DÜNYACA ÜNLÜ PROFESÖRÜMÜZE YAPILAN VEFASIZLIK.

Bugün gözlerime bir haber takıldı. Haberin çıktığı gazeteyi bugüne kadar hiç görmedim ve okumadım, eminim ki, böyle bir gazetenin tiraj diye bir sorunu da yoktur. Çünkü tiraj raporlarında gözükmüyor o da nasıl oluyor bilmiyorum.

Ben Günaydın Gazetesinde görevliyken, o yıllarda bu gazete var mıydı onu da bilmiyorum. Ancak gözüme ilişen ve haberi yapan gazeteci arkadaşımı yakından tanıyorum, son derece saygılı, görevini iyi yapan, ülkesini seven düzgün bir gazeteci.

Ancak şimdi bahsedeceğim haberi nasıl yapmış, nasıl inanmış inanın o nu da bilmiyorum, haberde nasıl suçlamalarda bulunmuş ve inanarak mı yapmış ondanda emin değilim. 

Ancak haberin içinde bir isim var ki, o nun ismini bu işe nasıl karıştırmış gazeteci arkadaşım, inanın orda da çok şaşkınım. Konu son günlerin konusu olan bir haber.

Arkadaşımız yazdığı habere ‘’ dışarda turplar, içerde hastalar ‘’ başlığını koymuş. Ancak bu haberde ismi geçenlerle ilgili bir şey söyleyemem, onlarında mahkemeleri görülmüş, hemen hepsi haklı haksız cezalarını çektiler ve hayata katıldılar bile.

Hatta bazıları kahırlarından öldüler, ancak bir isim var ki onun üzerinde durmak istiyorum, inanıyorum ki bu haberi yazan arkadaşımızda bu isme haksızlık yapıldığını biliyordur.

Çünkü bu isim hemen hemen her kese dokunmuş bir isim. Sihirli parmaklarıyla insanlara can vermiş bir isim. Prof. Dr. Mehmet Haberal. Bu ismi suçlarken bin defa düşünmek lazım.

Haberi yazan arkadaşım başta olmak üzere eminim ki, kendi yakınları da o hocadan şifa bulmuşlardır. Bitmedi günümüzün ve geçmiş dönemin hemen hemen tüm siyasetçileri başta olmak üzere, üst düzey devlet adamları da onun bıçağının altına yatmıştır.

Bu kadar kıymetli ve Dünyada isim yapmış Prof. Dr. Mehmet Haberal hakkında yazılan ve haberi yapan değerli kardeşimin söylediği gibi Haberal Hoca hiçbir zaman bir iktidar ve ülke düşmanı olmamıştır.

Bu yazıyı kaleme almamdaki amaç, Prof. Dr. Mehmet Haberal Hoca, bu suçlamaları asla hak etmemiştir. Dünya’da bir numara olarak kabul edilen ünlü cerrahımız, hiçbir zaman iktidarlara ve Devletine karşı en ufak bir suçlaması olamaz ve olmamıştır. Bunu her kez bilmektedir

Kendisini 40 yıl öncesinden tanırım. Devletini seven, varını yoğunu halka adayan, yanında yaklaşık 10 bin kişinin çalıştığı bir baba ocağıdır Haberal Hoca. Zamanın Başbakanı Demirel ve Özal tarafından göz bebeği gibi baktıkları bir Profesördür Mehmet Haberal.

Sahibi olduğu Vakıf tarafından kurulan Başkent Üniversitesi’nde, binlerce öğrenci okumuş ve okumaktadır. Oradan mezun olan gençlerimizin çoğu, tam burslu olarak mezun olmuş hayata atılmışlardır.

Çoğu şu an devletimizde ve özel sektörde üst düzey görevlerde çalışmaktadır. Şunu da belirtmek isterim, Prof. Dr. Haberal, benin hiçbir yakınım değildir, kendisi ile yıllar önce zaman zaman karşılaşır konuşurduk, bu nedenle kendisini ülkemiz için, özellikle sağlık konusunda, bırakın ülkemizi, dünya çapında ünlü bir cerrah olarak tanırım.

Aldığı başarı ödüller odalarına sığmamaktadır. Böyle bir insanı haksızca suçlamak gerçekten Gazetecilik mesleği etiğine sığmamaktadır. Bizler meslek etiği ile yetiştik, haksız yazılan ve kişi haklarını zedeleyen haberlere hiçbir zaman yer vermedik.

Sevgili okuyucular, kendisi de FETÖ’ nün hışmına uğramış ve haksızlığı anlaşılarak, 2 yıldan fazla ceza evinde yatarak çıkmış bir isim. Şu an iktidarda olanlar bile FETÖ’nün gerçek yüzünü görünce, hocamıza ne kadar haksızlık yapıldığını kabul etmektedirler.

Bu nedenle gazeteci arkadaşımızın yazdığı yazıdaki gibi, Haberal Hocamız ceza evine girerken ve  tutukluluğu boyunca aniden hastalanma numaralarına yatmadığı bilinmektedir. Arkadaşımızın o tarihlerdeki Haberal’la ilgili çıkan haberleri okumasını tavsiye ederim.

Son cümlem olarak şunu söyleyebilirim, son yıllarda bozulan ve çok zarar gördüğü Basın mesleğini daha fazla ayaklar altına almamamız lazım. Sırf gazete politikasına uyacağım diye yazık suçsuz, günahsız insanları haksız yere suçlamamamız lazım.

Çok üzüldüm, ülkemizin yakından tanıdığı, fakir fukaraya kapılarını açmış, sahibi olduğu hastanede insanlara her türlü yardımı yapan, Dünyaca ünlü  Prof. Dr. Haberal’a Yapılan bu haksızlığı dile getirmek isterdim. Taktirleri size bırakıyorum.