Emekliler seslerini duyurmak için her fırsatta meydanlara çıkıyor ve haykırıyor.
Geçtiğimiz Cumartesi günü 1 milyon üyeli Türkiye Emekliler Derneği'nin Ankara, Mamak Şube Başkanı Murat Tokgöz, Ankara Kızılay’da emeklilere seslendi. Televizyon ve gazeteler bu haykırışa kayıtsız kalmadı.
Murat Tokgöz konuşmasında;
“Değerli basın emekçileri,
Türkiye Emekliler Derneği’nin çok kıymetli üyeleri ve siyasilerin yalnızca seçim zamanı, miting meydanlarında hatırladıkları çok değerli emekliler.
Ocak ayından bu yana asgari ücrete yüzde 105, memurlara 8 bin 77 liralık iyileştirmeyle birlikte yaklaşık yüzde 86 maaş artışı yapılırken, emeklilere ise neredeyse bu kesimlerin yarısı kadar bir artış yapıldı. Yüzde 62,5
Temmuz ayı itibariyle açlık sınırının 12 bin, Yoksulluk sınırının ise 38 bin liraya dayandığı göz önüne alındığında 7 Bin 500 liralık en düşük emekli aylığı ile emekliler, yarı aç yarı tok hayatta kalmayla ölüm arasındaki ince çizgide yaşam mücadelesi vermektedir.
1999 Öncesi emekli aylığı aylık bağlama oranı Yüzde 70 iken 4447 Sayılı yasayla günümüze kadar bu oran Yüzde 35 e kademeli olarak kadar düşürülmüş ve emekli aylıklarının sefalet aylığı seviyesine düşmesinin önü açılmıştır. Bir başka ifadeyle bugün kök maaşı 6 Bin liranın altında olması nedeniyle %25’lik Temmuz zammından 0 (sıfır) zam alan emekliler şayet 1999 öncesi emekli olsalardı bugün aldıkları 7 Bin 500 Liralık maaşlarının yaklaşık 2 katını taban aylık olarak almış olacaklardı.
Kıymetli basın mensupları,
Tam da emeklilerin Temmuz ayı zamlarının görüşüleceği torba yasa meclisin gündemindeyken Türkiye Emekliler Derneği olarak tüm örgütlerimizi harekete geçirdik ve yaklaşık 1 Milyon üyemize çağrıda bulunduk. Tüm üyelerimize kendi illerinde ulaşabildikleri milletvekilleri, bakanlar, siyasi parti temsilcileri kim varsa faksla, e postayla, maille veya telefonla ulaşmalarını ve emeklilerin içinde bulundukları durumu anlatmalarını üyelerimizden talep ettik.
Derneğimizin ve üyelerimizin yoğun çabası sonuç vermiş olmalı ki; Hükümetin ikinci büyük ortağı Sayın Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında 8 bin 77 Liralık seyyanen artışın emeklilerin kök ücretine yansıtılması şeklindeki açıklamalarıyla ümitlendik. Ancak her nedense Sayın Bahçeli emekliler lehine yaptığı açıklamayla ilgili birden bire sessizliğe büründü ve emeklilerin adını bir daha ağzına almaz oldu. Bu konuda emeklilerin Sayın Bahçeliden bir açıklama beklediğini de buradan belirtmek istiyorum.
4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 28’inci maddesinde Kamu görevlilerin mali ve sosyal hakları ile kamu görevlilerine verilecek her türlü ücretin toplu sözleşmeyle belirleneceği hükmü ve kamu görevlilerine toplu sözleşmeyle verilecek her türlü hakkın ise emeklilerine de uygulanacağı hükmü yer alırken, Kamu görevlilerine verilen 8 bin 77 liralık iyileştirme sosyal taraflar masaya davet edilmeden ve toplu sözleşme yapılmadan verilmiş ve emeklilerin de 8 bin 77 liralık iyileştirmeden faydalanmasının önüne geçilmiştir.
Kıymetli basın mensupları,
Bizler emekli olana kadar hayatımızın en az 25 yılını bu ülkenin sosyal güvenlik sistemine prim ve vergi ödeyerek emekliliği hak ettik. Hükümetin bir yetkilisi çıkıyor, EYT’den emekli olanların bütçenin dengesini bozduğunu iddia ediyor. Biz emeklilikte alacağımız emekli aylıklarının bedelini de, sağlık harcamalarımızın bedelini de sizin belirlediğiniz oranlarda, sizin belirlediğiniz sosyal güvenlik kuruluşuna daha maaşımızı cebimize koymadan, çoluğumuzun çocuğumuzun ihtiyaçlarını karşılamadan peşin peşin ödedik. Dolayısıyla bütçeye yük olan birileri varsa bu emekliler değil, birkaç tane kamu kurumundan ballı huzur hakkı alan bürokratlar ile katmerli emekli maaşlarıyla kamunun bütün imkânlarını ömür boyu kullanan emekli milletvekilleri ve bakanlardır.
Sevgili emekli kardeşlerim,
3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun 2. maddesinde hane içinde kişi başına düşen aylık gelir Asgari ücretin 1/3’ünden az olması halinde ailenin fakir ve yardıma muhtaç olduğu ve sosyal yardım alabileceği hükmü yer almaktadır.
11.402 lira olan Asgari ücretin üçte biri 3.800 liraya tekabül etmektedir.
7 Bin 500 lira alan ve eşinin geliri olmayan karı-koca iki kişilik bir emekli ailesi hane içinde kişi başına düşen 3.750 liralık geliriyle daha emekli olduğu gün sosyal yardıma muhtaç hale gelmektedir.
Aynı şekilde aylık geliri 11.400 liranın altında olan en az üç kişilik bir emekli ailesi veya 15.200 liranın altında gelire sahip olan 4 veya daha fazla kişilik emekli ailesi kanunen sosyal yardıma muhtaç haldedir.
Kıymetli emekliler,
Sizler onurlu insanlarsınız. Sosyal yardıma başvurmaktan hicap duyabilirsiniz. Hicap duyması gerekenler siz değilsiniz. Hicap duyması gerekenler bizleri bu duruma düşürenlerin ta kendisidir.
Bizler “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Cenneti annelerin ayakları altına seren, cennetin anahtarını annelere teslim eden bir dinin mensuplarıyız.
Buradan tüm siyasilere seslenmek istiyorum.
Emekliler bu ülkenin annesidir, babasıdır. Annenizi sosyal yardıma muhtaç hale getirdiniz. Rahat uyuyabiliyor musunuz?
Anneleriniz yarı aç, yarı tok yaşıyor. Uykularınız kaçmalı. Hicap Duymalısınız Hicap….
Sevgili gençler son olarak sizlere seslenmek istiyorum,
Bugün 12 Ağustos Birleşmiş Milletler Dünya Gençlik Gününüzü kutluyor sizlerden çok önemli bir hususta yardım istiyoruz.
Sevgili gençler,
Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere çok önemli bir görev verdi.
Bizlerden eski Türkiye’yi sizlere anlatmamızı istedi. Biz böyle bir görevi almaktan onur duyduk. Bu görevi yerine getirmek istiyoruz.
Lakin bu görevi buradan bu kısacık zamanda yerine getirmemiz mümkün değil.
100 yıllık şanlı tarihimizde kahramanlıklarımız var, sevinçlerimiz, hüzünlerimiz, gururlarımız, üzüntülerimiz var. Bunların hepsini bir çırpıda buradan anlatmaya takatimiz yok.
Bunları anlatmak için uzun uzun sohbet etmemiz lazım. Lütfen bizleri bulunuz ve bu görevi yapmamıza yardımcı olunuz.
Bizleri nasıl bulabilirsiniz biliyor musunuz?
Sabah namazından sonra ana besin maddemiz olan ekmeği iki lira ucuza almak için Halk Ekmek kuyruklarındayız.
Biraz para biriktirirsek, 250 Gram ucuz kıyma alabilmek için et ve süt kurumu önlerindeyiz.
Mesai saatlerinde çift dikiş ballı maşlarımızı kazanmak için inşaat şantiyelerindeyiz. Köşe başlarında titreyen ellerimizle ayakkabı boyamakta, simit satmaktayız.
Hava kararmaya yakın semt pazarlarında atık sebze-meyve toplamaktayız.
Akşamları ise sokak hayvanlarının bile güçlükle yaşadığı varoşlarda, gecekondulardayız.
Enflasyonun açıklanacağı zamanlarda ise Türkiye İstatistik Kurumunun iki dudağının arasında, sefalet zammımızın açıklanmasını beklemekteyiz.
Sevgili gençler bu kutsal görevi yerine getirebilmemiz için lütfen bizleri bulunuz ve eski Türkiye gerçekleriyle biran evvel yüzleşiniz.
Hepinizi ayrı ayrı gözlerinizden öpüyorum. Allaha emanet olunuz. Kalın sağlıcakla…” diyerek konuşmasını bitirdi.