ALPER ŞAŞMAZ / ANKARA
Dünya Sağlık Örgütü 2019 yılında yaptığı araştırmalarda hava kirliliğinin hamilelik sırasında özellikle fetüs için çok zararlı olduğunu ortaya koydu. Hava kirliliği tıpkı sigara içmek gibi gebelik kaybı riskini artırıyor. Ayrıca erken doğuma sebep olurken, düşük doğum ağırlığı riskini de yükseltiyor. Yapılan çalışmalar, hava kirliliğinin kadınlarda ve erkeklerde üreme bozukluğuna ve kısırlığa sebep olduğunu ortaya çıkardı. Bazı araştırmalar ise, hava kirliliğinin gebelik kaybına yol açtığını gösteriyor. Kısa süreli yüksek hava kirliliğine maruz kalmak düşük riskini artırıyor. 2,5 μm – 10 μm aralığındaki taneciklerin oluşturduğu partikül madde kirliliğindeki artış, erken doğum riskinin önemli ölçüde yükselmesine sebep oluyor. Hava kirliliği nedeniyle her yıl 3 milyon bebek erken doğuyor.
“HAVA KİRLİLİĞİ ASTIMI ARTIRIYOR”
Bebeklerde iki buçuk kilonun altı “düşük doğum ağırlığı” olarak kabul edilir. Hamilelik esnasında hava kirliliğine maruz kalmak, bebeklerin düşük ağırlıkla dünyaya gelmelerine neden oluyor. Gebelik sırasında partikül madde kirliliğine maruz kalınması, dünyaya gelen bebeklerde otizm riskini iki kat artırıyor. (Journal of Autism and Developmental Disorders, 2017) Harvard Üniversitesi’nde yapılan çalışmada, yüksek partikül oranına sahip bir karayolu yakınında yaşayan hamilelerin dünyaya getirdiği bebeklerde otizm riskinin iki kat arttığını ortaya koydu. Ayrıca hidrokarbon kirliliğine maruz kalan küçük yaştaki çocuklarda ise, beynin konsantrasyon, muhakeme, yargılama ve problem çözmeye bağlı alanı olumsuz yönde etkileniyor. Hava kirliliğinin astımı artırdığı bilinen bir gerçek. Hamile kadınlarda bu tehlikeli olabilir çünkü; astım yüksek tansiyon, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının azalmasına neden olur. Ayrıca, partikül madde kirliliği plasentaya kadar ulaşarak bebeğin daha sonra astım geliştirme ihtimalini artırabilir. 2019 yılında yapılan bir çalışmada 25 binden fazla yenidoğan incelendi ve Partiküler Madde (PM)’in yenidoğan sarılığı ile bağlantılı olduğu bulundu.