ANKARA’NIN BİR HİKAYESİ OLMALI (2)

Fakat aynı şey beni heyecanlandırdı muhakkak ama bir numaraya ben onu koymamıştım aslında. Ben Ankara Kale’sinde yaptığımız yüzlerce konutun yenilenmesiyle ilgili o süreci de çok önemsemiştim.

Hem de bunu, onun dayandığı toplumsal taban açısından belki Ankara'nın en yoksullarını oluşturduğu bu dokuda, binasını onarmaktan çok uzak yaşama güçlülüğü tutunan bu kitleye, onlara dokunmadan, onlardan bir gelir beklentisi içinde olmadan bunu kamunun kaynaklarıyla, belediyemizin kaynaklarıyla onarmış olmanızı çok değerli buldum açıkçası. Tabii ki Roma Tiyatrosu şahane, olağanüstü bir eser.

Kalıcılığı açısından çok daha kıymetli. Ama daha toplumsal sorunlar açısından, onlara çözüm bulma açısından kaleye dokundunuz, kale içini yenilediniz. O da olağanüstü bir iş olarak. Peki, hay Allah. Biraz daha vaktimiz olsaydı, mali bütçemiz daha iyi şartlarda olsaydı da şunu da tamamlayabilseydik dediğiniz bir proje var mı?

Çok şükür yani Allah kısmet etti. Hiçbir şeyde geri kalmadık. Hatta biliyorsunuz konuştuklarımızın çok da ötesine geçildi.

Yani o belediyemiz için gurur verici. Tabii her zaman söylüyorum. Gerçekten belediye başkanımız Sayın Mansur Yavaş'ın bu konudaki heyecanı ve bize verdiği motivasyonu gerçekten çok önemli.

Hep destekledi, hep teşvik etti. Biz de Allah mahcup etmesin elimizden geldiğince yapmaya gayret ettik. Şimdi devam eden projelerde beni en çok heyecanlandıran Çerkez Sokak dediğimiz, yani bir yarısıyla Hacı Doğan Mahallesi diye bilinen, bugünkü Suluhan'ın bulunduğu bir ucu Adnan Saygun Caddesi'ne kadar uzanan 53 bin metrekarelik alan.

Oranın da projesini biz bitirdik. Orada da uygulamaya başlayacağız. Emin olun orası bittiği zaman Ankara bir Safranbolu kazanacak.

Diyeceksiniz ki burada bir Safranbolu varmış, bir tarihi kent varmış, bir Beypazarı varmış diyeceksiniz. Hanlarıyla, medreseleriyle, sübyan mektepleriyle, eski evleriyle, bir çeşmeleriyle 53 bin metrekarede bir Safranbolu kazanacak.

O çok heyecan verici. Bir de Yahudi mahallesini çok önemsiyorum. Onu bakanlık üstleneceğiz demişti ama şu ana kadar 5 yıl geçti.

2019 yılıydı sayın o dönemki bakanım ziyarette dile getirdi. Ama 5 yıl boyunca hiçbir şey yapılmadı. Yahudi mahallesi içerisindeki tescilli yapılarıyla çok özel bir mahalle.

Tarihsel geçmişi, pek çok inanca ev sahipliği yapmış olması, o inançların simgesel yapıları, Sinagog gibi, çeşmeler gibi yapıların bulunmasıyla önemli bir alan.

Şimdi koruma amaçlı imar planına başladık. Çünkü orada en önemli sorun mülkiyetti. Yani üstteki yapıyla aşağıdaki arsa örtüşmüyor. Şimdi koruma amaçlı imar planıyla bu sorunu ortadan kaldırıyoruz.

Bu sorun ortadan kalktığı dönemde eğer bakanlık herhangi bir şey yapmazsa, Sayın Başkan'ın da uygun görmesiyle biz Yahudi mahallesinin kentsel tasarım projesi ve sağlamlaştırma çalışmasına başlayacağız. Yahudi mahallesi bulunduğu Hacı Doğan Mahallesi bittiği zaman, emin olun Ulus’u tarih ve kültürel bir havza olarak düşünemiyorum.

Ankara özellikle son dönemlerde maalesef hem geçmiş tarihsel birikimiyle hem Cumhuriyet döneminin kurtuluş ve kuruluşuna ev sahipliği yapması ve daha sonrası da hep bahsettiğimiz gibi Atatürk'ün Cumhuriyet modernleşmesinin aydınlanmasının öncü kenti olarak Ankara'ya hazırlamasına rağmen bu özelliğini hızla yitirdi. Tabii sadece bu özelliğini yitirmedi, fiziksel bu tükenmişlikle beraber çok zengin olan entelektüel birikimini, akademik zenginliğini de yitirdi.

Çünkü yerel yönetim kapısını kapatınca akademi İstanbul'a İzmir'e kaçtı. Bir daha da geri gelmedi. Biz şimdi yaptığımız tüm bu projelerle kentin hikayesini yeniden yazmaya çalışıyoruz.

Yani sadece Ulus merkezi değil, şimdi Güvenpark'ta ciddi bir restorasyon çalışmamız devam ediyor.

Anıtları restore ettik. Onun ötesinde Abdi İpekçi'yi restore ettik. Kurtuluş Parkı hızla şimdi hazırlanıyor.

Detayları bitmek üzere. Yani biz Ankara kentini yine demin söylediğim gibi tarihsel geçmişini, cumhuriyet dönemini saygın hale dönüştürmeye çalışıyoruz.

https://youtu.be/sn6W-81XQW4?si=H47MnxkN-c--0Aon