ANKARA'NIN HIMIŞ YAPILARI-1

Bugün konuğum Mimar Faruk Soydemir. Sizlerin de çok özel olduğunu düşündüğüm bir konuyu konuşacağız. Soydemir, hem yerel yönetim, hem kamu yöneticiliği proje seviyesinde, onların koordinasyon seviyesinde görevleri var.

Sonra çok uzun yıllardır da serbest mimarlık yapıyor, özel sektör kimliğiyle. Yani hem yerel yönetimi hem kamuyu hem özel sektörü biliyor. Temel uzmanlık alanı da geleneksel dokumuzun, mimarlık dokumuzun korunması, kullanması, restorasyonunun projelendirilmesi süreçleri.

Soydemir, aynı zamanda Ankaralılar açısından da çok kıymetli. ÇEKÜL Vakfı'nın da Ankara temsilciliğini yapıyor. Bugün Ankara'da, Ankara yapılarının, şimdi aslında tek tek yıkılmaya yüz tutmuş, zaman zaman yanma haberlerini sıkça aldığımız yapılardan ve onların kalanlarından söz edeceğiz.

Evet, Faruk Hocam üç tane çok kıymetli eserinizi biliyorum. Tosya evlerini çalışmışsınız. Ben ortaokul ve lise yıllarımı Tosya'da yaşadım. Onun için benim için çok heyecan vericiydi açıkçası bu kitabınızı incelemek. İkincisi çok bizden, bizim meşhur Ayaş evlerimiz. Ayaş'a gidenler iyi biliyorlar. Geleneksel dokunun kısmen iyi korunduğu kasabalarımızdan biri. Ve bilebildiğim kadarıyla burada sizin onlarca restore ettiğiniz yapı var. Ama esas olarak ben bütün bunları bence taçlandırdığınızı düşündüğüm Ankara ve ilçelerinde geleneksel Ankara evlerini okurlarımızla paylaşmak istiyorum.

Yanılmıyorsam 1800'lerin sonu Osmanlı döneminde böyle konaklar evler üretiyoruz. Sonra da Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar devam ediyor bu süreç. Ankara konağı ne demek? Ankara evi ne demek hocam? Ayırt edici özelliğiyle mesela bu yapıyı Bursa'daki bir konaktan ayırt eden nedir?

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki geleneksel Ankara evleri sadece Ankara değil, ilçeler de bunlara dahildir. Ayaş ilçesi, Güler ilçesi, Beypazarı ilçesi ve Nallıhan ilçesi. Ayrıca Kalecik'te de geleneksel doku vardır. Bu yapılar, bu evler, bu geleneksel evler aslında Anadolu'nun tamamına baktığımızda geleneksel Anadolu evlerinin en karakteristik özelliklerini taşıyor. En belirgin özelliklerini taşıyor.

Ne bunlar? Geleneksel Türk evi dediğimiz zaman bu Orta Anadolu yaylasından olduğumuz gibi baktığımızda burada yapılan evler yapım tekniğiyle, yapım malzemesiyle geleneksel yapı olarak geleneksel Türk evlerinin, Anadolu evlerinin en belirgin özellikleri taşıyor. Bunlar nelerdir mesela? Ahşap çok kullanılmıştır. Kerpiç kullanılmıştır. Dolgu malzemesi olarak taş, kerpiç kullanılmıştır. Yer yer tuğla kullanılmıştır. Esas ana temel özelliği ahşaptır.

Ahşabın bu yapılarda kullanılması yine dediğim gibi geleneksel Türk evlerinin en önemli özelliklerinden bir tanesidir. Bu ağaçlar ise genellikle gürgen ve çam. Zaten bu bölgede Ankara çevresinde sarı çam var, kara çam var. Gürgen var, meşe var, kavak ağacı var. Bulunan ağaçların hemen hemen hepsi kullanılmıştır bu yapılarımızda.

Bir defa yapım tekniği olarak hımış yapım tekniğidir. Ne demek hımış? Hımış yapım tekniği ahşabın kullanıldığı ahşap çatkılı, duvarları ahşap çatkılı, aralarında da kerpiç dolgu veya yer yer kırık tuğla ve taş dolgu olan yapım tekniğidir.

Bağdadi sıvası dediğimiz bunun üstüne yapılan sıvadır. Bağdadi bunun bir çeşididir. Hımışın içerisinde olan yine aynı bir yapım tekniğidir.

Bu bölgedeki yapılar ama sadece bu Ankara ile kalmaz. Dediğim gibi çevredeki Bolu, Kastamonu, Afyon, Kütahya, Kula, sonra bizim baktığımız zaman Göynük, Mudurnu, Taş Kesti, Tosya, az önce konuştuğumuz Tosya. Bu geleneksel malzemeyle, ahşapla, taşla ve kerpiçle yapılan yapıların tamamına biz hımış yapı tekniği diyoruz.

Temeller taş zemin katın bir bölümüne kadar geliyor taş, su basman dediğimiz bölümün taş. Ondan sonrası ahşap duvarlar, ahşap çatkılar var. Aralarında da bunların kerpiç dolgu var.

Taşta ise yöresel taş kullanılıyor. Bizde Ankara civarında daha çok bazalt, andezit var. Bu taşlar kullanılmıştır ama yöreye göre değişmektedir.

Ben çok kitabın ortasından bir şey sorayım hocam. Son yıllarda sıkça karşılaştık, bunu gördük. Bu kent 3-5 bin yıllık kent.

Galatlar, Frigler, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı var. Ama Bizans ve Roma döneminin yapıları yıkılanların da taşların açıkçası ona meslekten arkadaşlarımız devşirme taş diyorlar. Bunların hepsini bu yeni Osmanlı döneminin son dönem yapılarında da kısmen görüyoruz aslında.

Evet bu taşlar kullanmışlar. Kalenin içerisinde bunları çok net görüyoruz. Örneğin sur duvarlarının bir kısmı Roma döneminin taşları.

Yani çoğu muhtemelen şimdiki yeniden onarılan Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin onarımını yaptığı şahane bir iş yaptılar. Tiyatronun taşları hepsi oradaydı. Ayrıca Arslanhane Camisi'nde de vardır.

Bunları ben çocuklara da anlatıyorum. Kültüre biraz çalışmamız var bizim çocuklara anlattığımız.

Bu devşirme taşları anlattığımız zaman onların da çok ilgisini çekiyor. Nasıl olmuş diyorlar. İşte bir yerlerden getirmişler, bir yerlerde burada kullanmışlar diyoruz.

Niye oradan getirmişler? Çünkü orada binayı yıkmışlar aslında, yapıyı yıkıyorlar. Ya da yıkılmış bir yapının taşları geliyor, yeni bir yapının duvarlarında kullanılıyor. Devşirme malzeme dediğimiz.

Röportajın video hali için tıklayınız…

https://www.youtube.com/watch?v=cEihx4R25Mc