Saint Joseph Lisesi Türkçe öğretmeni Enver Yetiker, eski mezunlardan Nurizade Ziya Songülen ve Ayetullah Bey, Bahriye Mektebi öğrencisi Necip Okaner, "Hintli" lakaplı Asaf Beşpınar ve arkadaşları, Moda'da Beşbıyık Sokağı'ndaki 3 numaralı evin alt katında tarihi adımı attılar.
Başlangıçta "Fenerbahçe Futbol Kulübü" adıyla kurulan bu mütevazı oluşum, kısa sürede semtin ve İstanbul'un gençleri arasında büyük bir heyecan yarattı. Kurucular, kulübün renklerini ilk başta sarı ve beyaz olarak belirlemişlerdi. Ancak kısa bir süre sonra, 1908-1909 sezonuyla birlikte bu renkler, kulübün sembolü haline gelecek olan sarı ve laciverte dönüştürüldü. Söylentilere göre, bu renkler, Fenerbahçe'nin bulunduğu semtin güzelliğinden ve denizin mavisinden ilham alınarak seçilmişti.
İLK MAÇ VE LİGE DAHİL OLUŞ
Fenerbahçe'nin ilk resmi maçı, 1908 yılında Bakırköy'de Kumkapı'ya karşı oynandı ve sarı-lacivertliler bu mücadeleden 4-0 galip ayrıldı. Bu galibiyet, kulübün kuruluş amacına ulaşma yolunda atılan ilk önemli adımdı ve camiada büyük bir coşku yarattı. Aynı yıl, kulübün adı ilk kez Türkçe bir gazetede, Tercüman-ı Hakikat'te yer aldı. Kalamış çayırında Üsküdar Futbol Association'ı 5-1 mağlup eden Fenerbahçe'nin haberi, kulübün giderek büyüyen etkisini gözler önüne seriyordu.
1909 yılı, Fenerbahçe için bir dönüm noktası oldu. Kulüp, ilk kez İstanbul Ligi'ne dahil oldu. Bu lige katılım, Fenerbahçe'nin İstanbul futbolundaki yerini sağlamlaştırması ve daha geniş kitlelere ulaşması açısından büyük önem taşıyordu. 1912 yılına gelindiğinde ise Fenerbahçe, ilk İstanbul şampiyonluğunu kazanarak adını İstanbul futbol tarihine altın harflerle yazdırdı. 28 Eylül 1912 tarihli Şehbal dergisinde "Şampiyon Fenerbahçe" kadrosunun fotoğrafının yayınlanması, bu tarihi başarının kalıcı bir belgesi oldu.
FARKLI DALLARA DA SİRAYET ETTİ
Fenerbahçe'nin kurumsal yapısı da kısa sürede gelişmeye başladı. 28 Mart 1913 tarihinde Tanin gazetesinde çıkan bir haberle, kulübün Üsküdar Mutasarrıflığı'na tescil başvurusunda bulunduğu duyuruldu. Böylece Fenerbahçe, Cemiyetler Kanunu'na uygun olarak resmiyet kazandı. Aynı yıl, 28 Haziran'da İdman dergisinde Nasuhi Esat (Baydar) imzasıyla Fenerbahçe'nin ilk tarihçesi yayınlandı. Bu yayın, kulübün kuruluşundan o güne kadar geçen süreci detaylı bir şekilde anlatarak Fenerbahçe'nin köklerini ve değerlerini gelecek nesillere aktarma misyonunu üstleniyordu.
Fenerbahçe Spor Kulübü, kuruluşundan itibaren sadece futbolla sınırlı kalmadı. Kısa sürede diğer spor dallarında da faaliyet göstermeye başladı ve "Fenerbahçe Futbol Kulübü" olan adı, "Fenerbahçe Spor Kulübü" olarak değiştirildi. Bu değişim, kulübün çok branşlı bir spor kulübü olma vizyonunu yansıtıyordu.
GÜNÜMÜZE MİRASI
Bugün, aradan geçen 118 yılla birlikte Fenerbahçe Spor Kulübü, Türkiye'nin en köklü ve en büyük spor kulüplerinden biri olarak milyonlarca taraftarın gönlünde taht kurmaya devam ediyor. Kuruluşundaki idealizm, dayanışma ruhu ve Türk gençliğine örnek olma misyonu, kulübün DNA'sına işlemiş durumda. Sarı-lacivertli camia, geçmişten aldığı güçle geleceğe yürürken, kuruluşundaki o ilk heyecanı ve ruhu daima yaşatmaya devam ediyor.