Türk denizcilik tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Kabotaj Bayramı'nı kutluyoruz.

Her yıl 1 Temmuz'da büyük bir coşkuyla kutlanan bu bayram, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi denizlerinde bağımsızlığını ilan etmesinin, denizcilik ve ekonomi alanında tam egemenlik kazanmasının bir sembolüdür.

Yüzlerce yıldır süren yabancı imtiyazlarına son veren Kabotaj Kanunu'nun yürürlüğe girişini anlatan bu tarih, aynı zamanda Türk denizciliğinin yeniden doğuşunu müjdeler.

YABANCILARIN EGEMENLİĞİ

Kabotaj Bayramı'nın anlamını kavramak için, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki denizcilik ve ekonomik yapısına göz atmak gerekir. Yüzyıllardır devam eden ve Osmanlı ekonomisini büyük ölçüde olumsuz etkileyen kapitülasyonlar, deniz ticaretini de yabancı devletlerin tekeline almıştı.

  • Ekonomik Bağımlılık: Kapitülasyonlar, yabancı devletlere Osmanlı sularında serbestçe ticaret yapma, gümrük muafiyetleri ve kendi gemileriyle kabotaj (bir ülke kıyıları arasında yük ve yolcu taşıma) hakkı tanıyordu. Bu durum, Osmanlı'nın kendi denizlerinde bile ekonomik bağımsızlığını kaybetmesine neden olmuştu.
  • Osmanlı Donanmasının Zayıflığı: Sanayi Devrimi ve buhar gücünün gemilere uygulanması gibi teknolojik gelişmelerde geri kalması, Osmanlı donanmasının ve ticari filolarının zayıflamasına yol açtı. Bu boşluğu yabancı denizcilik şirketleri doldurdu.
  • Ulusal Denizciliğin Gelişememesi: Türk tüccarlar ve denizciler, kapitülasyonların tanıdığı ayrıcalıklar nedeniyle yabancı şirketlerle rekabet edemiyor, kendi denizlerinde bile iş yapamaz hale geliyorlardı. Bu durum, Osmanlı'nın ulusal denizcilik sektörünün gelişimini engelledi.

Kabotaj Bayramı 4

İlginç Bir Bilgi: Osmanlı İmparatorluğu'nda yabancılara verilen kabotaj hakkı, Fatih Sultan Mehmet döneminde Cenevizlilere ve Venediklilere tanınan ayrıcalıklarla başlamış, ancak sonraki yüzyıllarda hızla artarak ülkenin egemenliğini zedeleyen bir hal almıştır.

LOZAN'DA YER EDİNEN MÜCADELE

Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türk Kurtuluş Savaşı'nın temel hedeflerinden biri, ülkenin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını tam olarak sağlamaktı. Bu bağımsızlık, sadece kara sınırlarında değil, denizlerde de sağlanmalıydı.

  • Lozan Barış Konferansı (1922-1923): Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından toplanan Lozan Barış Konferansı'nda, kapitülasyonların tamamen kaldırılması ve Türkiye'nin denizlerdeki tam egemenliğinin tanınması en önemli gündem maddelerinden biriydi. İsmet İnönü başkanlığındaki Türk heyeti, bu konuda kararlı bir duruş sergiledi.
  • Misak-ı Milli ve Deniz Egemenliği: Misak-ı Milli'de belirtilen tam bağımsızlık ilkesi, denizlerdeki egemenliği de kapsıyordu. Türk heyeti, yabancı devletlerin kabotaj hakkına sahip olmasının ulusal egemenliğe aykırı olduğunu savundu.
  • Zorlu Müzakereler: Özellikle İngiltere ve Fransa, kabotaj haklarından kolay vazgeçmek istemedi. Ancak Türkiye'nin kararlı tutumu ve kapitülasyonlar konusunda geri adım atmayacağını açıkça belirtmesi, onları ikna etti.

İlginç Bir Bilgi: Lozan'da yapılan zorlu görüşmelerde, kapitülasyonlar ve boğazlar konusu en çok tartışılan ve tıkanıklığa yol açan başlıklardan biriydi. Türk heyetinin kararlılığı sayesinde bu engeller aşıldı.

KANUNUN İLANI

Lozan Barış Antlaşması'nın (24 Temmuz 1923) imzalanmasıyla kapitülasyonlar resmen kaldırıldı ve Türkiye'nin denizlerdeki egemenliği uluslararası alanda tanındı. Bu durum, Türk hükümetinin kendi denizlerinde istediği kanunları çıkarma hakkını verdi.

Kabotaj Bayramı 3

  • Kabotaj Kanunu (19 Nisan 1926): Türkiye Büyük Millet Meclisi, 19 Nisan 1926'da "Türk Karasularında Kabotaj ve Liman Hizmetleri Hakkında Kanun"u kabul etti. Bu kanun, 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe girdi.
  • Tam Egemenlik: Kanunla birlikte, Türkiye'nin bütün akarsu, göl ve denizlerinde; Marmara Denizi ile boğazlarda, bütün liman ve körfezlerinde gemi işletme hakkı ile ticaret yapma hakkı sadece Türk vatandaşlarına ve Türk bayraklı gemilere verildi.
  • Millileşme ve Gelişim: Bu kanun, yabancıların deniz taşımacılığındaki tekelini kırarak Türk denizciliğinin önünü açtı. Türk deniz ticaret filosu gelişmeye başladı, liman işletmeleri millileştirildi ve denizcilik eğitimi önem kazandı.

İlginç Bir Bilgi: Kabotaj Kanunu'nun çıkarılmasıyla birlikte, Türkiye'de denizcilik alanında büyük bir seferberlik başlatıldı. Yeni gemiler inşa edildi, denizcilik okulları açıldı ve Türk gençleri denizciliğe teşvik edildi.

KABOTAJ BAYRAMI

Kabotaj Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1 Temmuz, 1935 yılından itibaren Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. Bu bayram, Türk denizcilik camiası için özel bir anlam taşırken, tüm Türkiye'de çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Özgür Özel’den Silivri Ziyareti Sonrası Sert Açıklamalar
Özgür Özel’den Silivri Ziyareti Sonrası Sert Açıklamalar
İçeriği Görüntüle
  • Deniz Şenlikleri: Her yıl 1 Temmuz'da başta İstanbul, İzmir, Mersin, Samsun gibi kıyı şehirleri olmak üzere tüm Türkiye'de deniz şenlikleri, yarışmalar ve törenler düzenlenir. Deniz kuvvetleri ve sivil denizcilik kuruluşları etkinliklere katılır.
  • Denizcilik Bilincinin Geliştirilmesi: Kabotaj Bayramı, aynı zamanda genç nesillere denizcilik sevgisini aşılamak, denizlerin ve deniz kaynaklarının önemini vurgulamak için bir fırsattır.
  • Ekonomik ve Stratejik Önemi: Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olması, deniz ticaretinin ve denizciliğin ekonomik ve stratejik açıdan ne kadar kritik olduğunu gösterir. Kabotaj Kanunu, bu potansiyelin tam olarak kullanılmasının önünü açmıştır.

İlginç Bir Bilgi: Kabotaj Bayramı kutlamalarında yapılan geleneksel yüzme yarışları ve gemilerin siren sesleriyle selamlaşması, bu özel günün coşkusunu artıran unsurlardandır.

Kabotaj Bayramı 2

Bazı liman şehirlerinde, deniz şehitleri anısına denize çelenk bırakma törenleri de düzenlenir.

Kabotaj Bayramı, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda zorlu bir mücadeleyle kazanılan tam bağımsızlığımızın denizlerdeki yansımasıdır.

Bu bayram, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi kaderini tayin etme hakkını, ulusal egemenliğini ve denizlerdeki sınırsız gücünü her yıl yeniden hatırlatır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün "Denizciliği Türk'ün milli ülküsü olarak benimsemeliyiz ve onu az zamanda başarmalıyız" sözleri, Kabotaj Bayramı'nın ruhunu en iyi anlatan ifadedir.

Muhabir: Barış Berkant Oğuz