Depremzedelerin Yeni Mağduriyeti

İnsan, kendi başına gelmeyince bir çok sıkıntının farkına varamıyor.Meydana gelen 6 Şubat depreminin ilk gününden bu...

İnsan, kendi başına gelmeyince bir çok sıkıntının farkına varamıyor.

Meydana gelen 6 Şubat depreminin ilk gününden bu yana çok büyük sıkıntılar yaşandı, bildiklerimizi tekrarlayacak değilim, deprem bölgesi mağdurlarının yeni yeni ortaya çıkan çok önemli bir sorununu bizzat başımıza gelince fark ettik, bizim ve bizim gibi binlerce belki on binlerce depremzedenin aynı sorunla karşı karşıya olduğunu duyuyoruz.

Büyük felaket sonrası devletimiz, yaşama yeniden tutunabilmeleri için bölge insanına barınma, yeme-içme, sağlık gibi konularda türlü yardımlarda bulundu ve bulunmaya da devam ediyor.

Bölgede yavaş yavaş hayat normale dönmeye çalışırken, konut sahipleri veya kiracılarına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevlileri tarafından yapılan Hasar Tespit Raporlarına göre yardımlar başlatıldı.

Ancak, felaket o kadar büyüktü ki, yüz binlerce, hatta milyonlarca binanın, konutun, konut sahibi veya kiracının mağduriyetlerini adaletli bir şekilde tespit edebilmek, neredeyse imkansız haldeydi.

Hasarlı binalara hasarsız, hasarsız binalara hasarlı raporları tutulmuş, birçok yerde binaların numaraları karıştırılmıştı, bunlara itiraz hakları tanınmıştı ama, bu itiraz süreleri de sınırlı tutulduğundan, bir çok depremzedeye “Süresinde başvurmadığınız için itirazınız reddedilmiştir” şeklinde cevaplar geliyor.

Böyle olunca da bir çok konut sahibi veya kiracısı, depremzedelere yapılan ayni ve nakdi yardımlardan yararlanamıyor, başvurduğu hiç bir makamdan veya mahkemeden sonuç alamıyor.

Osmaniye’nin Alibeyli Mahallesi 510 Sokak No: 4 adresinde bulunan zemin katı kendi oğluma, ikinci katı yakın bir akrabamıza ait olan iki katlı konut, ağır hasarlı olarak kullanılamaz hale geldi. Kiracı aileler, deprem anında evlerden kaçarak canlarını kurtardılar. Bakanlığın Hasar Tespit Çalışmalarında bu bina, bitişiğindeki hasarsız konutla karıştırılmış, sapasağlam ayakta duran tek katlı konuta ağır hasarlı kullanılamaz raporu verilmiş, duvarları delik deşik, kolonları kirişleri patlamış olan binaya ise hasarsız raporu verilmiş. 23.05.2023 tarihinde Hasar Tespitine itiraz ediliyor, yeniden bir başka binanın fotoğrafı gösterilerek itiraz reddediliyor.

Osmaniye Sulh Hukuk Mahkemesinde karara itiraz davası açılıyor, tayin edilen Bilirkişi tarafından binanın ağır hasarlı olduğu tespit ediliyor, Adana Bölge İdare Mahkemesinden 27.07.2023 tarihinde posta yolu ile taraflara ulaşan mahkeme kararında, ikinci itirazın üzerinden 30 gün geçmesi nedeniyle Hasara İtirazın hukuka aykırı olduğu, İstinaf Yolunun ise açık olduğu bildiriliyor.İstinaf Mahkemesine başvurmak için gerekli bilgi ve evrakları toplamak üzere Osmaniye Valiliği bünyesinde ilgili tüm kurumlara müracaat ediliyor, İl Özel İdaresi’nde ve Tapuda kayıtlı olan yerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Hasar Tespit çalışmalarında kullandığı Kayıt Sisteminde bulunmadığı bildiriliyor.

Hal böyle iken depremde ağır hasar alan 510 Sokak No: 4 adresindeki bina, Sistemde 510 Sokak No: 2 kaydı ile az hasarlı olarak gösteriliyor, itirazlardan sonuç alınamıyor, İstinaf Mahkemesi, 20 günlük süresi içinde itiraz edilmediği için reddine karar veriyor.Deprem bölgesinde binlerce hatta on binlerce binanın bu durumda olduğu, yanlış düzenlenen hasar tespit raporları yüzünden vatandaşın mağduriyet yaşadığı belirtiliyor.Bu büyük felaketin şaşkınlığı içerisindeki mağdurların yaraları, bu şekilde sarılabilir mi?