SAMET EKER
21-27 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Türk Mutfağı Haftası kapsamında Ankara’nın 25 ilçesi Başkent Millet Bahçesinde bir araya geldi. Bir araya gelen 25 ilçe coğrafi işaretli ürünlerini ve gastronomi ile ilgili ürünlerini gelen ziyaretçilere tanıttı. Ankara halkı Başkent Millet Bahçesinde açılan stantlara yoğun ilgi gösterdi.
“ANKARAMIZ COĞRAFİ İŞARETLİ BİRÇOK ÜRÜNE SAHİPTİR”
Türk Mutfağı Haftası etkinliğinde açılış konuşmasını yapan Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu şunları söyledi: “Bir toplumun yemek kültürü, hayat tarzı ve umumi kültürü ile yakından alakalıdır. Yemek ferdi ve içtimai pek çok yönü olan bir kültür unsurudur. İnsan fizyolojik yapısı itibari ile yemekle doğrudan alakalı olduğu gibi sosyal yönüyle de yaşadığı kültürün etkisi altında bir yemek anlayışına sahiptir. Yaşanan fiziksel ve kültürel coğrafya yemek kültürünü de yakından etkilemektedir. Geçmişten günümüze Türk mutfak kültürü çeşitli süreçlerden geçmiştir. Orta Asya, Selçuklu ve beylikler, Memlukler, Osmanlı İmparatorluğu ve cumhuriyet ile bugün yaşadığımız dönem bu süreç içerisinde tarif edilebilir.
Bu zaman diliminde gerek kendine özgü yemekleri gerekse yaşadıkları muhtelif coğrafyalar da karşılaştıkları yemekler, Türk mutfak kültürünün oluşumunda etkili olmuştur. Anadolu’dan geçen tüm uygarlıklar, kendilerine özgü yeme içme kültürlerini ve taşıdıkları yemek çeşitlerini bu topraklarda kendinden önceki kültürlerin bıraktıkları izlerle harmanlamışlardır. Bu kültürel birikimin daha sonra genel kültür ile aktarımı sayesinde pek çok yemeğin bugüne ulaştığını görmek mümkün. Bu izleri Ankara mutfağının günümüzde üretilen, bilinen ve sevilen pek çok yemeklerinin taşıyıcısı, aktarıcısı veya bazen de üreticisi olarak görmek ve değerlendirmek gerekir. Başkent Ankaramız gastronomi anlamında coğrafi işaretli pek çok ürüne sahiptir. Ankara Döneri, Ankara Tava, Ankara Simidi, Höşmerim Tatlısı, Ankara Balı, Beypazarı Kurusu, Çubuk Turşusu, Kızılcahamam Bazlaması, Kalecik Karası Üzüm’ü, ekmeği, çöreği, Ankara Erkeç Pastırması ve çok daha fazlası duyacağımız cevaplardan sadece birkaçı. Her biri kendi coğrafyası dışında tanıtılmayı hak edecek kadar emek ve lezzet içermektedir. Bu bağlamda Ankaramızın sahip olduğu değerlerin; ulusal ve uluslararası arenada ön plana çıkarmak amacıyla Türk Mutfağı Haftası süresince sizler için bir dizi etkinlik planladık. Dayanışma mutfağı adı altında deprem bölgesinden gelen şeflerimizin gösterileri olacaktır.”
“BÜTÜN ANKARALILARI DAVET EDİYORUM”
Altındağ Belediye Başkanı Dr. Asım Balcı ev sahibi olarak şöyle konuştu: “Bugün burada Başkent Millet Bahçemizde, Ankaramızın tabi birçok güzelliği var. Tarihi, kültürel, turistik birçok yönü var. Bugün burada Ankara’nın mutfak kültürünü hep birlikte keşfetmeye, bütün Ankaralıları ve misafirleri davet ediyoruz. Bu güzel organizasyon nedeniyle başta İl Kültür Ve Turizm Müdürümüze, bütün katılımcılara, belediyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabii ki burada Sayın Valinin önderliği çok önemli. Ankara’nın birçok güzelliği var ama Ankaralıları bu güzellikleri keşfetmeye tarihine, turistik yönlerine ve kültürel ögelerini daha fazla tanımaya davet ediyorum. Program boyunca bütün Ankaralıları buraya davet ediyorum.”
“COĞRAFİ İŞARET ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran Türk mutfağının önemi ve gastronomiye olan katkılara yönelik şu açıklamayı yaptı: “Sayın Valinin, Altındağ Belediye Başkanı Ve Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürünün bu organizasyonda büyük emekleri var. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu sene ikincisi düzenlenen Türk Mutfağı Haftası yurtdışında da büyükelçiliklerimiz, konsolosluklarımız bünyesinde ve 81 ilimizin tamamında ki etkinliklerle de kutlanıyor. Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı kitabından hareketle kutlanmaya başlanan bu haftada bin yılları aşan kültür, gelenek ve toplumsal mirastan süzülerek gelen zengin gastronomi kültürümüz; ülkemizde ve dış temsilciliklerimiz de tanıtılarak geniş kitlelerin, kadim mutfağımızın eşsiz reçetelerini takması da sağlanacak. Orta Asya’dan Anadolu’ya kadim toprakların sunduğu ürünlerdeki çeşitlilik Selçuklu ve Osmanlı imparatorluğu saraylarındaki tatlar, Anadolu insanının geleneği, bilgisi, mahareti bugünkü zengin Türk mutfağı kültürünün de temelini oluşturuyor. Kuzeyden güneye, doğudan batıya her karış toprağının iklim ve kültür zenginliğiyle mutfağına yansıtmaya başaran ülkemiz, gastronomi ve alanında da önemli başarılar, gelişmeler elde ediyor. Türk lezzet reçeteleri dünya mutfağında da önemli yer tutuyor.
Türk mutfağı sağlıklı, yaratıcı, sıfır atık, sürdürülebilir özellikleriyle de dünyanın dikkatini çekiyor. Ankara’nın döneri, Antep’in baklavası, kendi memleketim olan Siirt’in Büryan Kebabı, Bursa’nın İskender’i, Adana’nın kebabı, Kayseri’nin mantısı, İzmir’in lokması gibi nice lezzetleriyle Türkiye lezzette de bir dünya markası olma yolunda ilerliyor. Ahiliğin merkezi, Millî Mücadelenin karargâhı, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’da köklü ve özgün mutfak gelenekleri ile ülkemizin lezzet haritasında önemli bir yer alıyor. Ankara Ticaret Odası olarak Ankara’nın yöresel lezzetlerini gelecek nesillerimize aynı tatlarla miras bırakmak, ülkemizin ve şehrimizin geleceğine, ticaretini ve ihracatının gelişmesine katkı sağlamak. Şehrimizde gastronomi turizminin gelişmesine öncülük etmek için yöresel lezzetlerimize yönelik coğrafi işaret çalışmalarımızda devam ediyor. Coğrafi işaretli ürünlerimiz ülkemize ve şehrimize katkı sağlayacağına inanıyorum.”
“TÜRK MUTFAĞI DÜNYADA MARKA”
AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, Emine Erdoğan’ın Türkiye’nin birçok değerine sahip çıktığını belirtti ve şu açıklamayı yaptı:
“Türk mutfağının bir marka olduğunu dünyanın gittiğimiz her yerinde gördük. Emine Erdoğan Hanımefendinin Türk mutfağını bir dünya markası haline getirecek bir markalaşma sürecini Türkiye’nin dört bir yanında başlatmış olmasını çok kıymetli ve değerli buluyorum. Emine Erdoğan Hanımefendi Türkiye Dokuma Haftası ile bizim şehirlerimizdeki dokumalara sahip çıktı. Bunların her birinin envantere dönüşmesini sağladı. Dokumalarımız nasıl dünyada belirleyici bir rol üstlendiyse, biz çok iyi biliyoruz ki Türk mutfağı da gerçekte gastronomi turizmi açısından belki de en üst sıralarda gelen mutfaklar sıralamasında. Ankara’nın 25 ilçesini burada görebilmek çok kıymetli. Sayın Vali, Ankara Ticaret Odası Başkanı ve belediye başkanları sayesinde Ankara’nın coğrafi işaretli ürünlerini her geçen gün artırıyoruz. Bizlerde milletvekilleri olarak bu süreçlerin yakından takipçisiyiz.”
“DÜNYANIN 3 ÖNEMLİ MUTFAĞINDAN BİRİYİZ”
Ankara Valisi Vasip Şahin Türk mutfağının temel yapı taşlarını oluşturan önemli konulara yönelik değerlendirmesi şöyle oldu: “Mutfak ve mutfak kültürü aslında kültürlerin çok belirleyici, birbirinden ayrılamaz özelliklerinden bir tanesidir. Türk mutfağı da dünya üzerindeki üç önemli mutfaktan biri olması hasebiyle bizim özel bir zenginliğimizdir. Tabii Ankara mutfağı ile ilgili konuşmacılar, vekilimiz, başkanımız ve il müdürümüz detaylı açıklamalar yaptılar. 31 tescilli ürünümüz var ama daha fazlası Ankara mutfağını temsil ediyor. Ki Ankara 81 vilayetimizden birisi ve bütün Türkiye’ye hatta bütün Türk dünyasına baktığınız zaman bunun hesabını yapma imkânımız yok. Bizim büyük bir zenginliğimizin olmasının yanında bunun kaynağına baktığımız zaman birçok sebebinin olduğunu düşünüyorum. Bir defa biz Orta Asya’dan bozkır steplerinden getirdiğimiz bir mutfak kültürümüz var. Burada bulduğumuz bir mutfak kültürü ve burada geliştirdiğimiz bir mutfak kültürü var. Aşçılarımız aslında her gün sürekli üretiyorlar. Hanımefendiler mutfaklarında sürekli üretiyorlar. Bir başka kaynak olarak düşündüğüm durum ise bizim kültürümüzün önemli ögelerinden biri olan ikram edebilme hasretimiz. Kültürümüz ve inancımız bize her durumda bir başkasına, özellikle yoksula, fakire yemek yedirmeyi, ikram etmeyi salıklar bize.”
Açılış konuşmalarından sonra Ankara Valisi, beraberindeki heyet stantları gezdi ve Ankara’nın coğrafi işaretli, gastronomi lezzetlerinin tadına baktı.