Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Brüksel temasları kapsamında AB Komisyonu’nun Startup, Araştırma ve İnovasyondan sorumlu üyesi Ekaterina Zaharieva ile bir araya geldi. Görüşme sonrası açıklama yapan Kacır, Türkiye-AB ilişkilerinin iki taraf için de stratejik önem taşıdığını vurgu yaparak araştırma, inovasyon ve girişimcilik alanındaki işbirliklerinin ekonomik bağları güçlendiren temel unsurlar olduğunu söyledi. Türkiye’nin 2003’ten bu yana AB çerçeve programlarının aktif bir parçası olduğunu hatırlatan Kacır, Ufuk Avrupa kapsamında Türkiye’nin 729 projede yer alarak 362 milyon avro hibe kazandığını belirtti.
Türkiye’nin AR-GE kapasitesi Avrupa standartlarına ulaştı
Bakan Kacır, son 22 yılda Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon altyapısında büyük bir sıçrama yaşandığını ifade etti. Milli gelirden Ar-Ge’ye ayrılan payın 2002’de binde 5 seviyesindeyken bugün yüzde 1,46’ya yükseldiğini belirten Kacır, Ar-Ge harcamalarının 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara ulaştığını açıkladı. Türkiye’de Ar-Ge insan kaynağının 29 binden 311 bine yükselmesi, 113 teknopark, 12 bin teknoloji girişimi ve 1700’ü aşkın Ar-Ge merkezinin oluşması, Bakan Kacır’a göre Türkiye’nin Avrupa’da Ar-Ge kabiliyetini en hızlı artıran ülkelerden biri haline geldiğinin göstergesi. Patent başvurularındaki artışa da dikkat çeken Kacır, Türkiye’nin yerli patent başvurularında dünyada ilk 10 ülke arasına girdiğini, kadın buluşçuların uluslararası patent başvurularındaki oranıyla da dünya lideri olduğunu vurguladı.
Savunma ve güvenlik alanında yeni dönem fırsatları
AB’nin 2028-2034 dönemine yönelik yeni programlarının Türkiye için büyük fırsatlar sunduğunu belirten Bakan Kacır, yeni Ar-Ge çerçeve programının yaklaşık 175 milyar avroluk bir bütçeyle planlandığını söyledi. Avrupa Güvenlik Eylemi (SAFE) programının da Türkiye ile yeni ortaklıkların önünü açabileceğini dile getiren Kacır, Türkiye’nin savunma sanayiindeki ileri teknolojilerinin Avrupa için değerli olduğunu vurguladı. Kacır, “İnsansız hava araçlarında dünya pazarının yüzde 68’i Türk markalarının elinde. Türkiye’nin bu kapasitesinin Avrupa ile kazan-kazan anlayışı içinde buluşması hem bölgenin hem Avrupa’nın güvenliğine katkı sağlayacaktır” dedi.