Bolu, Kartalkaya yangını güçlü bir Devletin Kırcal damarlarını yerinden oynattı. Gerçekten de öyle oldu. Bu yangın amalarla fakatlarla geçiştirilecek gibi bir olay değildir. Nasıl olsa kısa bir süre sonra, her olayda olduğu gibi, unutulacaktır ifadesiyle de geçiştirilecek cinsten bir olay hiç değildir. 76 can kaybının yaşandığı acı bir olaydır Kartal Otel yangını.
Haberi duyar duymaz yanıma Hüsam ismindeki arkadaşımı da alarak hemen Bolu’ya hareket ettik. Saatler sabah 8.30’u gösteriyordu. Kartalkaya dağına doğru tırmanırken geliş gidiş yönünde trafik alabildiğine yoğundu. Bir taraftan ambulansların acı acı çalan sirenleri, biri gidiyor biri geliyordu. İtfaiye araçları hakeza öyleydi. Yaklaşık 45-50 dakika süren yolu, biz yoğun trafikten dolayı bir saatte alabildik.
Yangın gölgesine geldiğimiz zaman müthiş bir kargaşa mevcuttu, bir taraftan Kartal Otelinin çatısından hala alevler çıkıyor, öbür taraftan ise itfaiye su sıkmaya devam ediyordu. Bağrışmalar çağrışmalar. Başka bir noktaya baktığımız zaman görevli, görevsiz herkes bir yerden bir yere koşuşuyordu. Diğer taraftan görevliler ulaşabildikleri kat ve noktalardan cenazeleri çıkartmaya çalışıyorlardı. İnanın çok korkunç bir tablo vardı. Böyle bir Facia karşısında teknolojide yetersiz kalıyor bazen.
Ben adeta tutulmuştum gördüğüm tablo karşısında. Yakınlarını kaybeden, ancak kendisini zar zor dışarıya atmış kişiler feryat ediyordu. Yardım erden yok mu? diye. Görevliler ellerinden geleni yapıyor, ancak her tarafı ateş ve duman saran otel karşısında ancak bu kadarı yapılabiliyordu. Buna rağmen İtfaiye ve kurtarma ekipleri can siper hane çalışıyorlardı. Buna inanın. Ben bu kazanın benzerini, Gazeteciliğe başladığım yıllarda Ankara’nın ulus semtinde bulunan YIBA çarsısında yaşamıştım. Yıl 1978 ben o tarihte Günaydın Gazetesinde göreve yeni başlamıştım.
Akşam üstü saat 18’de Gazeteye YIBA çarşısında yangın çıkmış diye ihbar geldi ve biz 4 arkadaş olay yerine gittiğimizde binayı duman ve alevler sarmıştı. Kendilerini can havliyle 7-8 katlardan aşağıya bırakanları görmüştüm. İnanın feci bir durumdu, uzun süre bu manzara karşısında kendime gelememiştim. Bu yangında suçu günahı olmayan 49 kişi can vermişti. Ve işin en üzücü tarafı ise yetkililerin açıklamaları ve kısa süren ay of inlemelerinden sonra olay unutuldu gitti. Korkarım Kartal Otel yangınında da olay böyle olacak ve canını kaybeden 76 kişinin ağıtı da kısa sürecek. Gelelim Kartal Otel yangınına, yangın civarında yakaladığım bir uzmana sordum. Yangın merdivenlerinin içerde olduğunun söyledi.
Sevgili okuyucular, küçük çocuğa sorsanız oda bilir. Böyle 161 Oda’ lı ve 350 yatak kapasiteli bir otelde yangın merdivenleri içerde olur mu? Olsa bile sorarım size? alevler ve duman içinde kalan Yangın merdivenleri ne işe yarar. Hiçbir şeye yaramaz, maazallah o merdivenlere sığınan vatandaşlar kargaşa içinde alev ve dumanlara maruz kalmaz mı? Kaldı ki o merdivenleri görecek bir durum mu var ortada. Görgü şahitlerine göre, yangın merdivenlerine ulaşmayı bırakın, insanlar odalarından bile dışarıya çıkamamışlar. Yangın bölgesinde Ferhat isminde otel’ de çalışan ve son anda kendisini dışarıya atan genç bir delikanlıya rastladım. Heyecanla anlatıyordu, abi biz arkadaşımla beraber en az 20-25 vatandaşı içeriye girip kurtardık dedi. Yüzümüze taktığımız ıslak maske ile geri dönüp birinci kata çıkmaya çalıştık ama nefesimiz dumandan kesildi, zar zor dışarıya kendimizi dışarıya atabildik.
Arkadaşım fena halde zehirlenmişti kendisine orada müdahale edildi ve kurtuldu dedi. Evet gerçekten korkunç bir durumdu oradaki tablo. Kim gerçek suçlu onu bilemem o tahkikatlardan sonra belli olacak. Gelelim, Otelin durumuna, gene oradaki şahitten öğrendiğim kadarıyla, otelde ne yangın merdiveni yönlendirmeleri varmış ne duvarlarda yangın ihbar düğmeleri. Aynı kişi içeriye girdikleri vakit alarmlarında çalmadığını söyledi. Buda gösteriyor ki alarm dedektörleri çalışmıyor. Sevgili okuyucular bu yangınla ilgili çok daha fazla söyleyeceğim ve yazacağım konu var ancak, olay henüz çok sıcak ve tahkikat sürüyor, benim soracağım soruların karşılığını inanıyorum ki Devletin yetkililerinden öğreneceğiz. O nedenle ben burada susuyor’ um.