesi daha da artacaktır. Hiç de azınsanamayacak sayıdaki 15 milyona yakın emekli, aileleri ile birlikte düşünüldüğünde çok sayıda oy demektir. Hiçbir hükümet emekliyi gözden çıkaramaz. Oy kaybını göze alamaz.
Yılda iki kez verilen bayram ikramiyesinin değeri çok düşmüştür. 29 Ekim tarihi için Cumhuriyet ikramiyesi olarak verilmesi düşünülen 5 bin lira da yeterli değildir. En az asgari ücret seviyesine çıkarılmalı verilecek rakam Cumhuriyetin 100. Yılına yakışır olmalıdır.
Meclisin açılmasını dört gözle ve sabırsızlıkla bekleyen emekli gözünü ekim ayına dikmişken hükümet yetkililerinin sözü döndürüp dolaştırıp Kasım ve aralık aylarını işaret etmeye çalışmaları emeklileri üzmektedir.
Emeklinin ne sabrı, ne dayanacak gücü ne de bekleyecek tahammülü kalmamıştır. Meclis açılır açılmaz halledeceğiz sözü verilmişken Kasım ve Aralık aylarının gündeme getirilmeye çalışılması hoş olmamıştır.
Zaman içerisinde emekli bayram ikramiyelerinin erimesi güncelleme yapılmasını zaruri hale getirmiştir.
Ekim ayında meclis açılır açılmaz en düşük emekli aylığı 15 Bin liranın üzerinde olmalıdır. 7 bin 500 TL aylık alanlar adeta cezalandırılmış maaşlarına zam yapılmamıştır. Emeklilerimizin aylıklarına kök ücretlere yansıyacak şekilde 8 bin 77 TL seyyanen zam yapılaması enflasyona karşı direnci artıracaktır.
Emekliler beklenti içerisine sokulmaları üzerine beklemeye başlamışlardır. Emekli Hayal kırıklığı yaşamak istememektedir. Verilen sözlerin tutulması emeklinin moralinin düzelmesine yardımcı olacaktır.
Emeklinin küstürülmesi kimsenin işine yaramayacaktır.
Ömrünün en verimli yıllarını ve yaşlarını 100 Yaşında olan cumhuriyetimizin kalkınmasına ve yaşamasına adamış olan emekliler hak ettikleri, layık oldukları şekilde yaşamak istiyorlar.
Kandırılmak, oyalanmak istemiyorlar.
78 yaşındaki Emekli Kasım Özkan, arkasında “borçlarımı ödeyin” notu bırakarak intihar ettiyse yetkililerin ellerini baslarına koyup durup bir düşünmesi lazımdır.
Biz nerede hata yaptık?
Meclis açılır açılmaz ilk oturumunun konusu emeklilerin durumlarının iyiletirilmesi olmalıdır.
Emekli yeni bir kıyafet alamaz duruma gelmiştir. Eskileriyle idare etmektedir. İstediği canının çektiği gıda maddelerini de alamaz hale gelmiştir. Bu çok üzücü bir durumdur. Emekliye 7.500 lirayı reva görenler emekli olduklarında 66 Bin lira almaktadır.
Kötü yönetilmek sonucu bozulan ekonomik gidişatın sorumlusu emekli değildir. Fatura emekliye çıkarılmamalı, kantarın topuzunu kaçıranlar emeklinin sırtında kambur olmamalıdır.
Unutulmamalıdır ki gençleri yetiştirenler bugünün emeklileridir.
Emekli, Atatürk’ün kendisine verdiği önemi sizden de istemektedir.
"Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedirken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur."
Mustafa Kemal Atatürk