BU NASIL İŞ SAYIN AKŞENER

Bu nasıl siyaset bir türlü anlayamıyorum. Bir zamanların dost, hatta kardeş olan siyasetçilerinin şimdilerde, bir zaman sonra düşman, düşman olanlarında dost olduklarına şahit oluyoruz.

Yaklaşık 40 yıldır siyasetin içinde olan bir gazeteci olarak siyasetin manevralarına çok alışığız. Bu siyasi manevraları Özallı, Demirelli, Ecevitli ve Erbakanlı yıllarda da zaman zaman görmüş idik.

Şimdilerde bir Meral Akşener hikayesi var ki gerçekten evlere şenlik. Kendisini yaklaşık 25 yıldır yani, ta Bakanlık döneminden tanırım bu tanışma hep bir Gazeteci- Siyasetçi sınırları içinde olmuştur.

Kendisini birçok kez siyasi tutumu nedeniyle taktir etmişimdir. Hele MHP’ den kopup yeni bir parti kurma çabaları döneminde her türlü baskılara ve tehditlere rağmen dimdik ayakta durup, doğru bildiği yoldan sapmayışı, benin olduğu kadar toplumumuzun da çok taktirini almıştır.

Hatta bu kararlı duruşu bir sür sonra vatandaşın umudu olma noktasına kadar getirmiştir İYİ Partiyi. Bu dönemlerde Meral Akşener oyları bir ifadeye göre yüzde 14’lere, başka bir ifadeye göre 18’lere kadar çıkmıştı.

İşte tam burada ipler koptu ne olduysa oldu, Meral Akşener kayış kopardı ve bindiği dalı kesti ve pat diye yere düştü, bütün hayalleri suya düşürdü, dahada ileriye gideyim bir adım kala iktidarın önünü tıkadı.

Bu hareket bir ifadeye göre Cumhur İttifakının ekmeğine yağ sürmüş idi. Bu muhalefetin iddiasına göre, ayaklarının dibine kadar gelen iktidarı, bir çırpıda yok etmiş idi.

Bu kesime göre ise, tek sebep İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in son dakika çalımıydı. Aynı kesime göre Akşener’in bu çalımı önceden planlanmış, Cumhur İttifakının işin içine çomak sokmasıymış.

Ben bütün bunları bir kenara bırakıyorum, yıllardır çok iyi tanıdığımı söylediğim Meral Akşener’in, Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili yaptığı son açıklamalar hatta Mahkemeye kadar giden yolu hiç anlayamıyorum.

Meral hanım, çok değil daha birkaç ay önce meydanlardan haykırarak söylediğiniz ‘’ BEN SÜLALEMİ KILIÇDAROĞLU’NA TESLİM ETTİM ‘’ diyen siz değilmiydiniz. Hatırlıyorum bu cümleleriniz büyük bir hayranlıkla meydanları inletmiş idi.

Peki sayın Meral Akşener, sorarım size birkaç ayda ne değişti de sülalenizi teslim edecek kadar saygı duyduğunuz biri size hangi ağır ihaneti yaptı da siz ona karşı düşman kardeş haline geldiniz.

Mahkemeye kadar işi götürüyorsunuz, hiç mi bir birinize karşı hukuk ve sevginiz yoktu. Demek bu sevgileriniz suni imiş. Peki o halde ailenizin bir parçası gibi işi sülalenizi teslim etmeye kadar götürdünüz.

Sonra ne oldu da işi mahkeme koridorlarına kadar taşımaya kalktınız. Olmadı sayın Meral Akşener hiç olmadı. Siz iyi bilirsiniz siyasette sevgi ve güven olduğu kadar ihanetlerde olur. 

Ancak bildiğim kadarıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun size karşı bir ihaneti olmamıştır. En azından ben öyle biliyorum. Bunları söylerken Kemal beye karşı bir yakınlığımda yok, kendisini Meclis kulislerinden tanırım o kadar.

Siz Demirelli yıllardan geliyorsunuz, siyasetin her türlü cambazlığını görmüş olmalısınız, mücadele ve ihanetlere alışmış bir siyasetçi olmalısınız, geriye dönüp şöyle bir bakın 40 yıldır sürdürdüğünüz siyasette ne ihanetler ve ne taktirler gördünüz. 

Şimdi sizden beklenen sülalenizi teslim edecek kadar yakınlık duyduğunuz, 40 yıldır siyasetin içinde olan nezaket sahibi bir Kılıçdaroğlu’nu mahkemeye verme düşüncesi yerine, karşınıza alıp bir kahve içseydiniz de işin doğrusunu öğrenseydiniz acaba iyi olmaz mı idi ?