Sevgili okurlarım, geçen hafta sizlere Ata’nın Ankara’ya gelişinin 13. Yılını anımsatmıştım ve Ankara Kulübünün kuruluş masasından söz etmiştim. Devamla kutlama bittikten sonra, Hamdullah Suphi ve Behçet Kemal Çağlar ile birlikte Ankara’lı efelerden Hüsnüoğlu Bahri, Yağcıoğlu Fehmi ve Genç Osman Efe’de alınarak, Gazi’nin huzuruna, Çankaya’ya gidilir. Gerçekte bu ziyafetin Gazi’nin daveti olduğu bilinir.
Gazi buluşmada “Bunlar kahraman milletimin en yiğit insanlarıdırlar” diyerek, orada bulunan zevatı yazar ve hükümet üyelerine takdim eder. Zevat, bilinen haliyle, milletvekili yazar Falih Rıfkı Atay, milletvekili yazar İbrahim Alaaddin Gövsa, CHP Genel Sekreteri Recep Peker, Dahiliye Bakanı Şükrü Kaya, Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü, İstiklal Mahkemeleri Başkanı Ali Çetinkaya, Başyaver Salih Bozok ve yaverleri Cevat Abbas ve Muzaffer Kılıç’dır.
Gazi seymenlere, masasında bulunanları “Bu zat alimlerimizden, bu tarih yazarı, bu zat hem yazar hem okutur” gibi uygun ve iltifatkar sözlerle tanıtır.
Kendisi içinde orada bulunanların başı, Ankara’lı Hacıbayram nüfusuna kayıtlı Ankara mebusu olduğunu ve seymenlerin şahsında bu sıfattan gurur duyduğunu söyler.
Gazi çok neşelidir ve “Sazınız nerede?” diye sorar. Saz sayğı gereği dışarıda bırakılmıştır, getirtir. Genç Osman Efe çalmaya başlar. Gazi o sırada Yağcıoğlu Fehmi ve Bahri Efe ile oynamaktadır.
Gazi sazı durdurur ve Bahri Efe’ye “Ben ne Mustafa Kemal’im ne de Cumhurbaşkanı, ikimizde Türk, ikimizde efeyiz. Sen benden korkar mısın?” diye sorar.
“Senin sayende düşmandan korkmamışız, senden niçin korkalım?” diye yanıtlar. Cevap yeterli gelmemiştir Gaziye.
Bahri Efe’yi yanına çağırır, başını dizlerine doğru eğerek, efenin kafasına tabancasını dayar. “Seni vuracağım.” nidası duyulur, derin bir sessizlik oluşur. “Vur paşam, vur. ATA KURŞUNU ADAM ÖLDÜRMEZ”. Gazi tabancasını bir el ateşler ve Bahri Efe’yi alnından öper. Şöyle der; “Ben herşey değilim, eğer bu millet bana inanmasaydı, benim ugruma can vermeye razı olmasaydı, hiçbir şey yapamazdım.”
Ankara Kulübünün böylesi bir buluşmada kuruluşuna karar verildi, kuruluş günü ilan edildi. 27 Aralık 1932.
Esen kalın.