2024 yılını geride bıraktık. " 2025 yılına merhaba" diyoruz.
Türkiye’de ve dünyada siyasi, ekonomik ve sosyal olarak tarihi ilkler ve dönüm noktaları olarak adlandırılabilecek pek çok olay yaşandı.
Nasıl geçtiğini anlayamadan bitiveren bir yıl içinde bazen güldük, bazen de sevindik. Ancak genel anlamda sıradan vatandaşların 2024 yılında iyi bir yaşam sürdürdüğünü söylemek imkansız. Bir türlü düşürülemeyen enflasyon, artan hayat pahalılığı bir yıl boyunca hep gündemde oldu.
2024 yılında kadına ve çocuklara karşı şiddet, toplumda travmalar yaşattı.
Yapılan istatistikler acı gerçeği ortaya çıkarttı. 2024 yılında Türkiye’de kadına yönelik şiddetten ölen kadın sayısı 425. Bazen bir günde 5 kadın cinayeti işleniyordu.
Daha yeni, yılın son günlerinde bile şiddet devam etti. Sakarya’nın Hendek ilçesinde bir şahıs, 3 ay önce evlendiği eşini 20’den fazla bıçak darbesiyle ağır yaraladı. Olay yerinden kaçan ve kısa sürede yakalanan şüpheli adliyeye sevk edildi.
2024 yılında çocuk cinayetleri de gündemdeydi. Ağustos ayında Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran, kaybolduğu gerekçesiyle ailesi tarafından 21 Ağustos 2024’te kayıp ilanı verildi. 8 Eylül 2024’te ise cesedi köyün yakınındaki Eğertutmaz Deresi’nde bir çuval içinde bulundu. Cinayetle ilgili geniş çaplı soruşturma başlatılırken anne, baba, ağabeyleri ve amcalarının da dâhil olduğu birçok kişi gözaltına alındı.
Mahkeme ancak yılın son günlerinde tamamlandı ve Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararı verildi. Narin'i dereye bıraktığını söyleyen Nevzat Bahtiyar'a ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Türk hukuk tarihinde ilk kez yaşanmış olan bu olayı unutmak mümkün olmayacak.
Ya Sıla bebek olayı hala hafızamızda. Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde yaşanan trajik olayda, cinsel istismara ve şiddete maruz kalan 2 yaşındaki Sıla bebek, bir aydır yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.
Uyuşturucu müptelası olan anne B.Y.'nin kızını darp nedeniyle hastaneye götürmesiyle ortaya çıktı. Yapılan adli tıp incelemelerinde 2 yaşındaki bebeğin şiddet gördüğü ve cinsel istismara uğradığı belirlendi. Soruşturma kapsamında anne, birlikte yaşadığı kişi ve iki komşu genç tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Van’daki Rojin olayı hala aydınlatılmadı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi RojinKabaiş, 27 Eylül'de kaldığı yurtta akşam yemeğini yedikten sonra dışarı çıkmış ve bir daha haber alınamamıştı. 19 gün sonra Van Gölü’nün kenarında cansız bedenine ulaşılmıştı.
Şimdi acılı baba Nizamettin Kabaiş “Rojin nasıl öldürüldü? Rojin’e ne oldu? Kim ne yaptı? Bu kadar kameralar var. Bu kadar telefon var. Kamera kameraları var, telefon sinyali vardır. O gece orada neredeyse bulabilirler, bu telefon sinyallerine girseler. Bunların hepsini rica ettik. Detaylı bir inceleme istiyorum. Rica ediyorum devlet büyüklerinden. Bize yardımcı olsunlar, Rojin'e ne oldu.” diye feryat ediyor.
Türkiye’de işlenen kadın cinayetlerinin 2025 yılında hiç artmaması ve sonraki yıllarda da sıfırlanması en büyük arzumuz… Mümkün olur mu bakacağız.