Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen ‘29 Ekim Özel Programı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Harbi’nin tüm şehit ve gazilerini andı, rahmet diledi. Erdoğan, "Biz binlerce yıllık tarihimizin hiçbir döneminde esarete boyun eğmemiş, zulme rıza göstermemiş, istiklaline aşık bir milletin mensuplarıyız. Milletimizin hürriyetine olan tutkusunu en son Milli Mücadele’de gördük. ‘Maraş bize mezar olmadan düşmana gülizar olmaz’ diyen Sütçü İmam'ın, ‘Türk bu topraklara bu topraklar da Türk’e ısındı. Sade siz değil bütün dünya bir araya gelse bizi bu topraklardan ayıramaz’ diyen Antepli Şahin Bey'in, işgalcilerin İzmir'e çıktığı gün Denizli'deki Ulu Camii önünde halka hitap ederek, ‘İstiklal aşkı, vatan sevgisi ve kalbimizdeki imanla mücadelemizin sonunda zaferi kazanacağız’ diyen Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin ve kanlarıyla canlarıyla destan yazan daha nice kahramanın omuzlarında yükselen Milli Mücadele, muazzez ve muazzam bir direnişin nişanesidir" dedi.

"Türkiye'nin kutlu yolculuğunun önünü kesebilecek hiçbir dahili ve harici odak yoktur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy’un Kastamonu’da verdiği hutbedeki ifadelerini anımsattı, "İstiklal ve istikbal uğrunda çekilen çileler tarihimizin yeni bir sayfası olan Türkiye Cumhuriyeti'nin doğumunu müjdelemiştir. Şu noktayı da her zaman hatırımızda tutmamız gerekiyor, Türkiye Cumhuriyeti devamlılık ilkesine dayalı, kadim devlet geleneğimizin en son halkasıdır. Bundan 102 sene evvel ilan edilen Cumhuriyetimiz, ‘hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesiyle de aynı zamanda milli iradenin şahlanışıdır. Unutmayalım, Cumhuriyetin mütemmim cüzü, demokrasidir. Cumhuriyeti, cumhurla ve demokrasiyle taçlandırma yolculuğu tek parti yıllarında ve darbe dönemlerinde kesintiye uğramış olsa da bir şekilde bu engelleri aşarak bugünlere gelmeyi başarmıştır. Bu mücadelede aynı azim ve kararlılıkla halen devam etmektedir. Türkiye'yi ve Türk demokrasisini güçlendirme davamızda son 23 yıldır en önemli dayanağımız milletimizin sarsılmaz iradesidir. İnşallah bu irademiz sapasağlam ayakta olduğu sürece, bu millet binlerce yıldır olduğu gibi birbiriyle muhabbetle kucaklaştığı müddetçe, Türkiye'nin kutlu yolculuğunun önünü kesebilecek hiçbir dahili ve harici odak yoktur" dedi.

"Milletimizi asırlık hayalleriyle buluşturmak için yoğun bir mücadele yürütüyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletçe insanlığa örnek olan çok özel bir vasfa sahip olunduğunu kaydederek, şunları kaydetti:

"Biz geçmişiyle yaşayan maziden aldığı mirası daha da zenginleştirip atiye taşıyan, ecdadın emanetine gözü gibi bakan vefakar bir milletiz. Biz vatanımızı yalnızca aziz şehit ve gazilerimizin değil aynı zamanda Rabbimizin de emaneti olarak görüyoruz. İşte tam da bu yüzden devletimizi ilelebet payidar kılmak, milletimizi asırlık hayalleriyle buluşturmak için yoğun bir mücadele yürütüyoruz. Allah'a şükür, bugün 102 yıl öncesine göre çok farklı bir noktadayız. Savunma sanayinden ekonomiye, ulaştırmadan eğitime, ticaretten sağlığa, dış politikaya, teknolojiye, turizme kadar her alanda geçmişle kıyas dahi yapılamayacak ölçüde büyük bir kalkınma seferberliği içindeyiz. Cumhuriyeti salonlara ve gardıroplara indirgemeye çalışan slogan Cumhuriyetçilerine aldırmadan Cumhuriyete asıl hizmetin eser ve hizmetle olacağını 81 vilayetimize kazandırdığımız devasa yatırımlarla ortaya koyuyoruz."

"Türkiye'nin neleri başarabildiğini dost düşman herkese gösterdik"

Erdoğan, sadece Türkiye’ye değil, medeniyet coğrafyasının tamamına huzur ve istikrar getirecek Türkiye Yüzyılının kilometre taşlarını döşemeye devam ettiklerini dile getirdi, "Dün Kahramankazan'da Türk savunma sanayi adına kıvanç duyulacak modern bir tesisin açılışını yaptık. Ana muharebe tankımız ALTAY’ın Silahlı Kuvvetlerimize teslimini gerçekleştirdik. İnşallah gelecek 6 yıl içerisinde toplam 250 adet Altay tankını ordumuzun emrine vermeyi hedefliyoruz. Kurtuluş Savaşı'nda unutmayalım, kanıyla mermi taşıyan kahramanlardan aldığımız güçle artık kendi tankımızı, kendi savaş gemilerimizi, kendi insansız hava araçlarımızı, kendi helikopterimizi, kendi savaş uçağımızı yapıyoruz. Daha 20 yıl öncesine kadar savunma sanayisi yüzde 80 oranında dışa bağımlı bir ülke gayretlerimiz neticesinde hamdolsun bugün dünya ile rekabet edebilir konuma yükselmiştir. Siyasi istikrar ve güven ortamı sağlandığında direksiyon da emin ve ehil ellerde olduğunda Türkiye'nin neleri başarabildiğini dost düşman herkese gösterdik. Türkiye'nin kısa sürede ulaştığı bu göz kamaştıran seviye hiç şüphesiz Cumhuriyetimizi kuranların tahayyül ve tasavvur ettikleri seviyedir" ifadelerine yer verdi.

"102 yıllık Cumhuriyet tecrübemizin ışığında tüm bu başarıları inşallah çok daha yüksek seviyelere çıkartacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asırlar boyunca 'İlahi Kelimetullah' davasının sancaktarlığını yapmış barışın, huzurun, iyilik ve adaletin hamiliğini üstlenmiş bir millet olarak bugün de aynı hassasiyetle hareket ettiklerini aktardı, "Dostlarımızı en zor zamanlarında yalnız bırakmıyor, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların imdadına koşuyoruz. Savaş ve çatışmaların sona erdirilmesinden, insani kriz ve afet bölgelerindeki yardım çalışmalarına kurumlarımızla, kadrolarımızla hem sahada hem de masada güçlü bir varlık gösteriyoruz. 102 yıllık Cumhuriyet tecrübemizin ışığında tüm bu başarıları inşallah çok daha yüksek seviyelere çıkartacağız. Şunun özellikle bilinmesinde fayda görüyorum, şehit ve gazilerimizin mukaddes emanetini muhafaza etmekle kalmayıp o emaneti çok daha yükseklere taşımak hükümetimizin temel önceliğidir. Terör tehdidinin tamamen sıfırlandığı, her metrekaresinde güvenliğin ve huzurun en üst seviyede egemen olduğu bir Türkiye'yi inşallah sabırla, azimle, sağduyu ve soğuk kanlılıkla inşa etmekte kararlıyız. Devletimizin uhdesindeki her türlü imkanı kullanarak, her türlü tahrike karşı basiretli davranarak devletimizin ciddiyetine ve engin tecrübesine yakışır şekilde bu hassas süreci suhuletle yöneteceğiz. Birbirimize her zamankinden daha sıkı kenetlenerek, kardeşliğimizi perçinleyerek özellikle farklılıklar yerine müşterek noktalara odaklanarak bu hedefimize hep beraber vasıl olacağız. Millet olarak birlikte kurduğumuz ve tam 102 yıl boyunca yine birlikte yaşattığımız Cumhuriyetimizi 86 milyon el ele gönül gönüle vererek daha da yüceltmek için çalışmaya inşallah devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere İstiklal mücadelemizin tüm şahsiyetlerini bir kere daha saygıyla anıyorum. Vatanımız, ezanımız ve bayrağımız için devletimizin ve milletimizin bekası için canlarını ortaya koyan şehit ve gazilerimizin tamamına yüce Allah'tan rahmet niyaz ediyorum" diye konuştu.

2025 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülüne layık görülen sanatçılar açıklandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hitapları sonrasında 2025 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülüne layık görülen sanatçıları açıkladı. Erdoğan, "Bilim ve kültür alanında Süleyman Seyfi Öğün; Resim alanında Yalçın Gökçebağ; müzik alanında Yalçın Tura; arkeoloji alanında Fahri Işık; fotoğraf alanında Ali Jadallah'a ödüllerini inşallah tevcih edeceğiz. Ödül sahiplerimizi tebrik ediyor, Türkiye'nin kültür, sanat ve ilim birikimine yaptıkları değerli katkılar için kendilerine teşekkür ediyorum. Atatürk Uluslararası Barış Ödülümüzü ise Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres'e takdim edeceğiz. Sayın Guterres'e de tüm dünyada barışın ve istikrarın hakim olması için yürüttüğü çalışmalar dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum" açıklamasında bulundu.

Özgür Özel'den eski genel başkanlara telefonla özel kutlama
Özgür Özel'den eski genel başkanlara telefonla özel kutlama
İçeriği Görüntüle

Aybala MELEK/ ANKARA, (DHA)-

Kaynak: DHA