Teknoloji ilerledikçe, zihin kontrolü, zihin okuma gibi fikirler bir bilim kurgu olgusundan ziyade bir olasılık haline geliyor. Peki bir insanın düşüncelerini ve eylemlerini kontrol etmek, o daha hiçbir şey demeden aklından geçenleri anlamak gerçekten mümkün mü?
Aslına bakarsanız cevap şaşırtıcı biçimde evet olacak. Kulağa bir bilimkurgu senaryosu gibi geliyor olsa da Elon Musk’ın şirketi Neuralink bunu yapabileceğini öne sürüyor. Hatta geçtiğimiz haftalarda Elon Musk ilk insan deneyi için hasta alımına başlamak üzere bağımsız bir inceleme kurulundan onay aldığını açıkladı. Aslına bakarsanız Neuralink, beyin sinyallerini toplayıp analiz edebilen bir beyin-bilgisayar ara yüzü geliştiren birkaç şirketten biri.
Bu tür teknolojiler çeşitli görünümlerde, oldukça uzun bir süredir ortalıkta dolaşıyor.
Zihin Kontrolü Aslında Çoktandır Kullanılıyor Geçtiğimiz düzinelerce yılda, bir dizi felçli hastaya, düşünceleriyle bilgisayar imlecini hareket ettirmelerine veya robotik kolları kontrol etmelerine imkan sağlayan beyin implantları takıldı. Nöbetlere yol açan atipik nörolojik aktiviteyi daha iyi kaydetmek hatta tahmin etmek için epilepsi hastalarının beyinlerine elektrot dizileri yerleştirildi.
Bu da akla “sonrasında da sıra sağlıklı kişilerde olabilir mi?” sorusunu getiriyor. Cevap da evet gibi gözüküyor. Ancak henüz daha zamanı var.
Çünkü beyin-bilgisayar ara yüzlerinin gündelik hayatımıza dahil olmadan önce aşması gereken bazı engeller var. Sonuçta her beyin biriciktir ve farklı bir biçimde çalışır. Dolayısıyla, bir beyindeki yukarı ve aşağı gibi temel şeyleri veya belirli sözcükleri temsil eden beyin aktiviteleri, başka bir beyinde aynı şekilde olmaz. Ayrıca, beyni okuyan ve ona tepki veren çipleri yerleştirmeden önce beyindeki aktivitenin tam olarak ne anlama geldiğini anlamamız gerekiyor.
Buna ek olarak bu çiplerin neden üretileceği gibi, uygulama alanına yönelik başka çekinceler de var. Beynin içinde yüksek derecede reaktif kimyasallar ve elektriksel aktivite bulunuyor. Bu nedenle de implantların bu kimyasallarla tepkimeye girmeyecek biçimde üretilmesi lazım. Ayrıca son bir sorun daha var. Sonucunda kaç kişi bir şeylerin kortekslerine yerleştirilmesini gerçekten isteyecek?
Geçmişte Amerika’da bu konuda yapılan bir ankette yukarıdaki soruya verilen cevap %60 kadar çıkmıştı. Ancak o dönemde zihin kontrolü teknolojileri tamamen varsayımsaldı. Gerçekte, kafatasınızın delinerek beyninize bir çip sokulması ihtimali, özellikle milyonlarca kişinin aşılarda mikroçip olduğu gerekçesi ile aşı olmayı reddettiği bir dünyada, muhtemelen oldukça rahatsız edici olacaktır.
Zihin okuma makineleri artık gerçek Ancak araştırmacılar bu sorunu da çözmeye çalışıyor. Hatta bazı karmaşık beyin implantları artık kan damarları yoluyla yerleştiriliyor. Yani aslında kimsenin kafatasını delmek gerekmiyor. Sadece bu kadar da değil. Eğer tüm bunlar size hala oldukça ürkütücü geliyorsa hazır olun.
Austin’deki Texas Üniversitesi’nden bilim insanları, yakın zamanda yapay zekanın yardımıyla, insanların beyin aktivitelerini (yani zihnimizden geçen ancak daha söylemediğimiz düşünceleri) gerçek konuşmaya dönüştürebilen bir teknik geliştirdiler.
Aslında geçmişte de araştırmacılar, beyne elektrotlar yerleştirerek ve ardından beyin aktivitesini okuyan ve bunu bilgisayar ekranındaki metne çeviren bir algoritma kullanarak, konuşulmayan dili çözebileceklerini bizlere göstermişti.
Ancak bu, felçli hastalar gibi faydaların maliyetlere değdiği bir grup hasta için cazipti. Ayrıca öncesinde de cerrahi bir operasyon gerekliydi. Artık beyinden gelen sürekli dilin şifresini çözebilen, müdahalesiz bir beyin-bilgisayar arayüzüne sahibiz. Böylece biz tek bir kelime bile söylememiş olsak bile başka biri ne düşündüğümüzü aklımızdan okuyabilir.