Kurtulmuş ve Ghanim bir araya geldi
Kurtulmuş ve Ghanim bir araya geldi
İçeriği Görüntüle

Prof. Dr. Aziz Sancar, 8 Eylül 1946’da Mardin’in Savur ilçesinde, orta gelirli çiftçi bir ailenin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Mardin'de tamamlayan Sancar, lise yıllarında futbolculukla ilgilendi. Ancak son sınıfta aldığı kararla futbolu bırakıp yükseköğrenimine odaklandı ve 1963 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'ni kazandı. Fakülteden 1969 yılında birincilikle mezun olan Sancar, iki yıl boyunca memleketi Savur’da bir sağlık ocağında hekimlik yaptı.

Hedeflerinden vazgeçmedi

Bilimsel araştırmalar yapmak isteyen Sancar, NATO-TÜBİTAK bursuyla önce ABD'deki Johns Hopkins Üniversitesi’ne gitti. Ancak yaşadığı uyum sorunları nedeniyle Türkiye'ye dönmek zorunda kaldı. Akademik hedeflerinden vazgeçmeyen Sancar, daha sonra Dallas Teksas Üniversitesi’nde eğitimini sürdürdü. Burada moleküler biyoloji programına katılarak, Claud Stanley Rupert’ın laboratuvarında DNA onarımı üzerine önemli araştırmalar yaptı.

Bu süreçte ultraviyole ışınlarının DNA’da yarattığı hasarı onaran “fotoliyaz” adlı enzimi kodlayan geni klonlamayı başaran Sancar, bu başarısı sayesinde hem yüksek lisansını hem de 1977 yılında doktorasını tamamladı.

Aziz2

Akademiye seçilen ilk Türk bilim insanı oldu

1977-1982 yılları arasında Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çalışmalarına devam eden Sancar, burada nükleotit kesim onarımı üzerine yoğunlaştı. DNA onarımı alanındaki çalışmalarıyla bilim dünyasında adından söz ettirmeyi başaran Sancar, 1997 yılından itibaren Kuzey Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü’nde araştırmalarına devam etmeye başladı.

2001 yılında Amerikan Kimya Cemiyeti tarafından verilen “Kuzey Carolina Seçkin Kimyager Ödülü”ne layık görülen Sancar, 2005 yılında ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilerek bu akademiye giren ilk Amerikalı Türk bilim insanı oldu.

Çalışmaları ilham kaynağı oldu

2015 yılında Tomas Lindahl ve Paul Modrich ile birlikte Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen Sancar, hücrelerin hasar gören DNA’yı nasıl onardığını ve genetik bilgiyi nasıl koruduğunu moleküler düzeyde açıklayan araştırmalarıyla dikkat çekti. Bu çalışma, kanser tedavisinden yaşlanma süreçlerine kadar pek çok alanda bilimsel gelişmelere ışık tuttu. Sancar’ın bu başarısı, Türkiye’de bilime ve araştırmaya olan ilginin artmasında büyük bir rol oynadı.

Aziz3

Anıtkabir'e teslim etti

Kuzey Carolina Üniversitesi’nde yıllardır çalışmalarına devam eden ve ödül töreninde yaptığı konuşmada Türk milletine olan bağlılığını vurgulayan Prof. Dr. Sancar, ''Beni ödüle götüren, Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti'nin yaptığı eğitim devrimidir. Dolayısıyla bu ödülün sahibi, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden Anıtkabir Müzesi'dir" diyerek Nobel Ödülü ile madalya ve sertifikasını Anıtkabir'e teslim etti. Ödül, Anıtkabir'deki Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi''nde kendisine ayrılan özel alanda sergileniyor.

DNA onarımı alanında yaptığı çığır açıcı çalışmalarla 2015 yılında Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen Aziz Sancar, bilim dünyasındaki en saygın isimlerden biri olarak kariyerine halen ABD'de devam ediyor.

Muhabir: Haber Merkezi