Ankara Barosu, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın 10’uncu yılı kapsamında yaşananları ve adalet sürecini yeniden gündeme taşıdı. “Adaleti Aramak” başlıklı panel, ABEM Av. Rahmi Mağat Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panel, Ankara Barosu Başkanı Av. Mustafa Köroğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Etkinlikte, Av. İlke Işık, Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, Gazeteci Hale Gönültaş, Akademisyen Dr. Öğr. Üyesi Barış Işık, Av. Senem Doğanoğlu, Av. Eren Gönen ve 10 Ekim Barış Derneği Eş Sözcüsü İshak Kocabıyık konuşmacı olarak yer aldı.
Panel, Ankara Barosu Başkanı Av. Mustafa Köroğlu’nun konuşmasıyla başladı. Köroğlu, “yas” kelimesinin sevilen bir insanın kaybına, vatan gibi bir gayenin yitirilişine karşı verilen bir tepki olduğunu vurgulayarak “10 yıldır yas içindeyiz 10 Ekim’in yası sadece bir acı değil değerler bütününe verilen bir tepkidir. ‘Adalet Arayışı’ bir yasın içinden doğuyor. Adalet ise bu yası onarabilecek tek şeydir” ifadelerini kullandı.
“Adaleti aramanın yolu sesleri bastırmak değil”
Av Mustafa Köroğlu, “Oysa bir toplumda adaleti aramanın yolu, sesleri bastırmak değil dinlemek, korumak ve güvence altına almaktır. Adalet yalnızca mahkeme salonlarında değil toplumun vicdanında aranır. 10 ekimin yası adalet bulunmadan tamamlanmayacak” dedi.
Ankara Baro Başkanı Av. Mustafa Köroğlu’nun konuşmasının ardından diğer konuşmacılar kürsüye davet edildi.
Gazeteci Gökçer Tahincioğlu ve Hale Gönültaş, son 10 yılda gazeteciliğin nasıl ilerlediğini ve medyanın rolünü anlattı.
Meslek hayatımızda görmediğimiz bir değişim yaşandı diyen Gökçer Tahincioğlu, “Medyada iyi kötü yazıp çizebildiğimiz mecralardan ya koparılmak zorunda kaldık ya ayrılmak zorunda kaldık. Sözünü söylemek isteyen arkadaşlar, ücretsiz yazı yazacak mecra bulamadılar biz hayatımızı bu şekilde bu meslekle sürdüren insanlarız. Hala sözümüzü söyleyebileceğimiz çok az mecra var” ifadelerini kullandı.
“Mücadele etmeye devam edeceğiz”
Tahincioğlu, “10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda memleket medyası bu katliam yok gibi davrandı. Mücadele etmeye hep beraber devam edeceğiz” dedi.
Hale Gönültaş ise ŞİD için önlem alınması gerektiğini ve bütün katliamlar açısından bunun oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Akademisyen Dr. Öğr. Üyesi Barış Işık, 10 Ekim’in Akademisyenler açısından da önemini vurgulayarak, 10 Ekim’den sonra sendikaların aldığı 2 günlük grevin hayata geçtiğini gördüğünü ve bunun Gezi Parkı olaylarından sonra ilk defa hayata geçtiğinin altını çizdi.
Av.Eren Gönen, konuşmasına Gaziantep il emniyet müdürlüğünün 10 Ekim’e yakın bir tarihte tatbikat düzenlediğini duyurarak “keşke nasıl davranılması gerektiğini 10 Ekim Gar Katliamı’nda da bilselerdi” dedi.
Gönen: “10 Ekim 2015 Katliamı’ndan sonra gerekli yetkililer işlerimizi kolaylaştırmadı”
Ankara’da 1 yıl içerisinde ortalama 100 eylem yapıldıysa neredeyse 97 tanesine polis tarafından müdahele edildi ve müdahaleler iktidara yakın muhalif kesimlere yapıldı.
“Katliamlara ne yazık ki alışığız”
10 Ekim Barış Derneği Eş Sözcüsü İshak Kocabıyık, TODAM ve Ankara Barosu’na bu etkinliği düzenledikleri için teşekkür ederek bu sürecin süregelen bir barış süreci olduğunu söyledi. Katliamlara ne yazık ki alışığız diyen Kocabıyık, 10 Ekim’in çok ayrı bir yeri olduğunu vurguladı.
Panel’in son konuşmasını Av. Senem Doğanoğlu yaptı. Doğanoğlu, “10 yıldır Türkiye’nin bu haline rağmen 10 yıldır bir davanın hala konuşulabiliyor olması hepimizin birlik olduğunu gösterir” dedi.
