Eylül ayına girdik. Artık okul zamanı başladı. Okul öncesi ve birinci sınıfa başlayan çocuklarda ilk günlerde bir kaygı yaşanır. Çocuklarda kaygı yaşanırken anneler de heyecanlı oluyor.
Okul, çocuklar için genellikle yeni bir ortamdır. Yeni bir öğretmen, yeni arkadaşlar ve bilinmeyen bir düzen, çocuklarda kaygıya yol açabiliyor. Özellikle anne-babadan ilk kez ayrılma deneyimi, çocuklarda kaygıya neden olabiliyor.
Bazı çocuklar okula kolayca adapte olurken, güle oynaya okula giderken ve eve gelince heyecanla ödevlerini yaparken bazı çocuklar ise okula gitmekten nefret ediyor. Okul kapılarında annelerinden ayrılamayan çocuklar görürüz. Annesinin bacağına yapışmış onu bırakmak istemeyen çocuklar. Hatta bazen annelerin günlerce bazen aylarca kapılarda beklediği olur.
Uzmanlara göre buna “ayrılık anksiyetesi “ yani “Ayrılma Kaygısı Bozukluğu” deniliyor. Ayrılma Kaygısı Bozukluğu yaşayan çocuklar neden bunu yaşıyor, neden bazı çocuklar farklı durumlara kolayca adapte olurken bazısı için bu zor oluyor?
YAŞAMIN SENARYOSU
Yine uzmanlar çocuklardaki bu kaygıları şu şekilde izah ediyorlar ;
“Hayatın ilk yılında bebek güvenmeyi öğrenir. Bebekle anne arasında oluşan güven duygusu, insanın ileride kuracağı kişiler arası ilişkilerin temelini oluşturur. Annesiyle arasında güven ilişkisi kuran çocuk ileriki yaşamında kurduğu ilişkileri de güvenli ve sağlıklı olur. Fakat yaşamın ilk yıllarında annesiyle arasında güven ilişkisi kuramayan çocuk ilişkilerinde problemler yaşayabilir. Yani çocuk yaşamının senaryosunu yazar küçücük yaşında. Güvenmeyi öğrendiyse hayatında rol alacak kişiler onun güvenini sarsmaz ya da aldatılmaktan korkmaz. Güvenmemeyi öğrenen çocuk, hayatına onun güvenini sarsacak kişileri çeker.
ANNE VE BABANIN ÖNEMİ
Anne kadar babanın önemi de çok büyük. Çocuk için baba figürü dış dünyayı temsil eder. Babanın çocuğun hayatında pek olmadığı durumlarda çocuk dış dünyayla ilişkisinde problemler yaşayabilir. Yaşamın ilk yıllarında anne çok önemli ama daha sonra baba, anne kadar önemli bir kişi halini alıyor. Okula gitmekte, anneden ayrılmada problem yaşayan çocuklar genelde aile içi problemlerin bir göstergesi oluyor. Yani bu çocuklar anneyi ya da babayı kaybetmekten çok korkuyorlar. Bu çocuklar öğretmenden korktuklarını söyleyebilirler, bazı çocukların onu rahatsız ettiklerini söyleyebilirler, okula gitmeyi sevmediklerini söyleyebilirler. Yani okula gitmemek için çeşitli bahaneler öne sürerler. Bu bahaneler gerçek olsa bile sıkıntının derininde ebeveynleri kaybetme korkusu vardır. Bu çocuklar evde çok mutlu ve kaygısızdırlar ama iş, evden ve ebeveynden ayrılmaya gelince büyük bir korku yaşarlar.
Böyle durumlarda çocuk okula gitmek istemediği için suçlanmamalıdır. Profesyonel bir destekle bu durumun üstesinden gelinebilir. Sonuç olarak, okul hayatında başarı tabiki önemli ama yaşamda başarıdır en önemli şey. O nedenle çocuğunuzun okulda başarılı olmasını isterken ona sürekli destek olmak, ödevlerini beraber oturup yapmak doğru değil. Ödevlerini, okulla ilgili sorumluluklarını kendisinin halletmesine çalışın.”