Oysa artık bu kıyafetlerin kaderi değişiyor; çünkü ebru sanatı, eski tekstillere yeniden hayat veriyor.
Çorum Belediyesi bünyesinde Velipaşa Konağı’nda faaliyet gösteren Geleneksel El Sanatları Merkezi’nde açılan bir kurs, yıllardır bir kenarda bekleyen bu kıyafetleri bambaşka bir hale dönüştürüyor.
Kadınlar, modası geçmiş elbiselerden ev tekstili ürünlerine kadar pek çok kumaşı ebru tekniğiyle boyayarak yeniden kullanılabilir hale getiriyor.
Merkezin sorumlusu Hilal Irmak, kursun temel amacının geri dönüşüme katkı sağlamak olduğunu özellikle vurguluyor. Hem geleneksel el sanatlarının yaşatıldığını hem de sürdürülebilirlik bilincinin güçlendiğini söyleyen Irmak, “Emine Erdoğan’ın başlattığı Sıfır Atık Projesi’nden ilham aldık. Atıl durumdaki kumaşları nasıl değerlendirebileceğimizi düşünerek ebru tekniğini uygulamaya karar verdik. Kadınlar burada üretime katılıyor, ortaya çıkan ürünlerin satışıyla gelir elde ediyor.” diyor.
Ebru eğitmeni Çiğdem Karaç ise eğitim sürecini şöyle anlatıyor: “Önce kağıt üzerinde klasik tekniklerle başladık. Temel ebru yöntemlerini öğrendikten sonra fular, şal, eşarp, runner gibi kumaşlara yöneldik. Hocamızın tasarımlarıyla ebruyu tekstilde kalıcı hale getirdik.”
Karaç, kullanılan boyaların dayanıklılığına da dikkat çekiyor: “Kumaş, özel bir teknikle suda bekletiliyor ve sonrasında yapılan yıkamayla boya sabitleniyor. Altı yıl önce yapılan ürünler bile hâlâ ilk günkü gibi kullanılabiliyor.”
Kursiyerlerden Aynur Aras ise kursun kendisi için sadece bir öğrenme alanı değil, aynı zamanda bir sosyalleşme ortamı olduğunu dile getiriyor: “Burada hem teknik beceri kazanıyoruz hem de günlük hayatta kullanabileceğimiz ürünler üretiyoruz. Daha önce fular, şal, yastık kılıfı yaptım. Şimdi ise bir kenarda bekleyen, atmaya kıyamadığımız eşyaları yeniden değerlendiriyoruz. Seramikten ayakkabıya, kot pantolondan tişörte kadar birçok yüzeye ebru uygulayabiliyoruz. Hatta kullanmadığım eski bir fularımı bile burada yeniden hayata kazandırdım.”
Eskimiş kıyafetlerin dönüşümünde ebru sanatının sağladığı bu yaratıcı dokunuş, hem çevre için önemli bir katkı hem de kadınlar için ekonomik bir fırsat sunuyor. Her bir desen, sadece bir kumaşı değil, aynı zamanda üretmenin verdiği mutluluğu da yeniden canlandırıyor.