Tuz Gölü Koruma Alanı, Ankara , Konya ve Aksaray olmak üzere 3 ilin sınırları içerisindedir. Tuz Gölü büyük ölçüde yeraltı sularıyla beslenen Van Gölü'nden sonra Türkiye'nin ikinci büyük gölüdür. Gölün rakımı 905 metre ve alanında 164 bin hektardır. Yaz aylarında kuraklık hakimdir ve bu da aşırı buharlaşma ile yaklaşık 30 santimetrelik bir tuz tabakasının oluşmasına neden olur.
Bu yazının konusunu oluşturan husus Tuz Gölü'ne ilişkin bilgilerin paylaşılması değil, beni esas ilgilendiren meselenin Tuz Gölü'nün UNESCO tarafından Özel Çevre Koruma Bölgesi ile ilgili tutumu ve kararı. Genellikle UNESCO mirası listesine girmek kalıcı listede olmak kültür varlıklarımızla ilgilidir.
Ancak ancak tabiat varlığı olarak UNESCO listesinde geçici de olsa kalıcı listede yer alma halimiz ülkemiz için çok kıymetli.
Demem o ki bu varlığın korunması sadece ulusal ölçekte değil uluslararası düzeyde de bizleri sorumlu kılıyor. UNESCO kalıcı listesine giren Gordion Kenti'nin sevincini yaşadığımız bu günlerde Tuz Gölü'nün de geçici lisede olduğunu anımsamak ve gereği konusunda çaba harcamak da önemli diye düşünüyorum. İklim krizinin tüm yakıcılığı ile hesaplaştığımız bu günlerde, bu tabiat varlığının korunması kollanması da değerlidir diye düşünüyorum.
Kalın sağlıcakla.