Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping arasında bu hafta bir görüşme gerçekleştirilebileceği açıklandı.
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping arasında bu hafta bir görüşme gerçekleştirilebileceğini duyurdu.
NE OLDU?
ABD ile Çin arasındaki gerilim, son dönemde artarak devam eden ve küresel jeopolitiğin en kritik dinamiklerinden birini oluşturan bir süreçtir. Bu sebepler;
Ekonomik Rekabet ve Ticaret Savaşları: İki ülke arasındaki en belirgin gerilim alanlarından biri ekonomidir. ABD, Çin'in adil olmayan ticaret uygulamaları, fikri mülkiyet hırsızlığı ve devlet destekli şirket politikaları gibi konularda endişelerini dile getirmektedir. Bu durum, özellikle Donald Trump döneminde başlayan ve günümüzde de etkisini sürdüren karşılıklı gümrük vergileri ve ticaret kısıtlamalarıyla kendini göstermektedir. Çin ise ABD'nin bu politikalarını "tek taraflı zorbalık" olarak nitelendirmekte ve misillemelerle yanıt vermektedir. Yüksek teknoloji ürünleri, özellikle yarı iletkenler ve yapay zeka alanındaki rekabet, bu "ekonomik savaşın" en sıcak cephelerinden biridir.
Tayvan Sorunu: Tayvan, ABD-Çin ilişkilerindeki en hassas konulardan biridir. Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görmekte ve "tek Çin" politikası altında birleşmeyi hedeflemektedir. ABD ise Tayvan'ın savunma kapasitesini desteklemekte ve adaya silah satışları yapmaktadır. Özellikle ABD'li üst düzey yetkililerin Tayvan'ı ziyaretleri veya Tayvan'ın yeni liderlerinin bağımsızlık yanlısı açıklamaları, Çin'in Tayvan çevresinde büyük ölçekli askeri tatbikatlar yapmasına ve bölgede gerilimi artırmasına neden olmaktadır.
Güney Çin Denizi: Çin'in Güney Çin Denizi'nde geniş egemenlik iddiaları, bölgedeki diğer ülkeler (Filipinler, Vietnam, Malezya, Brunei) ve ABD ile ciddi anlaşmazlıklara yol açmaktadır. Çin'in tartışmalı adalarda yapay adalar inşa etmesi ve buralara askeri tesisler kurması, ABD'nin "seyrüsefer serbestisi" operasyonlarıyla karşılık vermesine neden olmaktadır. Bu durum, potansiyel çatışma riskini artıran önemli bir bölgesel gerilim kaynağıdır.
Teknolojik Rekabet ve Siber Güvenlik: İki ülke arasında teknoloji alanındaki rekabet de giderek kızışmaktadır. ABD, Çinli teknoloji devlerini (Huawei gibi) ulusal güvenlik riski olarak görmekte ve onlara karşı kısıtlamalar uygulamaktadır. Siber casusluk ve veri güvenliği konuları da karşılıklı suçlamaların ve gerilimin önemli bir parçasıdır.
Bu çok boyutlu gerilim, dünya genelinde yeni bir "Soğuk Savaş" endişesini beraberinde getirmekte ve küresel tedarik zincirlerinden bölgesel güvenlik mimarilerine kadar birçok alanda belirsizlik yaratmaktadır. Taraflar arasında zaman zaman diyalog kanalları açılsa da, temel stratejik rekabet ve çıkar çatışmaları devam etmektedir.