Ankara

Devlet memurlarının kınama cezalarına ilişkin son durum ne?

Anayasa Mahkemesi, devlet memurlarına verilen kınama cezalarının mahkemece iptal edilmesinin ardından yeniden ceza verilmesini mümkün kılan düzenlemeyi iptal etti. AYM, düzenlemenin hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı olduğuna hükmetti.

Abone Ol

Anayasa Mahkemesi (AYM), devlet memurlarına verilen kınama cezalarının mahkeme tarafından iptal edilmesi durumunda, aynı olayla ilgili idare tarafından yeniden disiplin cezası verilmesini öngören düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti.

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Rize İdare Mahkemesi, bir memura verilen kınama cezasının iptali istemiyle açılan davada, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

“Zamanaşımı düzenlemesi bulunmuyor, eşitlik ilkesini ihlal ediyor”

Başvuruda, disiplin cezalarının mahkeme kararıyla iptal edilmesinin ardından idarece tekrar ceza verilebilmesine rağmen, bu süreçte uyulması gereken zamanaşımı sürelerine dair herhangi bir düzenlemenin bulunmadığına dikkat çekildi. Bu durumun farklı yorumlara ve uygulama birliğinin bozulmasına yol açtığı, ayrıca eşitlik ilkesini zedelediği belirtildi.

AYM’den iptal kararı: Hukuki belirsizlik giderilmeli

Anayasa Mahkemesi, başvuruyu yalnızca “kınama cezası” yönünden inceledi ve söz konusu düzenlemenin iptaline karar verdi. İptal hükmünün 9 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı.

Kararın gerekçesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması gibi disiplin cezalarının öngörüldüğü ifade edildi. Ancak, mahkemece iptal edilen cezaların yeniden verilmesinde zaman sınırlaması olmamasının, ilgili memurun süresiz olarak ceza tehdidi altında kalmasına neden olabileceği vurgulandı.

Kararda ayrıca şu değerlendirmelere yer verildi:

“Düzenleme, kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı yeterli güvenceleri içermemekte, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, söz konusu hüküm hukuk devleti ilkesini ihlal etmektedir.”

Anayasa Mahkemesi, bu gerekçelerle düzenlemenin Anayasa’nın 2. maddesine aykırı olduğuna hükmetti ve iptal edilmesine karar verdi.