Takvimler 23 Eylül’ü gösterdiğinde, sadece yeni bir gün başlamıyor; aynı zamanda doğanın yıllık döngüsünde önemli bir dönemeç de yaşanıyor. Bu tarih, sonbahar ekinoksu olarak bilinir ve hem Kuzey hem de Güney Yarım Küre'de mevsim değişiminin habercisidir. Kuzey Yarım Küre'de yaz mevsimi yerini sonbahara bırakırken, Güney Yarım Küre'de ise kış sona erer ve bahar başlar. Gündüz ve gecenin eşitlendiği bu özel gün, doğanın dengelendiği, zamanın durup yeniden yönünü bulduğu bir an gibidir.
Ekinoks nedir?
"Ekinoks" kelimesi, Latince kökenli olup "eşit gece" anlamına gelir. Ekinokslar, yılda iki kez gerçekleşir: ilki 21 Mart’ta yaşanan ilkbahar ekinoksu, diğeri ise 23 Eylül’de gerçekleşen sonbahar ekinoksudur. Bu özel tarihlerde, Güneş ışınları Ekvator’a dik açıyla gelir. Bu durum, gece ve gündüz sürelerinin eşitlenmesine neden olur. Yani, her iki yarım kürede de yaklaşık 12 saat gündüz ve 12 saat gece yaşanır. Doğanın dengelendiği bu tarihler, mevsimlerin geçişinde önemli bir dönüm noktası olarak görülür.
İki farklı yarım küre, iki farklı mevsim,
23 Eylül, Kuzey Yarım Küre için sonbaharın başlangıcı olarak kabul edilir. Bu tarihle birlikte doğa yavaş yavaş dönüşmeye başlar; yapraklar sararır, hava serinler, yağmur damlaları yavaş yavaş toprağa düşer. Doğa da kendi ritminde kış uykusuna hazırlanır.
Güney Yarım Küre'de ise aynı gün tam tersi bir değişimin habercisidir. Kış mevsimi yerini ilkbahara bırakırken, doğa yeniden uyanmaya başlar. Hava ısınır, tomurcuklar açar, çiçekler renklenir ve yaşam yeniden can bulur. Bu tarihte, aynı zamanda Kuzey Kutbu'nda 6 aylık gece, Güney Kutbu'nda ise 6 aylık gündüz dönemi başlar.
23 Eylül, her iki yarım kürede de doğanın farklı yüzlerini gösterdiği; bir yerde durulmanın, bir yerde uyanışın simgesi olan özel bir tarih olarak değerlendirilir.