Yarın, Türkiye’deki hukuk gündeminin öne çıkan davalarından biri olan “15 Eylül Mutlak Butlan Davası” Ankara Adliyesi’nde başlayacak. Dava, hukuki açıdan emsal nitelikte görülürken, taraflar ve avukatları da duruşmaya hazır bulunacak.
Detaylar:
-
Davanın konusuna göre, söz konusu işlem veya sözleşmenin hukuka aykırılığı iddia ediliyor ve bu nedenle mutlak butlan kararı talep ediliyor.
-
Davaya ilişkin açıklama yapan taraf avukatları, hukukun üstünlüğüne güvenerek mahkemenin adil bir karar vereceğini belirtti.
-
Duruşmanın kamuoyuna açık olacağı ve özellikle medya mensuplarının takip edebileceği ifade edildi.
15 Eylül Mutlak Butlan Davası’nın sonucu, hukuki emsal niteliği nedeniyle ilerleyen günlerde geniş yankı uyandırması bekleniyor.
Mutlak Butlan Nedir?
Hukukta “mutlak butlan”, bir işlemin veya sözleşmenin en başından itibaren geçersiz olduğu anlamına gelir. Yani, işlem hiç yapılmamış sayılır.
-
Bu, kanuna, ahlaka veya zorunlu şekil şartlarına aykırı olan işlemler için geçerlidir.
-
Örnek: Hukuka aykırı bir sözleşme, resmi şekil şartlarına uymayan bir evlilik veya hukuka aykırı bir karar.
Özelliği:
-
Taraflardan biri dava açmasa bile, mahkeme resen (kendi kendine) geçersizliği tespit edebilir.
-
Taraflar arasında artık hiçbir hukuki bağ oluşmamış sayılır.
Dava Kazanılırsa Ne Olur?
-
İşlem baştan geçersiz sayılır.
-
Taraflar arasında yapılan her türlü hukuki tasarruf (para transferi, mal devri, sözleşme) geri alınır.
-
Emsal karar niteliği taşır; benzer işlemler için diğer davalarda da referans alınabilir.
-
Taraflar, mahkemenin kararıyla hukuken korunur ve zararları giderilmeye çalışılır.
Yarın, yani 15 Eylül 2025 Pazartesi günü, CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirdiği 38. Olağan Kurultayı'nın iptali talebiyle açılan dava Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek. Bu dava, kamuoyunda "mutlak butlan davası" olarak biliniyor. Davanın konusu, kurultayda yaşandığı iddia edilen usulsüzlükler ve şaibeler nedeniyle kurultayın geçersiz sayılması talebidir. Davanın sonucunda, kurultayın iptal edilmesi durumunda, mevcut yönetimin hukuken geçersiz sayılması ve eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden göreve dönmesi gündeme gelebilir. Ancak, hukukçular, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin böyle bir yetkisi olmadığı görüşündedir. Mahkemeden çıkacak karar, sadece CHP'nin iç işleyişini değil, Türkiye'deki siyasi partilerin iç işleyişine dair önemli bir emsal oluşturacaktır. Bu nedenle, dava, sadece CHP için değil, Türkiye'deki demokrasi ve hukuk devleti açısından da kritik bir öneme sahiptir.