Kimin aklına gelirdi de 22 yılın galibi AK Parti ve Lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı böyle bir dip dalganın gelip vuracağı. Evet çok güçlü Erdoğan ve bu ülke, 22 yılın sonunda bunu da gördü. Üstelik hep yok sayılan ve CHP’ yi hiç dikkate almayan, hep küçük gören bir zihniyetin böyle bir hezimete uğraması gerçekten büyük bir sürpriz oldu. AK Parti şimdi başını iki elinin arasına alıp düşünmelidir. Gerçi gözüken köy kılavuz istemez derler. İşte oda gerçekleşti ve AK Parti ve lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan’da mağlubiyetin tadını tattı. Pabuç bu kez o kadar ucuz olmadı, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum, yenilenen ve gençleşen CHP‘nin rüzgarı çarptı AK Partiyi.
Bu kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan fena yanıldı, yanlış hesaplar, yanlış adaylar, bu toplumu hafife almak ve özelliklide 16 milyon emekliyi hiç dikkate almamak bu sonucun doğmasına neden oldu. Hangisini sayalım, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin galibi AK Parti bu kez de aynı sonucu alırız diye yerel seçimleri hafife aldı. Adayları iyi seçemedi, özellikle halkı bunaltan ve boğan ekonomik darboğazı göremedi. Sokaklarda artık saklamadan gözyaşı döken yaşlı dedeleri, evinde tencerelerini kaynatamayan yaşlı anne anneleri, pazarlarda artık toplayan yaşlı bacıları dedeleri, hiç göremedi AK Parti kadroları ya da görmemezlikten gelindi. İşte sonun başlangıcı burada oldu. Tabi bu bir genel seçim değil, bir yerel seçim, yönetim değişmeyecek, ancak iktidarı kendine getirecek bir deprem bu yenilgi. Umarım Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sarsıntıyı hafife almaz da artık şu fakir fukaranın derdine çare bulur.
Hem siz değil misiniz? ülkemizde döviz girişleri başladı, hazinemiz artıda, Turizm gelirlerimiz tavan yaptı, ihracat ikiye katlandı. Evet enflasyonla mücadele ediyorsunuz, sıkı para politikası da uyguluyorsunuz, pek ala o taktirde neden şu göz yaşı döken emeklilerimizi, dedelerimizi, ninelerimizin akan göz yaşlarını dindirmiyorsunuz.
Sorarım size, muhalefetin bağıra bağıra söylediği, 22 yıldır dövizle iş yapan müteahhitlere, milyarları bulan faiz ödemelerine ve şatafa istendiği kadar para bulunuyor da, iş bu devlete yıllarca emek vermiş sonra köşesine çekilmiş emekliye’ mi para bulunamıyor. Muhalefet burada haksız mı sorarım size?
Bana kalırsa bunların hiç birisi değil, ekonomik mücadele içine girdiğini söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in isteğine boyu eğiliyor. Yoksa ben Ekonomistim diyen Erdoğan’ı kim durdurur hiç kimse, esasen yufka yürekli olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kimseye sormadan bulur buluşturur ve emeklinin göz yaşlarını durdururdu. Bu kez olmadı olamadı, çünkü ortada Mehmet Şimşek faktörü var. Bu nedenle yenilgiye kılıf aramayalım ve şapkamızı alıp önümüze iyice bir düşünelim “biz nerede hata yaptık ‘’diye ve eminim ki yenilginin sebeplerini bulacaksınız. Oda belli, beli kırılan orta kesim ve yanlış adaylar. Yenilgi tamam, olsun yenilgiyi tattınız, bir sarı kart gördünüz, eğer bu kartı doğru tahlil ederseniz önümüzdeki 4 yıl süresinde kendinizi toparlar kim bilir belki eski gücünüze kavuşuşunuz. Ama bir şartla, artık vakit geçirmeden fakir, fukaranın çığlıklarını duyun, gözyaşı döken dedeler ve anne annelerimizin göz yaşlarını durdurun.
Sabah şafaklarında battaniyelere sarılarak et ve ekmek kuyruklarına giren o çilekeş yaşlıları görün. Yetmedi bu seçimde sarı kartı gösteren 16 milyon emekliyi anlayın ve hem de hemen Temmuz, mem muzu beklemeden bu sorunu ele alın ve güldürün bu kesimleri sayın Cumhurbaşkanı, size de bu yakışır. Bu yenilgiyi belki böylece biraz hafif atlatırsınız. Yenilgi şoku sizi karanlıklara sakın sokmasın bir an önce ayağa kalkın ve bu yenilginin faturasını kendinize, sevabını da acı içindeki vatandaşlara tattırın. Bu yenilgi ile ilgili daha çok şeyler yazılabilir ama seçim sonunda sıcağı sıcağına şimdilik bu kadar yeter. İnanıyorum ki Recep Tayyip Erdoğan bu yenilgiyi iyi okur ve halkın içinden gelen bir kişi olarak Ekonomi, mekonomi demeden sıkıntı içindeki bu kesimlerin çığlığını duyar ve beklemeden sağlıklı kararlar alırda emeklinin, dar gelirli kesimin, analarımızın, dedelerimizin sesine kulak verir.