Yurttaş Birlikteliği, Ankara Tandoğan'da "Emeklilerin ve Emekçilerin Bütçe Hakkı" mitingi gerçekleştiriyor. Mitinge Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in katılması bekleniyor.
Mitinge Tüm Emekliler Sendikası (TES), Türkiye Emekliler Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, DİSK, Emek Partisi, Sol Parti, Halkın Kurtuluş Partisi (HKP ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) katıldı.
Burada konuşan Şenal Sarıhan, "Bu alanda bugün daha çok, ülkemiz için yıllarca alın teri dökmüş, ardından emekliliğini hak etmiş, çoluğuyla çocuğuyla refah içinde yaşayabilme umuduyla hayaller kurmuş olan siz emekliler varsınız. Çoğunluğunu bu alanın, çoğunluğunu emekli arkadaşlarımız oluşturuyorlar. Bu kadar değilsiniz biliyorum. Buradan binlerle görünüyorsunuz ama bütün coğrafyamıza yayılmış vaziyette milyonlara ulaşmış sayılarınız var.
Siz hep emeğinizin hakkını talep ettiniz. Hakkınız olmayan hiçbir şeyin peşinde olmadınız. Bir insan alın teri dökmeden kazanmaktan hoşlanmaz ama biliyoruz ki bu ülkenin yüzde onunu dahi oluşturmayan bir kesim, bizim emeklerimiz üzerinden, bizim çabalarımız üzerinden bizden yüz binlerce kat daha iyi koşullarda yaşıyorlar.
Sevgili emekli arkadaşlar, ben biliyorum. Biliyorum ki torunlarınız varsa onlara artık çikolatalar alamıyorsunuz. Torunlarınız varsa onların canının çektiği bir meyveyi kilolarca toplayıp eve taşıyamıyorsunuz. Ekmeklerin fiyatları arttı ama evimize giren ekmeğin miktarı azaldı, ekmeğimiz küçüldü. Okuyan çocuklarımız varsa burs peşinde koşuyorsunuz. O burs neye yarıyor? Artık o burs bir tek kitap almalarına yarıyor. Ama o çocuklarımız barınmak istiyorlar, karınlarını doyurmak istiyorlar, beyinlerini bilgiyle donatmak istiyorlar. Eşinize onun istediği herhangi bir şeyi artık alamıyorsunuz. Evde iki kişi bile çalışıyor olsanız oturup hesaplar yapmak zorundasınız. Pazara çıktığınızda artık eskisi gibi pazarın en güzel saatini değil, en ucuz saatini arıyorsunuz. Hatta acaba yerlere dökülmüş bir şey var mı diye bakıyorsunuz.
Bu, bir ülkede yoksulluğun alabildiğine derinleştiğinin işaretidir. Yoksulluk derinleşiyor. Peki, emekçi arkadaşlarımızın, çalışan arkadaşlarımızın durumu ne? Maaşları karşılıyor mu? Yoksulluk sınırı bile 90.000 lirayken hangimizin evine 90.000 TL maaş giriyor?'' dedi.
Sarıhan devamında, ''Bugün, parlamentoda bir zamandan beri bütçe görüşmeleri var. Bütçe hakkı diye bir kavram var arkadaşlar. Emeğin hakkı anlamına geliyor, çalışmanın karşılığı anlamına geliyor. Emeğimizin hakkı ne yazık ki parlamentoda karşılanmıyor.
Buralardan geçmişte de size çok seslendim. Bazen de bir demokratik örgüt temsilcisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önüne gittim arkadaşlarımla, oradan da seslendim. Kendi haklı taleplerimiz için işçiydik, öğretmendik, avukattık, öğrenciydik, herhangi bir görevimiz vardı, talebimiz de vardı ama sıkça şunu söylerdim: “Şu meclisin duvarları çok kalın.” diye. Sonra kısa bir süre o duvarların içinde de bulunma şansım oldu. (Şansı tırnak içine alıyorum.) Orada da içerinin ve dışarının duvarlarının ses geçirebilmesi için halkın daha yüksek sesle, daha örgütlü, daha bir arada mücadele etmesine ihtiyaç olduğunu her seferinde gördüm.
Sağ olun geldiniz, buradasınız. Burada taleplerimizi yükseltmek, taleplerimizi ortak olarak ifade etmek için bir aradayız. Biraz önce sunucu arkadaşlarımız açıkladılar: Bizim adımız Yurttaş Birlikteliği, yani yurttaşların bir arada olmasıyla kurulmuş olan bir platform. Yurttaş birlikteliği aslında bir ülkenin temelidir sevgili arkadaşlar. Eğer yurttaşlar bir aradalığı örgütlü bir biçime dönüştürebiliyor, örgütleri arasında dayanışmayı güçlendirebiliyor ve hep birlikte seslerini yükseltebiliyorlarsa, halk olmayı başarmış olurlar, halkın gücünü kanıtlamış olurlar.'' dedi.
Sarıhan konuşmasını, ''İşte bugün emekli sendikalarımız, emekli platformlarımız, emekli derneklerimiz ve aynı zamanda diğer sendikalarımız (isimlerini biraz sonra tek tek konuşmaları sırasında da göreceksiniz) ve aynı zamanda kadın, erkek hep birlikte, kadın örgütlerimiz, engelli örgütlerimiz hep birlikte şuradan Tandoğan’dan, bizim bu güzel alanımızdan Parlamento’ya sesimizi duyurmak için bir aradayız. Bu bir aradalığı daha da büyütmek gerekiyor.
Elbette insanız, halkız. İnsan ve halk olmaktan dolayı haklarımız var. Bu hakların ifade edilmesi konusunda daha çok birlikte olmaya, daha çok güçlü olmaya ve birbirimizin mutluluğundan mutluluk duymaya ihtiyacımız var. Sendikalı olmalıyız, derneklerde örgütlenmeliyiz, oralarda birliğimizi ifade edecekleri gücü yaratmalıyız.
Bugün başlangıçta bu toplantı sadece emekliler için yapılacak olan bir toplantıydı. Biliyoruz ki emekli öğretmenlerimiz Türkiye’nin her yerinde zaten seslerini yükseltiyorlar ama Ankara’dan yükseltme ihtiyacı hissettiler. Sonra kamu çalışanları sendikaları, Tandoğan'da 'geleceğin emeklileri olarak hep birlikte sesimizi yükseltelim' kararı verildi ve bu nedenle buradayız.
Siyasi alandan teşekkür etmek istiyorum. Burada hemen karşımda görülen ama birini okursam diğerinin ihmal edilecek sendikalarımıza, burada bulunan yurttaşlara, burada bulunan platform temsilcilerine teşekkür etmek istiyorum.
Tek derdimiz karnımızın doyması değil elbette. Demokrasi ve özgürlük gibi bir derdimiz var. Demokrasi ve özgürlük derdimiz aynı zamanda örgütlenmemiz üzerindeki engelleri de aşma konusunda bizim birleşmemizi emrediyor. Biz, hayatın emirlerini kendi emirlerimizle besleyerek, halkın gücünü artırarak taleplerimizi tekrar ediyorum." diyerek bitirdi.
Mitinge katılan bazı emekliler sendikaların konuşma sürelerinden rahatsız olarak tepki gösterdi.