İletişim tüm ilişkilerde en kilit olan konudur. Özellikle ebeveyn çocuk ilişkisinde iletişimdeki hatalar çok daha basit ve kolay ulaşılabilecek sonuçların, fark edilebilecek konuların zor hale gelmesine sebep olabilir.
İletişimde sözlerimiz, beden dilimiz ve ses tonumuz birlikte, karşımıza mesajlar iletirken, iletişimin sihirli olan kısmı dinlemektir.
Ebeveynlerin çocuğunu dinlemekte zorluklar yaşayabildiklerini gözlemliyorum. Anlaşılmadığını hisseden çocuklar ya içlerine kapanıp anlatmayı bırakıyorlar ya da öfkeli ve agresif tutum sergileyebiliyorlar. Dinlemek, konuşan, anlatan çocuğa alan açmak demektir. Seni anlamaya çabam var mesajı iletmek demektir. Onu tüm beden dilinizi kullanarak dinlediğinizde çocuk anlaşıldığını hisseder.
Ebeveynle çocuk arasında sanılanın aksine koşulsuz sevgi ebeveynlerde değil çocuklar tarafındadır. Çünkü çocuklar anne babalarını ne yaparlarsa yapsın severler.
Belki de ebeveyn olarak bu gücün etkisi altında onlar için en doğru olanı bildiğimize inanmaya devam ederken olması gerekenleri de belirliyor ve bunun dışına çıkılmasını mümkün bulmuyor olabiliriz.
Son sözü söylemek diye bir şey var mı? Anne baba olduğumuzu, onlar için en doğruyu bildiğimizi düşününce var zannedebiliriz ancak anne baba olarak göremediğimiz anlayamadığımız yerler olabileceğini düşündüğümüzde belki de son söz yok.
Son söz otoriter yönetim biçimlerinde olur. Oysa çocuğumuzla iletişimde kesin doğrular yoktur. Şartlar, koşullar değişince doğrular da değişebilir.
Çocuğumuzla iletişimde konular bazen ucu açık tartışmalar şeklinde olabilir burada son sözü söylemek ve çocuğun bunu kabul etme zorunluluğuna inanmak ebeveyn tarafında da oldukça yorucu bir durumdur.
Bu iletişim şeklinde olmanın çocuğa fazla özgürlük alanı tanımak olduğunu düşünmeyi ve çocuk daha fazla özgürlük sterse korkusu yarattığını da gözlemliyorum bazen ebeveynlerde.
Oysa özgürlük ve haklar doğuştan sahip olduğumuz şeyler. Bunlar bize tanınsa da tanınmasa da, biz bunları çocuğumuza tanısak da tanımsak da. Çocuğun özgürlük ve haklarıyla ilgili süreç çocuğun doğuştan getirdiği özelliklerini zamanla ebeveynlerin tanımasıyla şekillenir.
Rehberlik etmek ebeveyn tarafında çok değerlidir ama bu ne koruyan kollayan her tökezlediğinde sorunu çocuk yerine çözen, ne de doğru olanı önden giderek gösteren, yapılması gerekeni hep anlatan, sürekli talimat veren ebeveyn olmak demek değildir.
Rehberlik sürecinin en önemli olan tarafı, çocuğun ebeveyninin yanında olduğunu hissetmesidir. Ebeveynin çocuğuna ne önündeyim ne de arkanda. Ben de seninle öğreniyorum, görüyorum ve anlıyorum mesajını verebilmesidir. İhtiyaç hissettiğinde yanındayım sana deneyimlerimi, bakış açımı aktarırım ama bunlar benim yaşadıklarım sen bunları öğren ve kendin için doğru olanı seç. Seçimlerinde her koşulda tam ve eksiksiz desteğim diyebilmesidir.
Sözlerimiz anne baba olarak çocuklarımız için çok değerli ve önemli. Ebeveynler için de çocuklarının sözleri çok değerli ve önemli olursa ve bunu hissettirirlerse iletişim açık, anlaşılır olabilir. Anlaşılmak yetişkinler de olduğu kadar, çocuklarda da tek sihirli olan. O sihri fark edebildiğimiz ebeveyn çocuk ilişkisini yaratabilmeniz dileğiyle.